İhracat takviyeli ön ödemeli büyüme
Türkiye yılın ikinci üç ayında dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi oldu. Büyümede; kredi genişlemesi, tüketim harcamaları ve ihracatın net katma değeri etkili oldu.
Türk ekonomisi Kovid-19 salgını sonrası çıkışını sürdürüyor. Gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) bu yılın ikinci çeyreğinde (Nisan, Mayıs, Haziran 2022) bir önceki yıla göre yüzde 7.6 oranında büyüdü. Bir önceki üç aya göre büyüme de yüzde 2.1 olarak hesaplandı. Böylece Türkiye'nin nominal milli gelir büyüklüğü söz konusu üç ayda 3 trilyon 418 milyar lira oldu. Son dört çeyreğe baktığımızda ekonomik büyüklük 10 trilyon lirayı aştı. Dolar bazında baktığımızda milli gelir ikinci çeyrekte 220 milyar dolar civarında hesaplandı. Türkiye dolar bazında da geçen yıla göre yüzde 15.4 büyüdü. Buna göre TÜİK ikinci üç ayda ortalama dolar kurunu 15.58 TL olarak aldı. Son dört çeyreklik milli gelirimiz de 827 milyar dolar.
KREDİ İLE BÜYÜDÜK TARIM ALARM VERDİ
Büyümenin sektörler dağılımına baktığımızda en yüksek artış yüzde 26.6 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde oldu. Bu dönemde görülen kredi genişlemesinin etkisi ve faiz indirimleri nedeniyle bankaların net kârlılıklarındaki artışın etkili olduğu aşikar. Türkiye hızlı bir kredi büyümesinin getirdiği tüketim, ithalat ve girdi stoklama eğilimine girdiğinden üçüncü çeyreğin ilk ayı olan temmuzda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası tarafından kredilerin tüketime ve spekülatif döviz alımına akmaması için bir dizi tedbir hayata geçirilmişti.
Büyümenin sektörler ayağındaki diğer alanlarına baktığımızda finansal hizmetleri yüzde 18.1 ile hizmet faaliyetleri, yüzde 11 ile mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri ve yüzde 7.8 ile sanayi takip etti. Tarımda yüzde 2.9 ve inşaatta da yüzde 10.9'luk azalışlar meydana geldi. İnşaattaki düşüş artan fiyatlar ve konut kredilerinin çevrilebilir seviyenin üzerinde olmasından kaynaklı. Böyle olunca yeni proje hayata geçmedi. Fakat gayrimenkul faaliyetlerindeki yüzde 4.1'lik artış dikkat çekiyor. Yani arz küçülse de sektörde ticaret canlı. Bu da fiyatların yukarı çekilmesi sonucunu getirdi. Tarımdaki sert düşüş ise çok dikkat edilmesi gereken bir durum. Geçen yıla kıyasla kuraklık görülmese de soğuk giden havaların tarımsal üretimi etkilediği biliniyordu.
YATIRIMLAR 33 AYDIR ARALIKSIZ ARTIYOR
Büyümenin harcamalar kısmına geldiğimizde orada hane halkının harcamaları, 2022 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 22.5 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2.3, gayri safi sabit sermaye oluşumu da yüzde 4.7 arttı. Burada hanehalkı harcamalarına baktığımızda sektörler tarafındaki kredi büyümesi ile bir eşgüdüm olduğu açık. Yani kredi büyümesi ile tüketim harcamaları finanse edilmiş. Kredilerin bir kısmı buraya akmış. Kamu ise harcamalarını sınırlı tutmuş ama temmuz itibarıyla kesenin ağzı açılmaya başladı.
Yatırım harcamaları nette yüzde 4.7 artmış görünse de orada yüzde 10.9 küçülen inşaatın payı büyük. Makine teçhizat yatırımlarında ise yüzde 17.8'lik bir artış var. TÜİK verilerine baktığımızda makine yatırımları son 11 çeyrektir ortalama yüzde 20 büyüme kaydetti.
İkinci çeyrekte mal ve hizmet ihracatı 2022 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 16.4, ithalatı ise yüzde 5.8 arttı.
TÜKETİMİN KATKISI ÇOK BÜYÜK
Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan'ın tüketim harcamaları ve büyüme ilişkisine yönelik yorumu şöyle oldu: “24 yılın en yüksek enflasyonu tüketicileri daha dik fiyatlar beklentisiyle alımları öne çekmeye sevk ettiğinden, beklenenden daha hızlı büyüdü. Ekonomi, tüketicilerin enflasyona karşı önden harcamalarıyla desteklendi. Üçüncü çeyrek itibarıyla beklenen yavaşlamayla birlikte yükseliş kısa ömürlü olsa da, ivme Türkiye'nin 800 milyar dolarlık ekonomisini G-20’de en hızlı büyüyen ekonomiler arasına soktu. Özel tüketim harcamaları toplam büyümeye 13.6 puan, kamu harcamaları ise 0.3 puan katkı sağladı. Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, Türkiye'de alışveriş için kullanılan kredi kartı kullanımı Nisan-Haziran 2022 döneminde geçen yıla göre yüzde 112'nin üzerinde artış kaydetti. Sektörler bazında, finans ve sigortacılık sektörünün katkısı olumlu. Ancak inşaat maliyetleri ve tarımda küresel maliyetlerin artması ilgili sektörlerin zorlanarak büyümeye negatif katkı vermesine neden oldu. İhracat tarafı büyümeye pozitif katkı yaparken, kamuda yatırımların bir miktar yavaşladığını gözlemliyoruz.”
BÜYÜME SAYESİNDE 900 BİN İSTİHDAM
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, büyüme verilerine ilişkin yaptığı açıklama, “Türkiye, verisi açıklanan OECD ve G20 ülkeleri içerisinde yılın ikinci çeyreğinde en yüksek büyüme kaydeden ikinci ülke olmuştur. Son iki buçuk yıldır makine ve teçhizat yatırımlarındaki güçlü yıllık artış bu dönemde de yüzde 17.8 ile devam etmiştir. Bu gelişmeyi üretim kapasitemizin artırılması açısından olumlu değerlendiriyoruz. Büyümedeki kuvvetli seyrin işgücü piyasasındaki yansımaları yılın ilk yarısında görüldü. Bu dönemde geçtiğimiz yıl sonuna kıyasla yaklaşık 900 bin kişilik ilave istihdam sağlandı ve işsizlik oranı yüzde 10.3’e düştü.” dedi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise net ihracatın büyümeye katkısına işaret ederek, “İhracat, büyümeye 3.87 puan katkı vermiş, büyümenin yarısı mal ve hizmet ihracatından kaynaklanmıştır. Net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısı ise 2.7 puan olmuştur. Hayırlı olsun." bilgilerini paylaştı.
NET İHRACATIN KATKISI VAR
TİM Başkanı Mustafa Gültepe de, küresel tedarik zincirlerinde önemli bir dönüşüm sürecine girildiği ve tüm dünyada üretim kesintilerinin yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin üretimi ve ihracatı aksatmayarak dünyada güvenilir liman olarak öne çıktığını ve bu dönüşüm sürecinden ihracatına 23 milyar dolar artı değer kattığını ifade etti.
İVME KAYBI OLABİLİR
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayimizin ilk çeyrekte 8.2 olan yıllık büyüme oranı ikinci çeyrekte yüzde 7.8’e gerilese de Türkiye büyümesine paralel bir seyir göstererek dirençli görünümünü koruduğunu söyleyebiliriz. Bu direnci, özellikle imalat sektöründe birinci çeyrekteki yüzde 8 olan büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 9.1’e çıkmasında daha net görmekteyiz. Bu verilere bakarak sanayi sektörümüzün büyüme içindeki payını koruduğunu, sanayinin büyümeye değerli katkısını sürdürmekle birlikte, bir durağanlaşmanın da hafiften kendini göstermekte olduğunu söylememiz gerekiyor. Özellikle İSO olarak her ay açıkladığımız Türkiye İmalat PMI verileri ile Avrupa’dan gelen resesyon haberlerinin ihracatımızda yaratabileceği olası olumsuzluklar, ekonomimizin büyümesinde de bir ivme kaybı olabileceğini işaret etmektedir.” mesajı verdi.
ASKON'DAN UYARI
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ise, “Savaşlar, virüsler, enerji krizi, iklim değişikliği gibi büyük sıkıntıların olduğu bir ortamda hükümetimiz özellikle ekonomide güven ortamını artırıcı tedbirleri sağlamaya çalışırken, bazı çevrelerin seçim propagandaları güçlendirmek adına iş insanlarını tehdit etmeleri, piyasaları durdurmaya yönelik beyanatları güçlü ekonomi, güçlü Türkiye çabalarımızla ters düşmekte ve ülke ekonomimize zarar vermektedir. Bu nedenle özellikle bu iki hususa dikkat edilmesini önemle belirtiyor, ülke ekonomimizin büyümesinde emeği geçen tüm paydaşlara iş dünyası adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.” uyarısı yaptı.