İHBİR: Rusya pazarı açık

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, “Rusya'dan da ciddi bir talep var. Şu andaki talebe cevap verebilmiş olsak geçen yılın 4-5 katı ihracat yapabiliriz.” dedi.

Türk gıda ihracatçıları, Ticaret Bakanlığı'nın “Uzak Ülkeler Stratejisi” kapsamında Avustralya'ya milli katılım organizasyonu düzenledi. Melbourne'deki Fine Food 2022 fuarına Kovid-19 salgını sonrası ilk kez katılan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) heyeti, fuarın yanında şehirdeki büyük marketleri gezerek pazar incelemesi yaptı. Biz de İHBİR heyeti ile birlikte davetli olarak bu ziyaretlere ve fuara katıldık. İHBİR Başkanı Kazım Taycı ile fuarda yaptığımız sohbette, şu gözlemlerini aktardı: “Fuarın sonunda ciddi bağlantılar kurabileceğimize inanıyoruz. Bu pazarda işlenmiş tarım ürünleri ile birlikte özellikle unlu, şekerli ve kakaolu mamuller grubunun ciddi anlamda şansının olduğunu görüyoruz. Avustralya'ya lokum ürünleri, şekerleme, çikolata çeşitleri, kek ve kısmi bisküviler alanında ihracatımız olsa da yeterli miktarlarda değil. Marketlerde yapmış olduğumuz incelemelere göre ambalajlarda ve tasarımlarda değişim gerekiyor. Bunları yaptıktan sonra pazara daha rahat girebiliriz."

YATIRIM İÇİN PARA LAZIM

Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticarette ciddi bir artış var. İstanbul'un gıda koridorunda koordinasyon merkezi olması sayesinde de dikkatler burada. Fuardaki sohbetimizde Rusya'ya yönelik ihracata ilişkin sorumuzu yanıtlayan İHBİR Başkanı Taycı, “Rusya'dan ciddi bir taleple karşı karşıyayız. Dünya ile en önemli resmi bağlantıları Türkiye. Şu andaki talebe yanıt verebilmiş olsak geçen yılın 4-5 katı olur. Yani kapasiteler Avrupa ve ABD ile dolu olmasa Rusya'ya 4-5 kat fazla ihracat yaparız. Ancak, sektördeki kapasite doluluk oranımız yüzde 90'ın üzerinde. Bu nedenle her talebe cevap veremiyoruz.” dedi.

Tam bu noktada ihracatçının finansman ihtiyacı gündeme geliyor. Kamu tarafından birçok destek sağlansa da esasen verilen destekler zaten ihracatçıların her parti ihracatından yapılan kesintilerden oluşuyor. Son dönemde kaynaklar İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE A.Ş.)'ye aktarılmaya çalışılıyor. Bu sayede ihracatçılara uzun vadeli düşük maliyetli bir kaynak sağlanmış olacak. İHBİR Başkanı Taycı, bu ortamda ihracatçının ilave yatırım için finansmana çok fazla ihtiyaç duyduğunu kaydederek, ihracatçıların geçen dönemde tedarik sıkıntısı yaşamamak için ham madde stoklarını güçlendirdiğini, fiyatların da yüksek olması yüzünden parasının büyük kısmını, üretimin devamlılığı için, buraya bağlamak zorunda kaldığını not etti. Bu yüzden elde ilave yatırım yapacak para kalmadı.

İLAVE DESTEKLER GEREK

ABD pazarının da çok hareketli olduğunu belirten Taycı, “Çin ile ABD arasındaki bu ticari savaşlar devam ediyor. İHBİR özelinde bakınca son iki yıldır ABD artışta ilk sırada. Bütün üretimi ABD'ye yönlendirsek alabilecek kapasitede. Dünyadaki tedarik ve lojistikteki değişimden sonra Türk sanayicisinin esnekliğinin faydasını görüyoruz. Uzakdoğu'dan talep geliyor. Avrupalı bazı talepleri karşılamazken biz yapabiliyoruz. Kapasite kullanımı ihracata çalışanlarda yüzde 90 ve üzerinde. Şu anda ciddi bir finansman desteğine ihtiyaç var. Her gün kredi sıkıntılarına ilişkin telefonlar alıyorum. Hem işletme sermayesi hem de makine teçhizat için kaynak bulamıyorum, diyorlar. İşlenmiş tarım ürünleri ihraç eden bizim gibi birliklere ilave destek verilmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.

İHRACATTA DÜŞÜŞ BEKLEMİYOR

Avrupa ve dünyada beklenen resesyon nedeniyle ihracat iklim endeksindeki düşüşe ilişkin sorumuza yanıt veren Başkan Taycı, “İHBİR özelinde ihracatta bir yavaşlama beklemiyoruz. Halihazırda emtiada olabilecek en yüksek alımı yapıyoruz. Bundan sonra daha yüksek olmayacağı için ülkeye bırakılan net katma değer artacak. Sektörde makine ekipman yaşı çok genç. İşlenmiş tarım ürünlerinde dünyanın en son teknoloji sistemlerini kullanıyoruz. Oldukça rekabetçiyiz. Her ülkeye farklı inovatif ürünler sunmaktayız. ABD gibi bir ülkenin ihracatta bir numara olması. Dünyanın her yerine mal satabiliriz, demektir. Buna karşın ABD pazarından aldığımız ay devede kulak. Yüzde 1 bile değil. Potansiyel çok.” ifadelerini kullandı.

AVRUPALI MALINI TÜRK GEMİLERİNE TAŞITMAK İSTİYOR

Tedarikteki değişimin Türkiye'yi bir anahtar konumuna getirdiğini belirten Taycı, “Makarna sanayicilerimiz kendi gemilerini alıp Güney Amerika'ya mal satmaya başladı. Türkiye'nin ürünlerini de satıyor. Avrupa'dan da bu gemilere talep var.” bilgisini verdi.

Irak'taki durumu değerlendiren Taycı, “Bizim için yeni bir durum değil. Öyle krizler gördük ki.... Irak için vazgeçilmeziz, onlar da bizim için iyi pazar.” derken Mısır ile normalleşen ilişkileri de şöyle yorumladı: “Mısır bizim için önemli bir pazar. Siyasi otoritenin anlaşma yolunda olmasını istiyoruz. 90 milyonluk ve genç nüfusun olduğu bir ülke. Ciddi talebi olan bir ülke. Sektörden ve kendi firmamdan biliyorum. Oradaki distribütör para çıkaramıyor ama güvenilir olduğu için malı yolluyoruz. Anlaşma olursa ödemeler de gelir. Para sorunu çözülse ve siyasi ilişkiler düzelirse tüm sektör için Mısır en önemli pazarlardan biri haline gelebilir.”

NE ÜRÜN VERSEK SATARIZ!

Türkiye'nin Avustralya'da 10 firma ve iki ihracatçı birliği ile yer aldığını kaydeden İHBİR Başkanı Taycı, "Bu fuara önemli bir ticaret yapabileceğimize inandığımız için katıldık.” ifadelerini kullandı. Fuardan çok bağlantı çıkacağını anlatan Taycı, “Gelir düzeyi yüksek bir ülke. Ne ürün getirirse Türkler burada satabilir. Navlun maliyeti yüksek olduğundan buraya katma değeri yüksek ürünlerle gelmek lazım. Pazarda Çin, Tayvan ve Tayland'ın ürünleri hakim. Bizim de ülke olarak algımız çok iyi. İki ülke toplumu arasında Çanakkale ve Atatürk'ün Anzak askerleri için söylediği söz nedeniyle bir bağ var. Bu ilişkiyi ticari olarak da geliştirebiliriz.” mesajı verdi.

Taycı, Ekonomi Bakanlığı'nın açıkladığı uzak ülkeler stratejisini uygulamaya başladıklarını, Avustralya'daki ilk adım sonrası, bundan sonra Güney Amerika, Uzak Doğu ve Güney Afrika pazarlarına yöneleceklerini aktardı.

'KAZANDIĞIMIZ PARAYI İŞİMİZE YATIRIYORUZ'

Tayaş Gıda olarak Avustralya'daki bu fuara ilk kez 2012'de katıldıklarını ve o günden beri buraya ürün gönderdiklerini anlatan Kazım Taycı, “İstiyorum ki sadece ben değil Türk üreticilerimiz burada daha çok pay alsın. Talepleri yerine getirip buraya odaklansak var olan ihracatımız birkaç katına çıkar.” diye konuştu.

Sanayicilerin kazandıkları parayı yata, kata verdikleri eleştirilerine de değinen Taycı, “60 yıllık bir firmanın üçüncü nesli olarak söylüyorum; biz kazandığı parayı işine, yatırıma koyan insanlarız. Salgından bu yana bütün fiyatların döviz bazında artması yüzünden tedarik, imkansızlıkları yüzünden hem stok miktarı arttı, hem de on lira ödenen ham maddeye 20 öder hale geldik. İnanılmaz para talebi var yatırıma ihtiyaç var. 200 tonluk üretimimi 400 yapsam yine de pazar var.” ifadelerini kullandı.

RUSYA'YA İHRACATTA TARİHİ ZİRVEYE ULAŞILDI

Türkiye'nin Rusya'ya ihracatı, ağustos ayında 738 milyon 527 bin dolarla tüm zamanların en yüksek aylık rakamına ulaştı.

AA muhabirinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.1 artarak 21 milyar 340 milyon dolara yükseldi, Rusya'ya dış satım ise yüzde 87.2 arttı. Rusya'nın Türkiye'nin gerçekleştirdiği dış satımdaki payı da yüzde 3.5 oldu. Rusya böylece ağustos ayında Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı altıncı ülke oldu. En fazla dış satım yapılan ilk beş ülke 1 milyar 504 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 308 milyon dolarla ABD, 1 milyar 40 milyon dolarla Birleşik Krallık, 934 milyon 807 bin dolarla Irak, 819 milyon 286 bin dolarla İtalya olarak öne çıktı.

Türkiye, ağustos ayında değer bazında en fazla ihracat artışını Rusya'ya gerçekleştirdi. Ağustos ayında Türkiye'nin Rusya'ya dış satımı geçen yılın aynı dönemine göre 344 milyon 53 bin dolar arttı. Türkiye ABD'ye 182 milyon 391 bin dolar, Irak'a 161 milyon 432 bin dolar, Birleşik Arap Emirliklerine 146 milyon 450 bin dolar, Güney Afrika Cumhuriyetine 122 milyon 502 bin dolar ihracat artışı kaydetti.

Rusya'ya en fazla dış satımı 167 milyon dolar kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü yaptı. Onu 71 milyon 311 bin dolarla makine ve aksamları, 62 milyon 172 bin dolarla otomotiv endüstrisi, 61 milyon 992 bin dolarla yaş meyve ve sebze, 48 milyon 598 bin dolarla tekstil ve hammaddeleri izledi.

Sonraki Haber