İç pazara dikkat! ‘Çin ile rekabete hazırız ama yatırım yapmaları şart’

OSD Başkanı Eroldu, otomotiv sektörünün 2023 verileri ışığında atılması gereken adımlara değindi. Başkan Eroldu, Çin’in son yıllardaki atılımına işaret ederek ‘Rekabete hazırız. Fakat önemli olan burada gelip yatırım yapıp ülkenin gelişimine katkı sağlamaları lazım.’ mesajı verdi

Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) 2023 yılı verilerini açıkladı. Sektör, rekor rakamlara imza atsa da iç pazarda yerli araç payı azaldı. Çin’in iç pazardaki yerine ilişkin konuşan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Çinlilerin Türkiye’de yatırım yapması gerektiğine işaret etti. Otomotivde 2022’ye göre, toplam üretim yüzde 9 arttı, ticari araç pazarı yüzde 35, ağır ticari araç pazarı yüzde 17, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 39 artış sağladı. 2023’te, bir önceki yıla göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 5 oranında artarken, otomobil ihracatındaki artış yüzde 16 oldu. Bu dönemde, toplam ihracat 1 milyon 18 bin 247 adet olarak açıklandı. 2023’ün 12 aylık döneminde toplam pazar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 55 arttı.

Ancak 2022’nin aynı dönemine göre otomobil satışlarındaki yerli araç payı yüzde 45’ten yüzde 32’ye; hafif ticari araç pazarında yerli araç payı ise yüzde 59’dan yüzde 46’ya geriledi.

LOJİSTİK SORUN FIRSAT DA GETİRİYOR

OSD Başkanı Eroldu, küresel ekonomide beklenen yavaşlamanın ihracat ağırlıklı olan otomotiv sektörü için potansiyel sorunlar getirebileceğini vurguladı. Jeopolitik gelişmeler ve tedarik zinciri açısından değerlendirme yapan Eroldu, “Ümit Burnu’ndan dolaşan bir lojistik herkes için sorun. Bu fırsatları da beraberinde getiriyor. Uzak satıcılardan daha yakın satıcılara yönelik bir hareket var. Olumlu sinyallerini görüyoruz. Birtakım parça taleplerinin Uzakdoğu ve Çin yerine Türkiye’deki yan sanayicilere kaydığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

ÇİN BAŞLIĞI

Küresel gündemin en önemli başlıklarından birinin de Çin'in son yıllarda ticari alanda gösterdiği atak politikalar olduğunun altını çizen Eroldu, bunun otomotive çok boyutlu etkileri olduğunu söyledi.

Çin’in içten yanmalı araçlardaki teknolojisinin o kadar kuvvetli olmamasına karşın elektrikli araç dönüşümü ile dünyada otomotiv sanayindeki gücünü artırdığını kaydeden Eroldu, “İlk defa 2022’de Avrupa Birliği (AB) otomotiv ithalatında 1’inci sıraya yerleştiler ki orası bizim yerimizdi. Kendi üretimlerinin 2021’de yüzde 7,7’sini ihraç ederlerken 2023’te yüzde 16’sını ihraç ettiler. Bu da yaptıkları ihracatı ne kadar artırdıklarının göstergesi fakat ihracatlarının da yüzde 75'i içten yanmalı. Herkes Çin deyince her taraf elektrikli zannediyor ancak öyle değil.” dedi.

‘AÇIK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’

Türkiye’de Çin’in otomotiv sanayi dışında dış ticaret dengesi açısından da sorun yarattığına işaret eden OSD Başkanı, “2023'ün 11 ayında biz Çin'den 41,7 milyarlık ithalat yaparken yalnızca 3 milyar dolarlık ihracatımız var. Çok büyük bir açık ve büyüyor. Türkiye'nin Çin ile olan ticaret açığı 2019'da 16 milyar dolarken şu anda 2023'ün 11 ayında 38 milyar. Bu demek ki yılı da 42-43 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile kapatacağız. Bu sürdürülebilir bir şey değil.” dedi.

‘ÇOK REKABETÇİ GELİYORLAR’

Bunun Türkiye’de her türlü sanayiyi etkilediğini ifadede eden Eroldu, özetle şöyle konuştu: “Birçok alanda Çin ile Türkiye arasında çok olumsuz bir denge olduğunu görüyoruz. Örneğin, 2019’da bizim otomobil ithalatımızda Çin hiç yok. Şimdi yüzde 7’lik bir pay alıyor. Ama biz ne almışız Çin'den? Yüzde 78'ini içten yanmalı almışız, yüzde 1’i plug-in hibrit, yüzde 2'si hibrit, yüzde 20'si de elektrikli. Sanayi Bakanlığı bu işin elektrikli tarafına müdahale etse de içten yanmalının ne kadar büyük olduğunu ve büyümeye devam ettiğini görüyoruz.”

“Çok rekabetçi rakamlarla geliyorlar.” diyen Başkan Eroldu, “Yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor.” diye konuştu.

‘ONLAR DA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI’

Eroldu, şu ifadeleri kullandı: “Biz Çinli araçlara otomotiv sanayi olarak karşı değiliz, gelip yatırım yapmaları lazım. Bakanlığın da bu yönde çalışmaları var. Otomotiv sanayi olarak rekabeti olumlu buluyoruz ama yalnızca ithalatla bu pazarın kaybedilmesi doğru bir şey değil. Yani AB ve Türkiye'ye iş yapmak isteyen Çinlileri yatırım yapmaya da zorlayabiliriz.

“Dünyada bir Çin gerçeği var. Buna gözümüzü kapatamayız, rekabete hazır olmamız lazım. Makro değerlere baktığımız zaman Çin'le Türkiye arasında büyük bir uçurum yok. Dolayısıyla üretim anlamında rekabet ederiz. Fakat önemli olan burada gelip yatırım yapıp ülkenin gelişimine katkı sağlamaları lazım. Biz otomotiv sanayi üyeleri olarak taşın altına elimizi koyduysak onlar da koymalı. Çinli firmaların gelmesi birtakım teknoloji transferini de getirecek. Türk otomotiv sanayisini daha da güçlendirecektir. Bundan da kimsenin çekinmemesi lazım…

50 YILDA YARATILAN SEKTÖR TÜRKİYE İÇİN KORUNMALI

“Biz OSD olarak rekabete karşı da hazırlıksız da değiliz. Çin rekabeti kaçınılmaz. Dünyanın her tarafında Çin ile rekabet etmeliyiz. Ama Türkiye pazarında da yatırımcıyı korumak lazım.Türkiye’yi büyütmemiz lazım ki bu teknolojiler Türkiye’ye daha rahat gelsin. Hepsi birbirine bağlı. Yoksa bu pazarı Çinlilere verdiğiniz zaman Türkiye’de yatırım fizibiliteleri çalışmayacak, bindiğimiz dalı keseceğiz. Burada 50 yıldan beri yaratılan bir sektör, sanayi var. Bunu korumamız lazım. 10 araba fazla satalım konusu değil. Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak adına Türkiye pazarını büyütmemiz lazım. Türkiye pazarı yalnızca yeni yatırımcılarla büyüyecek.”

Eroldu, Türk Metal Sendikası, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile gelinen grev aşamasına ilişkin de “Çalışanların en iyi şekilde ücret almasını istiyoruz. Zor bir dönemden geçiyoruz. Temennimiz grevin olmaması, iş barışının korunması. Grev halinde 5-7 günlük malzeme hepimizde vardır ama belli bir sürede devam ederse bu üretimde aksaklığa yol açacaktır.” dedi.

Sonraki Haber