İbretlik bir belediye uygulaması: Anadolu Otizm Vakfı cebren boşaltıldı

CHP içindeki kayıkçı kavgası otizme bulaştı. Engellilere şirin görünmek için “sevgi” sözcüğünü ağızlarına sakız edenler, post kavgasına gelince her şeyi unuttular. Yaklaşık 15 yıldır bu dertle mücadele eden Anadolu Otizm Vakfı’na yangından mal kaçırırcasına el konuldu.

Yer Güzelbahçe ilçesi Yelki Beldesi. Günlerden 11 Haziran. Bundan 12 yıl önce yine CHP’li olan Güzelbahçe belediyesinin Anadolu Otizm Vakfı’na tahsis ettiği eski Belediye binası, bugünkü belediye başkanı CHP’li Mustafa Günay, ekibi ve destekçisi birkaç muhtarla birlikte boşaltıldı. Jandarma ile CHP’nin İzmir’de yeni yönetime destek veren birkaç “basın elemanı” da oradaydı. Vakıf ismini saklayacak şekilde dev bir pankart hazırlanmıştı, asıldı. Üzerinde “Belediye binası Yelkililerindir” yazılıydı. Sanki kumarhane ya da fuhuş yuvası basılmış, sanki yabancı istilacılar binayı ele geçirmiş de kahraman belediye başkanı Günay da, bu rezalete son vermişti! Fotolar çekildi, açıklamalar yapıldı, haberler servis edildi. Eller ovuşturuldu, kih kih gülüşler eşliğinde makam odalarına dönüldü. Yalnız bir hesap hatası vardı. Gerçekler er ya da geç su yüzüne çıkardı. Rezaletin daniskasının başka yerlerde saklı olduğu kısa zamanda kendini göstermeye başladı bile.

ÖZEL BİLGİLER ORTALIĞA SAÇILDI

Vakıf binası boşaltılırken, adeta icra memurları gibi ellerine ne geçerse derdest edildi. Ellerinde ne bir mahkeme kararı ne resmi izin vardı. Binadaki masa sandalye vb gibi demirbaş eşyaların yanısıra bilgisayarlar ve yüzlerce otizmli çocuk ve gencin de kişisel bilgilerini içeren dosya arşivlerine el konuldu! Yediemine teslim edildi, diye yazıldı. Boşaltma gerekçesi olarak şunlar ilan edildi: Sözleşme bitti, kira borcu ödenmedi, 2 yıldır eğitim yapılmıyordu. Bir iddia da vakıf yetkililerine ulaşamadıkları yönündeydi. Oysa o vakıfta, CHP önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan tutun da önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir önceki İzBB Aziz Kocaoğlu, CHP’li milletvekilleri, Ak Partili milletvekillerine kadar kamuoyunun gözü önündeki bek çok isim varoğlu vardı.

(Nüvit Uyar) ‘Ben Vakıftaki bir öğrencinin fotoğrafını çekmek için ailenin yazılı iznini alıyorum. Bunlar bizim bütün arşivimize el koymuşlar. Burada yüzlerce çocuğun ve ailenin özel bilgileri var. Hiçbirine erişemiyoruz. Bunlar suç işledi. Burada suçu ihbar ediyorum.’

KURUCUNUN 20 YILLIK MÜCADELESİ

Aydınlık, o isimlerden birine, Vakıf Kurucu Başkanı Nüvit Uyar’a ulaştı. Bir telefon mesajı, görüşme randevusu almamıza yetti. Anlattıkları, başına gelenler, ibretlik bir belediye uygulamasıydı. Şimdilerde 19 yaşına gelmiş evladına konan otistik teşhisinden beri, hayatını otizmle mücadeleye vakfetmiş olan Nüvit Bey, üzgün ve biraz da şaşkındı. Kural tanımazlıkta bu kadar ileri gidileceğini kestirememiş gibiydi. Parti içi çekişmeleri, kişisel husumetler, rant hesapları vb ile açıklanması zor bir darbeyle yüz yüzeydiler. Sabırla sorularımızı yanıtladı. Bu işin peşini bırakmayacaklarını anladık, otizmli çocuk ve gençler adına bir nebze rahatladık.

VAKIF EĞİTİME ARA VERDİ

Vakıf çalışıyor muydu? İlk sorumuz bu oldu. Çünkü skandala alkış tutan haberlerde “İki yıldır faaliyette değildi” iddiası vardı. Bizzat Vakıf Başkanının ifadesine göre “Kapatma söz konusu değil, sadece eğitime ara verilmiş!” Dedi ki, “Vakfımız, kapatılmış falan değil! Vakfın tüzel kişiliklerinden biri olan, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan, otizmin eğitimini veren Engelli Birimi eğitime ara verdi. İzmir İl Milli Eğitim Müdürü bilgisi ve onayı dahilinde 1 yıl ara vermiştik, geçen Mayıs ayında süremiz doldu. Laf olsun diye okul açmak istemedik, yeni yol haritamızı oluşturmak için 1 yıl daha istedik, bu yıl Eylül ayına kadar uzatıldı.”

BAĞCI DÖVMEK Mİ ÜZÜM YEMEK Mİ?

Nüvit Bey’in anlatımlarında söz dönüp dolaşıp o ünlü soruya geliyor: Niyet bağcı dövmek mi, üzüm yemek mi? Protokolde yer alan ifadeye göre, Vakıf, amacı dışına çıkmadıkça anlaşma yürürlükte kalacak! Örneğin, borç kira konusu! Hali hazırda sembolik bir rakam olan bina kira ödemelerinin, daha önceki yıllarda da aksadığı olmuş. Ancak karşılıklı iyi niyetle ödemeler yapılmış, yola devam edilmiş. Her iki yılda bir sözleşme yenilenmesi sıradan bir uygulamaymış. Tam da buna dayanarak, Anadolu Otizm Vakfı, gelen bağış ve girdileri, yatırım olarak değerlendirmiş. Eski Belediye Binasına bugüne kadar 15 milyon TL tutarında yatırım yapılmış. Nüvit Uyar, “Hiçbir zaman evet hiçbir zaman çıkacağımızı düşünerek yaptığımız yatırım değil bu. Yoksa aptal mıyız, her an çıkartılma ihtimali olan bir kurum binasına bu kadar harcama yapalım?” diye soruyor. Bu aksaklıklar, aslında pandemi döneminin artçıları... Nüvit Uyar, açık yüreklilikle “Vakıf zorda. Gelen giden yok. Pandemi patladı, ardından deprem oldu. Biz kaynak sıkıntısına da girdik. Ama protokolde çok açık bir husus var. ‘Belediye, Vakfın kamuya yararlı bir kurum olduğunu gözeterek davranacaktır’ diyor. Her şeyi bir tarafa bırak, aramızdaki bu çok açık hükmü ortadan kaldırıyor. Bunun iyi örnekleri Konya'da, Antalya'da var. Değil binayı boşaltmak, ilgili kuruma yer tahsis etmek, bina yapmak, hatta personel maaşını karşılamak dahil destek oluyorlar. CHP ya da Ak Parti fark etmiyor...”

SİYASET ÜSTÜ DERKEN KİRLİ SİYASET ÇIKTI

Anadolu Otizm Vakfı’nın özelliklerinden biri de siyaset üstü yapılanması. İlk kez, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde oybirliğiyle alınan bir karar sonucu Yelki’deki yer tahsisi onaylanmış. Mütevelli heyetinde Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım’ın yanı sıra iki partinin İzmir milletvekilleri yer alıyor. Şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a da davet gitmiş, yanıtı bekleniyor. Ancak görünen o ki, Güzelbahçe’deki arazi ve koltuk kavgası, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tahsis ettiği arsanın geri alınması meselesine sıçramış durumda. Ne otistik çocuk-genç ve ailelerin çektiği sıkıntılar, ne onların eğitimi ve düze çıkmasıyla ilgi alanları değil. Operasyonda güç gösterisi ve kim kimin hakkından gelir çekişmesi öne çıkıyor. Yani, Kılıçdaroğlu ve Tunç Soyer günleri bittiğine göre, değişim Otizmle mücadeleye son vererek yürüsün, deniyor. Nüvit Uyar, bu denklemi, şöyle özetliyor: “Vakfımız, parti içi çekişmelere alet ederek cebren tahliye edildi.”

İŞİN İÇİNDE PARA VAR

Anadolu Otizm Vakfı Başkanı Uyar, skandal baskını CHP’nin Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka’ya bildirdi ve son verilmesini talep ederek ‘Suç işleniyor, durdurun’ dedi. Gelen yanıtta, “Konunun mali yönü olduğu için beni aşıyor’ denildi.

YAKIŞIKSIZ VE ÇİRKİN TUTUM

Mütevelli Heyeti üyesi Ahmet Uğur Baran, sosyal medya hesabından şu mesajı yayınladı: Anadolu Otizm Vakfı’na karşı gösterdiği yakışıksız ve çirkin tutumdan dolayı Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay’ şiddetle kınıyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı da bu çirkin yaklaşıma dur demesi için göreve davet ediyorum. Unutmayın Sayın Başkanlar, sadece 3 Aralık tarihinde “sevgi her engeli aşar” paylaşımları engellilerin yanında olduğunuzu göstermiyor.

KAMUOYUNA ÇAĞRIDIR

“Türkiye otizm sivil toplumunun birleşmesi, TBMM Otizm, Dawn sendromu ve Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Araştırma Komisyonu kuruluşu, raporunun hazırlanması, Otizmlilerin hizmet sektöründe istihdamı kapsamında ‘Elele Kafe’ projesinin Dünya AVM’ler Birliği Sosyal Sorumluluk Altın Madalyası alması... Bunlar gibi tarihe kayıtlı önemli başarıları olan, projeler geliştiren Anadolu Otizm Vakfı’nın, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin oybirliğiyle tahsis ettiği ve TBMM Araştırma Komisyonu raporunun pilot örnekleri olacak projelerine destek olması beklenirken engel olan, söz konusu arsaya göz diken bu sorumsuz politikayı; partiler ötesi bir tepkiyle Türkiyemizin tüm duyarlı kamuoyuna ve yargıya şikayet, Allah’a havale ediyoruz.”

Sonraki Haber