‘Yezîdîler PKK korkusundan yurtlarına dönemiyor’
Maruf özellikle Sincar ve çevresindeki PKK tehdidine dikkat çekti. Başta Yezîdîler olmak üzere bölge halkının PKK tehdidi nedeniyle yurtlarına dönemediklerini söyleyen Maruf PKK'nın bitirilmesi için somut işbirliği gerektiğinin altını çizdi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak gezisinde hem Bağdat hem de Erbil yönetimleri ile görüştü. Enerji ve güvenlik alanlarında sorunlar masaya yatırıldı, işbirliği ve çözümler konuşuldu. Hakan Fidan; Iraklı bakanlarla, IKBY yöneticileriyle, Türkmen Cephesi ve Haşdi Şabi yetkilileriyle bir araya geldi.
Türk Bakanların Irak ziyaretinin hemen ardından, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Siyasi Büro Üyesi Aydın Maruf İstanbul'a geldi. Burada çeşitli siyasetçilerle toplantılar yaptı, iş insanlarıyla görüştü. Maruf, Ulusal Kanal'ın sorularını yanıtladı. Bölgede güvenlik ve enerji konusuna dikkat çeken Maruf, PKK’nın bölgede büyük bir sorun olduğunu anlattı.
‘PKK TÜRKİYE-IRAK İLİŞKİLERİNE ZARAR VERİYOR’
-
Hakan Fidan'ın Irak ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan başkanlığında bir heyet hem Bağdat'ı hem Erbil'i ziyareti zamanlama açısından da önem taşımaktadır. Türkiye – Irak ilişkileri önem arz ediyor. Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler önemli bir seviyededir. Türkiye – Irak arasındaki ilişkilerde ise bazı sorunlar var. Bu sorunları çözmek için Bağdat'ta önemli görüşmeler oldu. Bölgede petrol ve su sorunu var. Bununla birlikte en önemli sorunlardan biri ise güvenlik sorunu. Özellikle terör örgütü PKK'nın Irak'taki varlığı hem bölgedeki insanları tehdit ediyor hem de Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilere de zarar veriyor. Bu güvenlik sorununu çözmek Irak hükümetinin sorumluluğundadır. Çünkü bu terör örgütü Irak içerisinde faaliyet gösteriyor. Ayrıca son dönemde Erbil – Bağdat arasında yaşanan petrol sorunu da Türkiye – Irak ilişkilerini etkiliyor.
PETROL HALKIN ANAYASAL HAKKI
-
Kerkük – Ceyhan boru hattından şu anda petrol akmıyor. Kerkük'ten Ceyhan'a tekrar ne zaman petrol akmaya başlayacak?
Erbil – Bağdat arasındaki petrol sorununun çözülmesi gerekiyor. Erbil yönetimi Ceyhan Boru hattı ile Irak petrolünü Türkiye'ye gönderiyordu. Irak Anayasası'na göre Irak Kürdistan Bölgesi'nde yaşayan insanların bir hakkıdır, anayasal hakkıdır. Üç dört aydır petrol gönderilmiyor. Bunun gerçekten ekonomiye de etkisi var. Yani oradaki memurların maaşlarına da olumsuz yönde etkisi oldu. Bu konuda Erbil – Bağdat arasında birçok görüşmeler yapıldı. Ancak bu görüşmeler neticesinde pratikte bir adım atılmadı. Türkiye'nin rolü burada önemlidir. Görüşmelerde bu konu da konuşuldu. Türkiye'den gelen heyet hem Bağdat'ta hem de Erbil'de bu konunun çözülmesi için görüşmeler yaptı. Bu konuyu siyasi krizlerden ve siyasi sorunlardan uzak tutmak gerekir. Petrol ekonomi meselesidir. Basra'da olan, Erbil'de olan, Zaho'da olan petrol kaynağı bütün Iraklıların malıdır. Bu petrolde bütün Irak vatandaşlarının hakkı var. O yüzden bunun siyaset dışı tutulması lazım. Siyasi sorunlara karıştırmamak gerekir. Görüşmelerin ardından atılan somut bir adım görünmüyor. Ama ileride belki bazı şeyler değişme ihtimali var. Temennimiz budur.
‘GÜVENLİK HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR’
-
Güvenlik konusu da Türkiye – Irak ilişkilerinde ana başlıklardan birini oluşturuyor. Bu konuda sorunlar nasıl aşılacak?
Türkiye Cumhuriyeti Orta Doğu bölgesinde önemli bir ülkedir. Irak’ta ne zaman bir kriz olsa Türkiye oradaki insanlara hep destek olmuştur. Yani 91 yılından sonra, 2014'te terör örgütü DEAŞ gelip oradaki insanlara tehdidi oluşturduğu zaman Türkiye Cumhuriyeti oradaki insanlara, Türkmenler başta olmak üzere, bizimle yaşayan bütün insanlar bütün etnik gruplara büyük bir destek sağlamıştır. Bugüne kadar Türkiye, Irak'ta barıştan yana olmuş, birlikte yaşamaktan yana olmuş. Türkiye Cumhuriyeti'nin Irak'ın kalkınmasında, özellikle de birçok şehirlerin kalkınmasında büyük bir katkısı, büyük bir desteği var. Bugün bölgedeki en önemli sorun terör örgütü PKK'nın bölgedeki varlığıdır. Bu çözülmezse, diğer konular da çözülemez. Güvenlik her şeyin üstündedir. Güvenlik olduğu zaman ekonomiyi de siyaseti de diplomasiyi de olumlu etkiler. PKK'nın bölgedeki varlığı hem Irak'a hem de bölgede yaşayan insanlara büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
DEAŞ ÇIKTI, PKK YERLEŞTİ
-
Bağdat ile Erbil arasında Sincar Anlaşması yapıldı. PKK'nın Sincar'dan çıkarılması hedefleniyor. Bu konuda somut bir adım atıldı mı?
Sincar Anlaşması, Erbil ile Bağdat arasında yapılan önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşmaya göre Sincar'da bir normalleşme süreci başlaması gerekir. 2014'ten sonra DEAŞ bölgeye gelerek bölge insanları için bir tehdit oluşturdu. İnsanlar zorla göç ettiler. Türkmenler, Yezîdîler, Hıristiyanlar, diğer etnik ve dini gruplar hepsi zorla göçe maruz kaldılar. Erbil'de Duhok'ta kamplarda yaşamaya başladılar. 2017'de Irak Ordusu, Peşmerge güçleri ve yerel güçler tarafından bölge kurtarıldı. Ancak bölgeye bu kez PKK yerleşmeye başladı. Bu bölge stratejik açıdan önemli bir bölgedir. PKK'nın Sincar'dan çıkartılması için bir anlaşma yapıldı ama henüz pratik bir adım atılmadı. İlk yapılması gereken Sincar'da bulunan yasadışı grupların bölgeyi terk etmesi sağlanmalı. Bu gün 100 binden daha fazla Yezîdî kardeşimiz Zaho'da Duhok'ta çadırlarda yaşıyorlar. PKK tehdidinden dolayı kendi bölgelerine dönemiyorlar. Terör sorunu yanında bu bölgede bir kalkınma sorunu da yaşanıyor. Erbil Yönetimi Sincar Anlaşması'nın uygulanmasını istiyor. Ayrıca zorla göçe maruz kalan Yezîdîler başta olmak üzere diğer etnik grupların kendi yurtlarına dönmeleri gerekiyor. Bu gruplan, orada olan bu terör tehdidinden dolayı, bu yasa dışı silahlı gruplardan dolayı, özellikle PKK'dan dolayı kendi bölgelerine dönemiyorlar.
-
Bölgedeki güçler PKK terörünü bitirmek için nasıl bir işbirliği yapabilirler?
İşbirliği önemlidir. Bu Irak'ın içerisinde olan bir bir güvenlik sorunudur. Irak hükümetinin, Irak ordusunun ciddi adımlar atması gerekiyor. Bu anlamda Bağdat-Erbil-Ankara arasında olan işbirliği de önemlidir. Sonuçta terör örgütü tek bir tarafa değil bütün taraflara tehdit oluşturuyor.
‘IRAK ORDUSU ULUSAL ORDUDUR’
-
Peşmerge ile Irak Hükümetinin güvenlik güçleri arasında sahada bir işbirliği olabilir mi? İşbirliği demişken şunu da sormak istiyoruz: Hakan Fidan, Haşdi Şabi yetkilileriyle de görüştü. Acaba Haşdi Şabi'nin de PKK'ya karşı Peşmerge veya Irak güvenlik güçleriyle bir ortak operasyon yapması sizce mümkün mü?
Peşmerge ile Irak Ordusu arasındaki işbirliği elbette önemlidir. Fakat, Irak ordusu ulusal ordudur. Bütün güçleri, bütün etnik grupları, bütün Iraklıları temsil eder. Irak Ordusu'nun anayasada yer alan güçlerle işbirliği yaparak bu terör örgütünü ortadan kaldırması gerekir. Bugün Musul'da, Musul'un çevresinde, özellikle Sincar'da yasadışı silahlı gruplar var. Bunlar bölgede bulunan insanlara tehdit oluşturmaktadır.
‘BÖLGEDE TÜRK VARLIĞI ÇOK ÖNEMLİ’
-
Terörle mücadele edilip güvenlik sorunu aşıldıktan sonra bölgedeki insanların refah seviyesini arttırmak için ne yapılmalı?
Irak Kürdistan Bölgesi'nde, Erbil'de, Duhok'ta siyasi bir istikrar var. Güvenlik sorunu yok. Şehirlerde bir kalkınma var. Bunun dışında Musul'da da diğer bölgelerde de kalkınma çok önemli. Türkiye'nin Türk şirketlerin bölgedeki varlığı çok önemli. Çünkü Türk şirketleri Erbil'in Duhok'un, Süleymaniye'nin güzelleşmesinde, özellikle inşaat alanında büyük bir katkı sunuyor. Bugün Musul'da da Kerkük'te de buna ihtiyaç var. Ekonomik kalkınmanın sadece inşaat alanında değil, üniversitelerde, sağlıkta, eğitimde de gerçekleşmesi gerekiyor. Bugün o bölgede insanlar, özellikle Yezîdîler kamplarda yaşıyor. Bu kötü bir durum. Bir an evvel öz yurtlarına dönmelerinde fayda var.
-
Türkmenlerin durumu hakkında ne söylersiniz?
Irak'ta Türkmenler önemli bir toplumdur. Her zaman hak ve hukuklarını barış yoluyla diyalog yoluyla talep etmektedirler. İşte bu zor şartlar altında mücadele verildi. Kerkük başta olmak üzere Erbil'den Telafer'den Musul'dan Bağdat'a kadar uzanan bir Türkmen varlığı var. Bu varlığı korumak için mücadele veriliyor.
Bizim bugün Erbil'de bulunan Türkmenler hükümette yer alırlar, parlamentoda yer alırlar. Irak Merkezi Hükümetinde yer alan Türkmenlerin bakanlar kurulunda temsiliyeti yoktur. Bu Türkmenlere karşı bir adaletsizliktir. Irak parlamentosunda temsiliyetleri var. Ama bakanlar kurulunda temsil edilmemektedirler. Erbil'de bulunan bakanlar kurulunda Türkmen bakanı var. Bu önemli bir gelişmedir. Bugün Irak'taki Türkmenler her zaman barışa destek vermişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti'nin de Türkmenlere bakışı çok önemlidir. 91 yılından sonra Irak'taki Türkmenlere Türkiye Cumhuriyeti diplomatik olsun siyasi olsun eğitim olsun, tüm alanlarda büyük destek olmuştur. Her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen heyetler Bağdat ziyaretinden sonra Erbil'i ziyaret etmişler. Bu çerçeve içinde Türkmenlerle de görüşmüşlerdir. Bu da bizi hiç bir zaman yalnız bırakmadıklarının bir göstergesidir. Türkiye Cumhuriyeti, Türkmenlere en zor şartların yaşandığı dönemlerde sahip çıktı. Irak Türkmenleri için Türkiye Cumhuriyeti bir anavatandır.
-
Yakında Irak'ta vilayet seçimleri yapılacak. Türkmen Cephesi seçime nasıl girecek?
Biz tek liste oluşturduk. Irak'ta bütün bölgelerde seçime gireceğiz, ama özellikle Kerkük'te bu liste altında katılacağız. Listede tüm Türkmen Partileri yer alıyor. Amacımız Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de, Bağdat'ta da sandalye kazanmak istiyoruz.