İki devlet dört sorunu çözecek

Cenevre görüşmeleri değerlendiren uzmanlar, Türk tezi 'iki devletli çözüm'ün uluslararası işbirliğine, enerji kaynaklarının kullanımına, deniz ticaretine, Yunanistan ve Rum kesimi kaynaklı meselelerin çözülmesine katkı sağlayacağını belirtti.

Uzmanlar, Kıbrıs'ta iki devletli çözümün bölgeye kalıcı bir barış getireceğini bildirdi. Doğu Akdeniz’de var olan doğalgaz rezervlerinin sorunsuz çıkarılacağını, Avrupa ile komşu devletlere dağıtılacağını ve Doğu Akdeniz’e kıyısı olan devletler arasında işbirliğinin başlayacağını söylediler.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı, Müzakere Heyeti Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Kıbrıs İlim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Atun ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Kıbrıs Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Emete Gözügüzelli, İsviçre'nin Cenevre kentinde garantör ülkelerin de katılımıyla 27-29 Nisan tarihlerinde düzenlenen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'RUM TARAFI ÇÖZÜME YANAŞMIYOR'

Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, KKTC'nin bağımsız bir devlet olarak tanınmasının yeni tartışmaya açılmadığını, uzun bir sürece mal olsa da hayata geçirileceğini ifade etti. Işıksal, başından beri iki devlete yönelik pratik ve sürdürülebilir öneriler sunmalarına rağmen Rum tarafının çözüme yanaşmadığını vurguladı. Dünya kamuoyu ve BM'nin kesin çözüm için en makul olan Türk tezini dikkate alması gerektiğinin altını çizerek şöyle devam etti:

"Bölgede istikrarsızlık mı isteniyor, bölgede iki toplum arasında her bir sorunun yaşanacağı bir gündem mi isteniyor, yoksa her iki tarafın da uzlaşacağı, karlı çıkacağı hidrokarbon kaynaklarının adil şekilde paylaşılacağı, en ekonomik şekilde Avrupa'ya taşınacağı ve Doğu Akdeniz'de huzurun istikrarını sağlanacağı bir düzen mi isteniyor? Bu sorunun yanıtını dünya kamuoyunun kendisi verecek. Biz, sadece en uygun çözüm önerisin ortaya koyduk, kabul edip etmemek onlara kalmış bir şey.”

KALICI BARIŞIN ANAHTARI

Prof. Dr. Ata Atun da 1905'te filizlenmeye başlayan Kıbrıs sorunundaki gerçek nedenin, Kıbrıslı Rumların Ada'nın tümüne sahip olmak ve yönetimini Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istememeleri olduğunu vurguladı. Kıbrıs'ta iki tarafın eşit egemenliğinin sağlanmasıyla kurulacak iki bağımsız devletli çözümün, Kıbrıs Türk halkına karşı son 57 yıldır yapılmakta olan büyük adaletsizliği gidereceğine işaret eden Atun, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Adası'ndaki soruna kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm olacağını ifade etti.

Prof. Dr. Atun devletlerin, özellikle ABD ve AB’nin Türk tarafının iki bağımsız devlet parametresini kabul etmesi ve Kıbrıs sorununun iki eşit ve egemen devlet mantığında kalıcı, sürdürülebilir şekilde çözeceğini vurgulayarak şunları değerlendirmeyi yaptı:

"İki devletli çözüm, özellikle Doğu Akdeniz’de var olan doğalgaz rezervlerinin sorunsuz çıkarılmasına, Avrupa ile komşu devletlere dağıtılmasına, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan devletler arasında işbirliğinin başlamasına, NATO’nun güneydoğu kanadında yer alan Türkiye ve Yunanistan’ın geçmişte olduğu gibi birbirlerine saygılı, dostane davranması ile ekonomik, askeri işbirliği yapmalarına, Kıbrıs Adası'nın tümümün Avrupa’nın enterkonnekte elektrik sistemine bağlanabilmesine ve en önemlisi de bölgeye kalıcı bir barışın gelmesine neden olacaktır."

CENEVRE GÖRÜŞMELERİ ÖNEMLİ BİR ADIM

Dr. Öğretim Üyesi Emete Gözügüzelli ise Cenevre'deki Kıbrıs'ta iki devletli çözüm görüşmelerinin önemli bir adım olduğunu belirtti. İki devletli çözümün Ada'da barış ve istikrarın sağlanmasında önemli bir etken olacağına dikkat çeken Gözügüzelli, "Bu çözüm; uluslararası işbirliğinde, enerji kaynaklarının kullanımında, deniz ticaretinde, Yunanistan ve Rum kesimi kaynaklı meselelerin çözülmesine katkı sağlayacaktır. En önemlisi uluslararası hukuk temelinde, Kıbrıs Türklerinin yaşam hakkı olduğunu ortaya koyacaktır" dedi.

Gözügüzelli, iki devletli çözümün, 2004 Annan Planı referandumu sonrasında izolasyonların kaldırılacağına dair sözler verilmesine rağmen ambargolar altında ezilen Kıbrıs Türkü'nün dünyayla entegrasyonunu sağlayacağını ifade etti.

Sonraki Haber