Beyaz eşyacılardan üç talep
ABD, Avrupa ve Çin rakiplerimiz diyen beyaz eşya sektörü temsilcileri, üretici ülkelerin iç pazarlarının daralmasıyla birlikte dünyada ihracat savaşı başlayacağına dikkat çektiler.
TÜRKBESD Başkanı Dinçer, savaşa hazırlık için finansman, enerji ve ham madde gibi konularda otoriteden destek talep etti.
Beyaz eşya sanayicileri savaşa hazırlanıyor. Dünya çapındaki makro göstergelerin üretici ülkelerin pazarlarında daralmaya işaret etmesi üzerine çarkların durmaması için gelişmiş ülkelerdeki birçok sektör ihracata yönelecek. Bu da dünyada bir ihracat savaşının yaşanmasına neden olacak. Dün İstanbul İstiklal Caddesi'ndeki Divan Brasserie'de düzenlenen toplantıda sorularımızı yanıtlayan Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Can Dinçer, şunları söyledi: “Devletler ihracat yapan firmalara destekleri artıracaklar. Bunu Çin'den bekliyorum. Pazar daraldıkça ihracata yönelecekler. Biz de bu savaşa hazırlanıyoruz. Sadece beyaz eşya için değil. İç pazarı daralan Çin dış ticarette agresif olacaktır. Çünkü bu sanayinin yavaşlamaması lazım. Gelişen ülkelerde büyüme oranı geçmişin aksine gelimişlerin altına indi. Finansman giderleri arttı.
Türkiye'de ihracat yapan hangi sektör olursa olsun ben daha iyi koşullarda ihracat kredisi alması gerektiğini düşünüyorum. Bu bir savaş. Çin, Avrupa ve ABD ile rakibiz. İhracat yapan firmaların bu kredilere uygun maliyetle ulaşması gerektiğini düşünüyorum.”
YASSI ÇELİK, ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?
Bu noktada finansman dışında da sektörlerinin desteğe ihtiyaç duyduğunu belirten Can Dinçer, “Çin dünya beyaz eşya üretiminin yüzde 54'üne hakim ve birinci sırada. İkinci sırada Türkiye, üçüncü sırada ABD ve dördüncü sırada da Polonya var. Çin'e rakip olacaksak enerji maliyetlerinde (Çin'deki maliyetler destekler nedeniyle Türkiye'nin yarısı kadar) aynı seviyede olmamız lazım. ÖTV'nin de kalkması gerekli. Devletimiz rakiplerle şartları eşitlesin başka bir ilave destek istemiyoruz.” mesajı verdi. TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da ham madde konusundaki taleplerini şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye’deki sıcak sac üretim miktarı, sektörün talebini karşılayacak miktarda değil. Bu ürün özelinde alınan anti-damping kararı beyaz eşya sektörü dahil olmak üzere tüm imalat sanayini olumsuz yönde etkiliyor. Temel girdilerimizden biri olan yassı çeliğe yönelik gümrük vergilerinin liberalleşmesi ihracatın daha da önemli olduğu bu dönemde çok faydalı olacaktır.”
İÇERİDE VADELER UZATILMALI
Bunun dışında iç pazarda satışlardaki durgunluğa işaret eden Can Dinçer, “Enflasyonist dönemde hepimizin satın alma gücünün düştüğü malum. Daha uzun ödeme vadelerinin açılması lazım. Bir miktar daha düzeltme şansımız olur. Piyasa biraz soğusun büyüme yavaşlasın diye (vadeler kısaltılmıştı), şu anda iç piyasada pazarı büyütmek için bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Her ailenin ödeyebileceği bir taksit imkanı var. Satın alma kararları gecikiyor. Beyaz eşyada bir kapasite düşüşü yok fakat geleceğe yönelik tahmin yapmak zor. Ukrayna savaşı nereye gidecek, enerji nereye gidecek, FED'in uygulamalarını kestirmek zor. Çin'in de kendi içinde konut pazarında bir düşüş olduğunu görüyoruz. Gelecek ile ilgili tamin yapmak zor. Ama sektör üçüncü çeyrekte olumlu bir seyir izledi.”
RUSYA'NIN RİSKİ DÜŞÜK
Sektör olarak 4 milyar dolar dış fazla verdiklerini vurgulayan Can Dinçer, Türkiye'nin dünya beyaz eşya üretiminin yüzde 7’sini karşıladığını bunu destek sağlanırsa iki katına çıkarabileceğini ifade etti. Üretimde enerji kaynaklı bir kesinti ve durma beklemediklerini sözlerine ekleyen Dinçer'e, Rusya ile Türkiye arasındaki ticaretin asgariye çekilmesi için ABD tarafından yapılan baskıyı sorduk. Dinçer bu konuda, “Türkiye'nin ihracatına bakıldığında Ukrayna ve Rusya oldukça düşük. Orada üretim yapan firmalar var. Ana pazarımız Avrupa Birliği orada Avrupa ve Asya zaten yüzde 85'ler düzeyinde.” dedi. Diğer yandan TÜRKBESD verilerine göre beyaz eşya satışları eylülde yıllık yüzde 0.4 geriledi. Yılın ilk 9 ayında altı ana üründe beyaz eşya satışları yüzde 5 düştü.
ELEKTRİK MALİYETİ İKİNCİ BİR KİRAYA DÖNÜŞTÜ
Ulusal tarifeye göre aylık tüketimi 900 kilowatt saatin altında olan cadde mağazalarına elektriğin KDV dahil 3.33 TL’den faturalandırıldığını hatırlatan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “Ortak sayaç kullanılan AVM’lerdeki mağazalarda ise bir kilowatt saat elektriğin maliyeti 5.50, hatta bazı durumlarda 6 TL’nin üzerine çıkıyor. Mevcut uygulama devam ettiği sürece maliyetlerimiz daha fazla artacak.” dedi.
BMD olarak, konu ile ilgili çözüm önerilerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) ilettiklerini kaydeden Öncel, “Bazı AVM'lerde tüm elektrik harcaması ortak sayaçtan geçtiği ve kümülatif faturalandırma yapıldığı için yıllık tüketim bir milyon kilowatt saati geçiyor. Dolayısı ile bu AVM’lerdeki mağazalar en yüksek tarifeden elektrik faturası ödemek zorunda kalıyor. Hakkaniyetle bağdaşmayan uygulama nedeniyle mağazalarımız için elektrik maliyeti ikinci bir kiraya dönüşmüş bulunuyor. Üstelik ulusal tarifeye zam yapılmasa bile fiyatı borsada belirlendiği için AVM’lerde tüketilen elektriğin birim maliyeti her ay yükseliyor. Oysa biz maliyetlerimizi olabildiğince düşürmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
SANAYİCİNİN GÜVENİ DÜZELDİ
Merkez Bankası'nın açıkladığı reel kesim güven endeksi ekim ayında bir önceki aya göre 0.4 puan artarak 100.3 oldu. İmalatta, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması, mevcut mamul mal stoku ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve genel gidişata ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0.5 puan azalarak yüzde 76.9 oldu. Diğer yandan TÜİK verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi ekim ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe yüzde 0.9, perakende ticaret sektöründe yüzde 3 ve inşaat sektöründe yüzde 2.8 arttı. Endeks değerleri inşaatta 90'larda kalırken, perakende ve hizmetlerde 119 seviyesine çıktı.