İdlib'de neler oluyor?

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), İdlib'de topçu atışı neticesinde 5 asker ile 3 sivilin şehit olduğunu bildirdi. Türk topçuları Suriye mevzilerini vurmaya başlarken, 76 Suriye askerinin etkisiz hale getirildiği açıklandı.

İdlib'deki gerginlik giderek yükseliyor. Gece çıkan çatışmalarda 5 askerimiz ile 3 sivil şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Bölgede tespit edilen hedefler derhal ateş destek vasıtalarımızla yoğun şekilde ateş altına alınarak gerekli karşılık verilmiş ve hedefler tahrip edilmiştir” denildi.

Yapılan misillemede 76 Suriye askerinin etkisiz hale getirildiği açıklandı.

ERDOĞAN'DAN RUSYA'YA 'ÖNÜMÜZÜ KESMEYİN' MESAJI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile Kiev'de düzenlediği ortak basın toplantısında İdlib'deki gelişmelere değindi.

Erdoğan şunları söyledi:

"Bu sabah maalesef rejim güçleri yine İdlib'de hava saldırısına geçti ve 3'ü sivil, 5'i asker 8 kişi şehit oldu. Gerek hava gerek kara olmak üzere yoğun bir şekilde bunlara gereken bedelleri ödetiyoruz ve ödetmeye de devam edeceğiz. Temenni ederim ki Astana ve Soçi Mutabakatları çerçevesinde herkes yükümlülüğünü bilsin ve bu çerçevede çalışmaları sürdürelim."

Konuşmasında Rusya’ya da mesaj gönderen Erdoğan, “Rus yetkili makamlarına da ‘Burada muhatabımız siz değilsiniz, tamamıyla rejimdir, bizim önümüzü kesme gibi bir durum da söz konusu olmasın' mesajı verildi. Çünkü burada biz şehit verirken, bunlara karşı sessiz kalmamız mümkün değil” dedi.

'TÜRK UÇAKLARI SINIRI GEÇMEDİ'

Erdoğan’ın sözlerinin ardından Rusya’dan da saldırıyla ilgili açıklama geldi. Reuters’ın aktardığı habere göre Rus Savunma Bakanlığı önemli bir iddiada bulundu. Türkiye’nin İdlib’deki operasyonları nedeniyle Rusya’yı uyarmadığı öne sürülen açıklamada, Suriye güçlerinin bu nedenle Türk askerlerini hedef aldığı belirtildi. Öte yandan Bakanlığın açıklamasında Türk savaş uçaklarının Suriye sınırını ihlal etmediği vurgulandı.

PEKİ İDLİB'DE NELER OLUYOR?

İdlib, Suriye'de radikal teröristlerin konuşlandığı son bölge. Daha önce Suriye Ordusu'ndan kaçan pek çok silahlı grup, İdlib'e yerleşerek burada varlığını devam ettirmeye çalışmıştı. Bu gruplardan en büyüğü olan Heyet-i Tahrir Şam ise zaman içinde hakimiyeti diğer gruplardan alarak İdlib'in yüzde 90'ını kontrol etmeye başladı. Şimdi ise Suriye güçleri, bölgedeki tüm terör unsurlarına son vermek için büyük bir harekat yürütüyor. Han Şeyhun'un ardından son olarak kritik M4 ve M5 karayolunun kesişiminde bulunan Serakib ilçesinde de kontrol ele alındı.

M4 VE M5 KARAYOLU NEDEN ÖNEMLİ

Halep ile Lazkiye'yi birbirine bağlayan M4 karayolu ile Halep ile Hama üzerinden Şam'ı birbirine bağlayan M5 karayolu, önemli birer ikmal güzergahı. Soçi Mutabakatı'nda da kontrolünün sağlanması istenen bu yollar, uzun zamandır Heyet-i Tahrir Şam militanları tarafından kesilmiş durumdaydı. Şimdi Suriye Ordusu Serakib'e girerek bu yolların kesiştiği noktaya ulaştı. Böylece zaman içinde Şam'ın nefes borusu yeniden açılabilecek.

ANKARA'NIN ENDİŞESİ GÖÇ

Türkiye her ne kadar Suriye Ordusu'nun ilerleyişine bugüne kadar ciddi bir itirazda bulunmasa da, Türkiye destekli gruplar Suriye'ye yönelik çok sayıda kışkırtmada bulundu. Buna rağmen iki ülke karşı karşıya gelmemeye dikkat etti. Türkiye, Suriye'nin operasyonlarının yeni bir göç dalgasına neden olmasından endişe ediyor. 3.5 milyonluk kent, Türkiye sınırına yalnızca 130 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da şuan 1 milyon kişinin Türkiye sınırına geldiğini belirtti. Fakat İdlib Mutabakatı'yla kararlaştırılan silahların toplanması ve M4-M5 karayollarının yeniden açılması sağlanamayınca, Suriye ve Rusya kendi bildikleri yoldan bu işi hallediyor.

İDLİB MUTABAKATI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Soçi'de düzenlenen İdlib zirvesinde imzaladığı Silahsız Bölge Anlaşması'nın maddelerine göre; Türkiye ve Rusya her türlü tezahürde Suriye'deki terörizmle mücadele konusunda kararlılıklarını vurguluyor. Anlaşma maddeleri şöyle:

1. İdlib gerginliği azaltma bölgesi korunacak. Türkiye'nin gözlem noktaları güçlendirilecek

2. Rusya Federasyonu, İdlib'de askeri operasyonlar ve saldırılardan kaçınılması için gerekli önlemleri alacak ve mevcut statüko korunacak.

3. Silahsızlandırma bölgesi oluşturulacak, bölge 15-20 km olacak.

4. Silahsızlandırma bölgesinin sınırları, sahadaki çalışmalarla belirlenecek.

5. Tüm radikal terörist gruplar silahlasızlandırma bölgesinden 15 Ekim'e kadar çıkarılacak.

6. Çatışan taraflara ait tüm tanklar, çok namlulu roketatarlar, toplar ve havanların da aralarında olduğu ağır silahlar 10 Ekim'de İdlib'deki silahsızlandırma bölgesinden çekilecek.

7. Silahsızlandırma bölgelerindeki denetimler, Türk ve Rus askerleri tarafından yapılacak. İnsansız hava araçlarıyla havadan da denetim yapılacak.

8. M4 - M5 otoyolu, güvenliğinin yıl sonuna kadar sağlanması suretiyle trafiğe açılacak.

9. İdlib'de sürdürülebilir ateşkes rejiminin sağlanabilmesi için etkili önlemler alınacak. İran, Türkiye, Rusya ortak koordinasyon merkezi geliştirecek.

10. İki taraf, her türlü tezahürde Suriye'deki terörizmle mücadele konusunda kararlılıklarını yineledi.

KRONOLOJİ: BURAYA NASIL GELİNDİ

  • Türkiye sınırına yakın mesafedeki İdlib'in büyük bir bölümü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün kontrolünde bulunuyor.
  • Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da 23-24 Ocak 2017’de Türkiye ve Rusya öncülüğünde ateşkes ilan edildi.
  • Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
  • Teröristlerin ateşkese uymaması nedeniyle Suriye ordusu İdlib hariç diğer bölgeleri geri aldı.
  • Türkiye, Rusya ve İran arasında 2018'de yapılan mutabakatla İdlib'de sivillerin zarar görmemesi ve ılımlı muhalif gruplarla teröristlerin ayrıştırılması için silahlardan arındırılmış tampon bölgeler oluşturulmuş ve bu bölgelere gözlem noktaları kurulmuştu. Burada ılımlı muhaliflerle-teröristleri ayırma görevi Türkiye'ye verilmişti. Bu kapsamda Türkiye, İdlib'te 12 gözlem noktası kurdu.
  • Ancak teröristlerle “ılımlı muhalifleri” ayıramadığı gibi ateşkesi fırsat bilen HTŞ, ÖSO gibi “ılımlı muhalifleri” tasfiye ederek İdlib'deki konumunu sağlamlaştırdı.
  • Bu tarihten sonra Suriye'nin teröristlere karşı başlattığı her operasyon Türkiye'nin ısrarıyla kesintiye uğradı.
  • En son ilan edilen ateşkes sürerken Kasım 2019'da Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “İdlib terör yuvası haline geldi. Ne yazık ki bölgedeki Türk meslektaşlarımız henüz terör eylemlerine bulaşmamış silahlı muhalifleri El Nusralı teröristlerden ayırt etmeye yönelik sorumluluklarını yerine getirmedi” açıklaması yaptı.
  • Aralık 2019'da Suriye ordusu Rus hava desteğiyle kapsamlı İdlib harekatını başlattı.
  • 13 Ocak'ta Türk heyeti, Libya odaklı görüşmeler amacıyla Moskova’daydı. MİT Başkanı Hakan Fidan'ın Libya dışındaki gündemi Suriye’ydi. Hakan Fidan Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu'nun başındaki Ali Memlük ile görüştü.
  • 19 Ocak'taki Berlin zirvesinden dönüşte uçakta bir gazetecinin “İdlib’de yaşanan insani kriz Türkiye ile Rusya arasında bir kırgınlığa yol açar mı” sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi: (Rusya ile) Stratejik bağlar, aramızdaki ilişkileri çok daha güçlü bir seviyeye doğru taşıyor. Burada herhangi bir sıkıntı yaşayacağımıza da zaten benim ihtimal vermem söz konusu değil."
  • 29 Ocak'ta Suriye ordusu İdlib'in en büyük ilçesi Maaret el Numan'ı teröristlerden temizledi. Böylece Suriye ordusu için kritik önemdeki Halep’i Lazkiye’ye bağlayan M4 ve Şam’a uzanan M5 karayollarının kavşak noktasında olan Serakib ilçesinin yolu açılmış oldu.
  • 29 Ocak'ta Erdoğan, “Astana süreci diye bir şey kalmadı” açıklaması yaptı.
  • 30 Ocak'ta ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Bildiğiniz gibi Türkiye’nin İdlib’de önemli sayıda askerleri var. Türk askerleri bizim NATO müttefikimiz. Onların başına bir şey gelmeyeceğinden emin olmak istiyoruz. Türkiye'ye yardım edeceğiz” dedi.
  • 30 Ocak'ta Türkiye, Serakib ilçesinin doğusu başta olmak üzere gözlem noktarına yoğun askeri sevkıyat yapmaya başladı.
  • 30 Ocak'ta yeni adıyla "Suriye Milli Ordusu" yani ÖSO, Suriye Ordusu'na savaş ilan etti.
  • 31 Ocak ve 1 Şubat'ta Fırat Kalkanı bölgesi El Bab'da konuşlu ÖSO, Suriye ordusunun kontrol ettiği bölgeye saldırı düzenledi.
  • 1 Şubat'ı 2 Şubat'ta bağlayan gece Rus savaş uçakları Bab ilçe merkezindeki üç noktayı hedef aldı. Bombalar, eski sebze hali, Şeyh Duşi Camisi ve daha önce Türkiye tarafından restore edilmiş Ulu Cami’nin iki altındaki sokağa isabet etti.
  • 2 Şubat'ta Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Sibiga, Türkiye’nin Ukrayna Ordusu'nun ihtiyaçları için 200 milyon TL’lik finansal yardım yapacağını duyurdu.
  • 2 Şubat'ı 3 Şubat'a bağlayan gece Milli Savunma Bakanlığı, "Suriye rejim güçleri”nce açılan ateş sonucu 5 asker ile 3 sivilin şehit olduğunu açıkladı.
Sonraki Haber