İddianamede yer almamıştı: İşte Sinan Ateş'in eşinin ifadesi
Sinan Ateş davasının iddianamesi kabul edilmiş eşi Ayşe Ateş'in ifadeleri iddianame içinde yer almamıştı. Ayşe Ateş'in ifadesinin özeti yayımlandı.
T24’ten Asuman Aranca yaptığı haberle Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianamede bulunmayan Ayşe Ateş’in ifadesini yayımladı.
Ateş verdiği ifadesinde, eşinin Ülkü Ocakları Başkanı olmasından sonra sürekli itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını, bazı sosyal medya hesaplarından eşi aleyhine paylaşımlar yapılmaya başlandığını iddia etti.
Sinan Ateş’in Ankara’da öldürülmesinden sonra açılan davada iddianame kabul edilmiş ancak eşi Ayşe Ateş’in ifadesi iddianamede yer almamıştı.
Ayşe Ateş’in ifadesi şöyle:
Ayşe Ateş, "Rahmetli eşimin Ülkü Ocakları Başkanlığı öncesinde kimse ile bir husumeti bulunmamaktaydı. Ancak Ülkü Ocakları Başkanlığı görevinden sonra sürekli olarak FETÖ mensubiyeti olduğu, Ülkü Ocaklarına ihanet ettiği gibi kendisini itibarsızlaştırmaya, yalnızlaştırmaya, çocukluk yıllarından beri mensubu olup kendisini adamış olduğu ülkücü camiadan dışlanması amaçlarına yönelik olarak söylentiler çıkarılıp haberler yapıldı” dedi. Daha sonra Ülkü Ocakları Başkanlığına yeni atama yapıldığını ve yönetimde bulunan kişiler tarafından açıkça ve aleni şekilde ‘FETÖ'cü, ihanet ateşi’ gibi ithamlar içeren sosyal medya paylaşımları ve çeşitli haber sitelerinde haberler yapılmaya başlandığını kaydeden Ateş, paylaşımlara ilişkin görselleri de savcılığa sundu.
Ayşe Ateş ifadesinin devamında şunları söyledi: "Rahmetli eşim ile yapılan haberler üzerine aramızda yaptığımız konuşmada bana söylemiş olduğu Orhun Haber isimli internet haber sitesinde 04 Mart 2022 tarihinde ‘bir ihanet ateşi’ başlıklı bir haber yapıldı. Aynı haber bu internet haber sitesinin çeşitli sosyal medya hesaplarından da paylaşılmıştı. Eşim bu haber ve paylaşımlar üzerine Orhun Haber isimli internet sitesi yöneticileri ve bu haber sitesinin sosyal medya yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verilmiştir. Savcılık tarafından yapılan soruşturmada suça konu paylaşımları yapan sitenin ve sosyal medya hesaplarının yöneticilerinin tespitine dair bir araştırma dahi yapılmadan meçhul şüpheli üzerinden takipsizlik karar verilmiştir. Eşim bu karara itiraz etmiş ancak itirazının da reddine karar verilmiştir. Eşim Orhun Haber isimli internet haber sitesinde “bir ihanet ateşi” haberi ve aynı sitenin sosyal medya hesaplarından bu haberin paylaşılan linklerine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuş ancak bu da reddedilmiştir.
Orhun Haber isimli internet haber sitesi tarafından yapılan haber sonrasında aynı haber sitesinin sosyal medya hesaplarından devam eden günlerde sürekli ve sistematik olarak rahmetli eşimi hedef gösterir şekilde asılsız ithamlar içeren paylaşımlar yapılmıştır. Bu paylaşımlar üzerine de Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfının o dönem genel merkezi yönetiminde yer alan kişiler, çeşitli kademelerinde görev yapan kişiler, birçok ilin Ülkü Ocakları yönetiminde bulunan kişiler ve çok sayıda sahte sosyal medya hesabı üzerinden rahmetli eşime karşı çeşitli hakaretler ve tehditler içeren paylaşımlar yapıldı. Bu paylaşımları da sunuyorum. Gerçek kullanıcılar olduğu tespit edilen sosyal medya hesaplarından yapılan bu paylaşımlarla ilgili olarak rahmetli eşim tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurularında bulunulmuş olup, bu paylaşımların suç unsuru içerdiği açık ve net olmasına rağmen halen hiç birisi hakkında kamu davası açılmamıştır."
O ARAÇ ARAŞTIRILSIN TALEBİ
Eşim Ülkü Ocaklar Genel Başkanlığı yapmış ve ömrünü Ülkücülük davasına adamış birisi olarak Ülkü Ocakları tüzel kişiliğine bir zarar vermek istememesi sebebi ile kendisine karşı yapılan bu itibar suikastlarına ve karalama çalışmalarına, bu çalışmaları yapan Ülkü Ocaklar Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a, yönetiminde yer alan kişilere ve MHP Mersin milletvekili ve eşimden önceki Ülkü ocakları genel başkanı Olcay Kılavuz’a karşı bir hasımlık gütmemiş, hukuk dışı hiçbir yola tevessül etmemiştir.
10 Mart 2022 tarihinde Ankara Ülkü Ocakları’nın kullanımında bulunan 06 AT 2020 plakalı Volkswagen marka siyah araç ile eşimin kullandığı ofisin önüne dört kişinin geldiğini ve ofis binasının önünde beklediklerini eşim bana söylemişti. Bu konuda arkadaşı Ömer Çağrı Özdemir'e 10 Mart 2022 tarihinde Whatsapp uygulamasından ofis önünde bekleyen aracın resmini göndererek ‘Ankara Ocak, Silahlı 4 kişi göndermiş’ seklinde mesaj göndermiş. Bu konuşmaya ilişkin ekran resmini de ifademin ekinde sunuyorum. Bu hususta Ömer Çağrı Özdemir'in de ifadesine başvurulmasını talep ediyorum.
ORHUN HABER ÜLKÜ OCAKLARINA AİT İDDİASI
Rahmetli eşim ile Ömer Çağrı Özdemir arasında geçen 11 Mart 2022 tarihli Whatsapp mesajlaşmasında, eşim Ömer Çağrı Özdemir'e Selahattin Avaroğlu isimli şahıs tarafından başka birisine iletildiği anlaşılan mesajı göndermiş ve mesajda; ‘...Orhun Haber genel merkezin hesabi ve takip et diye telefon aldığım için etmeye başladım’ şeklinde şahsın mesajının olduğu görülmektedir. Bu mesajdan ve eşimin bana anlattığından aktarmam gerekirse; Orhun Haber isimli haber sitesi Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından yönetilmektedir. Ülkü Ocakları mensupları da Ocak Genel Merkezi yöneticileri tarafından aranarak ve ocak mensuplarının yer aldığı WhatsApp gruplarından talimatlar yazılarak Orhun Haber isimli internet sitesinin sosyal medya hesaplarını takip etmeye ve rahmetli eşim aleyhinde paylaşımlar yapmaya zorlanmışlardır. Sunmuş olduğum paylaşım içeriklerindeki benzerliklere bakıldığında da eşim aleyhine yapılan paylaşımların bir merkez tarafından yönetildiği açık ve net bir şekilde ortadadır. Eşimin telefonu adli emanette ve incelemede olup WhatsApp uygulaması üzerinden kendisine gönderilen mesajlar incelendiğinde bu hususta kendine gönderilen mesajların olduğu görülecektir.
Orhun Haber isimli internet haber sitesinin haberleri, bu haber sitesinin sosyal medya hesaplarından ve Ülkü Ocakları teşkilatları mensubu oldukları profillerinden açıkça anlaşılmakta olan hesaplardan eşimin aleyhine yapılan paylaşımların ardından rahmetli esimin Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptığı dönemde çeşitli illerde Ocak Başkanlığı yapan ve şahsen de arkadaşları olan kişiler, Ülkü Ocakları Genel Merkezi yöneticileri tarafından aranarak rahmetli eşim hakkında yapılan asılsız haberlere karşı eşimi destekler nitelikteki paylaşımlarının kaldırılması istenmiştir.
ESKİ MERSİN ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKANI ÇAĞRI ÜNEL'E SALDIRI İDDİASI
Rahmetli eşim döneminde Mersin Ülkü Ocaklar Başkanı olarak görev yapan ve eşimden sonra görevden alınan Çağrı Ünel de kendi sosyal medya hesabından eşim hakkındaki asılsız haberler karşısında eşime destek niteliğinde paylaşımlar yapmıştı. Bunun üzerine Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı olan Ömer Şanlı isimli şahıs Çağrı Ünel'i arayarak eşime destek olmamasını, yaptığı paylaşımları kaldırmasını istemiş. Çağrı Ünel de paylaşımlarını kaldırmayacağını, rahmetli eşimin arkadaşı olduğunu, kendisinin de artık Ocak Başkanı olmadığını ve kendisine talimat veremeyeceklerini söylemiş. Ömer Şanlı da ‘o halde bunun sonuçlarına katlanırsınız’ şeklinde Ünel’i tehdit etmiş. Bu konuşmayı Ünel, rahmetli eşimi benim yanımda olduğu sırada telefonla arayarak kendisine bu şekilde iletmişti. Eşim de bunlar iyice azıttılar, dur durak bilmiyorlar, aman kardeşim kendinize dikkat edin, Allah korusun" şeklinde uyararak kendisine dikkat etmesini tembihlemişti.
Eşim ile Ünel arasında geçen bu konuşmadan kısa bir süre sonra Mersin’de Ünel'e Adana ve Osmaniye Ülkü Ocakları'na mensup olduğunu duyduğumuz yaklaşık 10 kişi tarafından bıçaklarla ve sopalarla saldırı düzenlenmiş. Ünel kendisine yapılan saldırı ile oluşan arbede sırasında kendisini savunmak üzere silahını kullanmış ve olay yerinde Emrullah Kaplan isimli Kadirli Ülkü Ocakları mensubu olduğunu öğrendiğimiz bir genç hayatını kaybetmiş. Rahmetli eşim ve Ünel arasında geçen bu konuşmalar ve Ünel’e Ülkü Ocakları Genel Merkezi yöneticileri tarafından eşim hakkında yapılan baskı ve tehditlerin ayrıntıları hususunda Ünel’in ifadesine başvurulmasını istiyorum.
Mersin'de gerçekleştirilen saldırı öncesinde MHP Mersin Milletvekili ve esimden önceki dönemde Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı olan Olcay Kılavuz, mevcut Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı olan Ahmet Yiğit Yıldırım, Doğan seklinde bahsedilen bir şahıs, Ülkü Ocaklar Eğitim ev Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Deniz Güzelay ve yine Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ensar Ejder isimli şahısların bir araya gelerek Mersin'de Çağrı Ünel'e karşı gerçekleştirilecek saldırı olayını planladıklarının konuşulduğu anlaşılmaktadır. Rahmetli eşim; kendisine karşı medya üzerinden yapılan saldırıların, Mersin'de meydana gelen olay ve devam eden süreçlerde yaşananların ve kendisinin aleyhine gerçekleştirilen faaliyetlerin mevcut Ülkü Ocaklar Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan olan Ahmet Yiğit Yıldırım ve kendisinden önce Ülkü Ocaklar Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlığa yapan halen de MHP Mersin Milletvekili olan Olcay Kılavuz' un birlikte hareket etmek suretiyle planlandığını defalarca kez bana ifade etmişti.
O paylaşımları delil olarak sundu
Ayşe Ateş, "Rahmetli esim kendisine gerçekleştirilen suikasttan bir gün önce İstanbul ilindeydi. Orada çekilmiş olduğu bir fotoğrafını olayın gerçekleştiği 30/12/2022 tarihinde Cuma kutlaması mesajı ile birlikte sosyal medya hesaplarından yayınlamıştı. Bu paylaşımı üzerine çoğunluğu Ülkü Ocakları İstanbul il Başkanlığı mensubu olan birtakım kişiler tarafından eşimin ölümle tehdit edildiği açıkça anlaşılan tehdit ve hakaret içerikli paylaşımlar yapılmıştır. Bu paylaşımları da sunuyorum. Aynı hesaplar eşime gerçekleştirilen suikasttan sonra bu paylaşımlarını kaldırmışlardır. Bu paylaşımlardan anlaşılacağı üzere Ülkü Ocakları mensubu olan birtakım kişiler tarafından eşime karşı uzun süredir husumet güdülmekte ve kendisi her fırsatta tehdit edilmektedir. Eşimin öldürülmesi olayında dahli olan kişiler ile öldürüldüğü gün bu paylaşımları yapan kişiler arasında bir bağlantının olup olmadığının araştırılmasını talep ediyorum" dedi.