İklim etkisiyle deride ince ayara geçildi
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun, değişen iklim koşullarına göre ürün çeşitliliğini artırdıklarını kaydetti.
Dursun, "Biz 70 grama, 100 grama ceket satabiliyoruz. 20 derece, 18 derecelerde giyilebilecek ürünlerimiz var. İhracatımızda da ince mal satışları kalın mal satışlarını geçmeye başladı, sanayimiz buna adapte oluyor zaten. Daha ince daha hafif ürünlere ağırlık veriyoruz ve talep o şekilde geliyor." dedi.
FUARA BİN ALICI BEKLİYOR
Deri ve deri mamulleri sektörünün 2023 yılı Ocak-Ekim dönemi ihracatı yüzde 4.6 düşüşle toplamda 1.6 milyar dolar olurken, deri ve kürk konfeksiyon sektörünün ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 202.3 milyon dolara ulaştı. Deri sektöründeki ihracatın çok önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Antalya Leather&Fur Fashion Fuarı, 20'nin üzerinde ülkeden katılım ve bin 200’ün üzerinde alıcıyla 5-8 Aralık tarihlerinde 11'inci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Fuarda ağırlığın Avrupa'daki Doğu Bloku Ülkeleri’nden olacağını ve büyük bir işlem hacmi gerçekleşmesini beklediklerini ifade eden Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun, sektörün toplam ticaretinin aşağı yukarı üçte ikisinin Antalya'daki fuarlardan geçtiğini bildirdi.
SAVAŞTAN ETKİLENDİ
Türkiye'den 70 firmayla fuara katılacaklarını kaydeden Fatih Dursun, “Şu anda rezervasyonu yapılan 13-14 ülke var ama fuar sonunda 20-21 ülkeyi her sene buluyoruz. Deri konfeksiyon sektörünün yüzde 50 cirosu buradan geliyor." dedi.
En büyük pazarlarının Rusya ve Ukrayna olduğunu dile getiren Dursun, "Savaşın başlamasıyla Avrupa'nın Rusya'ya uyguladığı ambargo uygulaması Türkiye'nin önünü açtı. Her iki ülke ile olan ticaretimiz arttı. İlişkilerimizin iyi olması bu pazarlarda varlığımızı arttırmamızı sağladı. Sonuçta iki ülke savaşta, şu an normal alması gereken malın zaten yüzde 50’sini alıyorlar. Ne kadar ilişkilerimiz iyi olsa bile savaş durumundan dolayı ilk etkilenen sektörlerin başında deri sektörü oldu." bilgilerini verdi.
Kore, Latin Amerika ve Brezilya'nın hedef pazarlar içinde olduğunu belirten Dursun, "Pazarlama konusunda olabilecek bütün pazarları zorluyoruz. Bizim esas ana pazarlarımız Kuzey Ülkeleri, Avrupa'nın soğuk geçen yerleri, Rusya, Ukrayna. Rusya'daki azalmayı ikame edebilecek tek ülke Amerika. Amerika pazarını çok zorluyoruz." ifadelerini kullandı.
FİNANS MERKEZİ'NDE OFİS AÇACAK
CoinTR Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Ercan Gül, Türkiye'nin kripto sektörü içinde dünyanın dördüncü büyük pazarı olsa da kullanıcıların bakiyelerini küresele aktarma eğilimi gösterdiğini belirtti. Gül, "CoinTR olarak globalde de sunulan hizmetleri sağlayan altyapımız sayesinde, yalnızca bu hacmi içeride tutmayı değil aynı zamanda küresel bir rekabete girmeyi amaçlıyoruz." dedi. CoinTR'nin 2'nci yaş kutlamaları kapsamında düzenlenen toplantıya, Şakir Ercan Gül ile CoinTR Üst Yöneticisi (CEO) Ali Eşelioğlu ve şirketin yöneticileri katıldı. Gül, burada yaptığı konuşmada, Çin, İngiltere ve Türkiye merkezli CoinTR'nin 2022 eylül ayında hizmet vermeye başladığını, tüm izinlere sahip olduklarını ve MASAK tarafından denetlendiklerini söyledi. İstanbul Finans Merkezi'nde irtibat ofisi açmayı planladıklarını aktaran Eşelioğlu da, "Küresel dijital varlıkları Türkiye'ye çekmek, reel ekonomiye ve ve finans sektörüne entegre etmek ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak. Bu entegrasyon Türkiye’de ekonomiye çok belirgin faydalar sağlayacaktır." mesajı verdi.
YEŞİL AKLAMA HAKSIZ REKABETE NEDEN OLUYOR
istanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, 4. Sustainability Talks İstanbul Zirvesi’nde konuştu. Ahmet Öksüz, “Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının devamlılığını sağlamak için; çok daha kapsamlı, çözüm odaklı iş birlikteliklerine ihtiyaç duyuyoruz. Tüm kesimler olarak ‘sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmamız gerekiyor’ bu hepimizin ortak sorumluluğu.” dedi.
Ahmet Öksüz, “Yeşil aklama, tüketicileri yanılttığı gibi haksız rekabet ortamı da biz üreticileri zorluyor. Enerji krizi ise maalesef tüm yakın coğrafyamızın ortak problemi. KPMG’nin 2022 Küresel Enerji Sektörü CEO Araştırmasına göre; CEO’ların sadece yüzde 9’u iklim değişikliğinin en kritik risk olduğunu düşünüyor. Aynı araştırmanın 2021 versiyonunda ise bu oran yüzde 35’ti. Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının devamlılığını sağlamak için çok daha kapsamlı, birbirini anlayan, çözüm odaklı iş birlikteliklerine ihtiyaç duyuyoruz. Kısacası, ‘sürdürülebilirliği sürdürülebilir kılmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.