Hükümet harcamaları ab kurallarına bağlı olmalı mı? Almanya ile Fransa karşı karşıya
Avrupa Birliği’nin (AB) temel anlaşmaları arasında yer alan ve tüm AB üye ülkeleri için ortak mali kısıtlamalar öneren Maastricht kriterleri, Kovid-19 pandemisinin başlamasıyla birlikte askıya alınmıştı.
Almanya’nın başını çektiği bazı ülkeler mali kısıtlamaların yeniden uygulanmasını önerirken, Fransa ve Hollanda her ülkenin bağımsız maliye politikası yürütmesi gerektiğini savunuyor.
2024 yılının başında yeniden düzenlenecek olan İstikrar ve Büyüme Paketi çevresinde yürütülen tartışmalar doğrultusunda Almanya Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, AB üye ülkelerine ait kamu harcamalarının homojen ve karşılaştırılabilir kurallar tarafından düzenlenmesi gerektiğinin ve hükümet borçlarının sınırlandırılması gerektiğinin altını çizdi. Almanya ile aynı görüşü paylaşan ülkeler Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Litvanya, Letonya, Lüksemburg ve Slovenya ortak bir metne imza atarak AB’yi gerçekçi, hızlı ve etkin bir plan çerçevesinde kamu harcamalarına yönelik ortak kısıtlamalar uygulamaya davet etti.
Buna karşılık Fransa Ekonomi ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire, önceden uygulanan mali kısıtlamaların Avrupa çapında üretimi ve büyümeyi olumsuz etkilediğini ve Avrupa’yı resesyona sürüklediğini ifade etti. İtalya, Portekiz ve İspanya da Fransa ile benzer görüşleri paylaşıyor ve hükümetlerin AB tarafından belirlenecek ortak kurallardan bağımsız ve daha esnek bir maliye politikası yürütmesi gerektiğini savunuyorlar.
Uzmanlar, bu karşıtlıkta belirleyici olanın hükümetlerin borç oranları olduğuna dikkat çekiyor. Buna Eurostat’ın 2022 yılının son çeyreğine dair açıkladığı verilerde, ortak mali kısıtlamaları öneren ülkelerin borç/GSYİH oranlarının AB ortalamasının altında olduğu; bunun yanında esnek maliye politikalarını savunan ülkelerin borç/GSYİH oranlarının bu ortalamanın üzerinde olduğu görülüyor.