Çalışanların çözülmeyen sorunları
Hükümetin seçim sürecinde çalışma hayatına ilişkin vaatleri, her kesimi umutlandırdı. Artan enflasyon karşısında alım gücünü korumaya yönelik sosyal politikalar uygulandı. Bazı kesimlerin özlük haklarında yapılan iyileştirmeler diğerlerine umut olsa da talepleri karşılanmadı.
Çalışma hayatının uzun süredir gündeminde olan emeklilikte yaşa takılanlar (EYT), sözleşmelilere kadro gibi başlıklarda çözüme gidilse de mağduriyetinin giderilmesini bekleyen birçok grup seçim sürecinden buruk çıktı. Bu süreçte ardı ardına verilen vaatler ve yapılan açıklamalar bazı kesimlerin taleplerini karşıladı ancak önemli bir kesimin hevesi kursağında kaldı. İşçi platformları kendilerine verilen sözlerin tutulmasını istedi.
KAMU MÜHENDİSLERİ
Kamuda düşük ücret ve yoğun iş yükü altında çalışan mühendisler, özlük haklarında iyileştirme talebiyle nisan ayında Ankara'da buluştu. Taleplerini sosyal medyada da gündeme getiren kamu mühendislerine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, çerçeve hazırlığı içinde olduklarını söylese de somut bir iyileştirme gelmedi. Bakan Bilgin, daha önce yaptığı açıklamada konuya ilişkin "Şikayetlerden bir tanesi; biz yanımızda çalışan işçiler kadar maaş alıyoruz. Avukatlarla ilgili 3600 düzenlemesini yaptık. Aynı şeyi kamuda çalışan mühendisler için çerçeve çalışması yapıyoruz. Statü, eğitim, tecrübe ve yaptıkları işi tanımlayan farklılaşma değerlendirilecek. Bunlar için yeni Meclis'in çalışma dönemine başlaması gerekiyor. Çalışmalar bu yıl içinde kesinlikle biter." değerlendirmesinde bulundu.
BELEDİYE ŞİRKET İŞÇİLERİ
2018 yılında 696 sayılı KHK ile belediye şirketlerine geçirilen işçiler, 14 Mayıs'ta sandığa küskün gitti. 28 Mayıs gününe kadar da bekledikleri müjde gelmedi. "Gerçek kadro", iş güvencesi, 52 günlük ilave ve insan onuruna yakışır ücret taleplerini her platformda dile getiren işçiler, Kamu Toplu İş Sözleşmesi'nden de faydalanamadıklarını için sendikalara da tepki gösterdi.
KAMUDA TAŞERON BİTMEDİ
Kamuda taşeron bu dönemde de bitmedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, geçen hafta Aydınlık'a yaptığı açıklamada, çalışma hayatının nasırlı sorunlarından biri olan kamudaki taşeron işçi sorununa ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Taşeron işçiler konusu bir an önce çözülmeli. Hala demiryollarında, karayollarında, enerji sektöründe, sağlık sektöründe ve daha çok sayıda kurumda taşeron uygulaması devam ediyor. Devlette taşeron uygulaması tamamen kaldırılmalı. Taşeron sözcüğünü çalışma yaşamından tamamen çıkarılmalı. Bir iş yerinde kadrolular 22 bin lira maaş alırken aynı işi yapan taşeron işçi 10 bin lira alıyor. Bu durumda işyerlerinde huzur kalmaz. Artık bu konuya bir an önce son verilmeli. Bakın PKK, FETÖ gibi terör örgütlerine de taşeron deniyor. Emekçilerin de benzer isimle anılması kabul edilemez."
GELİR VERGİSİNDE ADİL DÜZENLEME TALEBİ
Artan enflasyon ve her geçen gün düşen alım gücü gelir vergisinde adil düzenleme talebini yükseltti. Başta TÜRK-İŞ olmak üzere tüm işçi konfederasyonları, her fırsatta bu talebi dillendirdi. Yıllardır seçimlerden önce asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiği söyleniyor ve vaatlerde bulunuluyordu. Tüm ücretlilerin asgari ücret tutarı kadar gelirlerine, Gelir Vergisi ve Damga Vergisi istisnası uygulanmaya başlansa da gelir vergisinde adil düzenleme talebi karşılık bulmadı.
‘VATAN YOKSA SENDİKA DA YOK’
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için Sakarya'da oy verdi.
Atalay, eşi Oya Atalay ile Serdivan ilçesindeki 15 Temmuz Şehitler Fen Lisesi'ne geldi. Sandık görevlileriyle selamlaşan Atalay, oyunu eşiyle 1174 numaralı sandıkta kullandı. Atalay, gazetecilere, Türkiye'de 4 yıldır seçimin konuşulmasından toplumun yorulduğunu belirterek, "Arzumuz, temennimiz şu; bu akşam seçim inşallah hayırlısıyla biter. Herkes, kazananı sebep aramadan tebrik eder, hayırlı olmasını diler. Ondan sonra kazanan iyi yaparsa iyi yaptığını söyleriz, yanlış yaparsa yanlış yaptığını söyleriz." diye konuştu.
'DÜNYANIN GÖZÜ ÜLKEMİZDE'
Dünyanın her yerinde gerginlikten istifade emek isteyenlerin bulunduğuna dikkati çeken Atalay, şöyle devam etti: "Burası bizim vatanımız, bizim ülkemiz. Vatan yoksa ülke yoksa ne sendika var ne parti var ne dernek ne oda var. Zaman zaman bunları unuttuğumuz dönemler oldu. Bir an evvel herkesin fabrika ayarlarına dönmesi lazım. Dünyanın gözü ülkemizin üzerinde. Yeteri kadar sıkıntımız, problemimiz var. Benim arzum, çalışanların arzusu bir an evvel ülke gündemine dönelim. Bu akşam seçilene hayırlı olsun diyelim, kucaklayalım. Ülke için dünya için bu seçim hayırlı olsun."