İKMİB Başkanı Pelister: Yüzde 190’lık teminat fazlalığı kaldırılmalı
İKMİB Başkanı Adil Pelister, sanayicilerin kullanacağı Eximbank kredisi için yüzde 190’lık teminat fazlalığı istendiğini söyledi. Pelister, KOBİ’lerin sermaye yapılarını güçlendirebilmesi için bu uygulamanın durdurulması ve ihracatçıya verilen kredi faizi oranının düşürülmesi gerektiğini belirtti
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında kimya sektörünün 2023 yılına ilişkin değerlendirme yaparak, 2024 yılı hedef ve beklentilerini açıkladı. Pelister, 2023 yılında 30,6 milyar dolar ihracat ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ikinci sektörü olan kimya sektöründe, 2024 yılında 35 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlediklerini bildirerek küresel ticaretteki yavaşlamaya rağmen katma değeri yüksek ürünlerle pazar çeşitliliğini artırmak için kolları sıvadıklarını söyledi.
KÜRESEL İHRACAT PAYI YÜZDE 10 ARTTI
2023 yılının ilk yarısında kimya sektöründe küresel ihracattan aldıkları payı yüzde 10’a yakın artırdıklarına dikkat çeken İKMİB Başkanı Adil Pelister, 16 alt sektörle birlikte 230 ülke ve bölgeye ihracat yaparak Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 13,8’ine imza attıklarını belirtti. 2023 yılında kimya sektöründe en fazla ihracat yapılan ülkeler ise sırasıyla Hollanda, Rusya, İtalya oldu.
‘YÜZDE 90 İTHALAT BAĞIMLILIĞI AZALMALI’
Petro-kimyada yüzde 88, toplamda yüzde 70 oranında ham maddede dışa bağımlı olduklarının bilgisini veren Pelister, bağımlılığın döviz nedeniyle maliyetleri yükselttiğini vurguladı. Pelister, şu ifadeleri kullandı:
“2023 yılında ihracatımız 30 milyar dolar, ithalatımız 110 milyar dolar. 80 milyar dolarlık bir açık görülüyor. Ancak cari açığın içinde akaryakıt ve ısınma giderleri önemli yer tutuyor. Onlar da kimya sektörünün içinde yer alıyor. Şu yanlış algıyı da düzeltmemiz lazım. Kimya, tüm sektörlerle ilişkili. Örneğin araba lastiğinin girişi kimya, çıkışı otomotiv. Onun için aslında açığımız yok. Fakat ithalatın azaltılması gerekiyor. Türkiye'de üretilmeyen ürünlerin Türkiye'de üretilmesi lazım. Petro kimyadaki yaklaşık yüzde 90, toplam sektördeki yüzde 70'lik açık azalmalı. En büyük 10 ekonominin 9'unda kimya sektörü çok kuvvetli. Bir ülkenin kimyası güçlüyse diğer sektörleri de güçlü olur.” Eximbank’ın ihracatçılara desteğinin arttığını, doviz kuru düzeyinin seçimden sonra 20 TL'den 30 TL'ye çıkması ile beraber finansal piyasa biraz rahatladığını vurgulayan Pelister, şu sözleri kullandı:
“İhracatçıların Eximbank'tan kullanacağı krediler için teminat mektubu vermesi gerekiyor, faizi peşin kesiliyor. Örneğin, bir firma 25 milyon TL’lik kredi için müracaat ediyor. Onayını alıyor. 25 milyonluk krediden faiz kesildikten sonra eline 18,3 milyon geçiyor. Fakat Eximbank’ın istediği teminat mektubu rakamı yaklaşık 35 milyon TL. Yani faizle beraber yüzde 190'lık teminat fazlalığı istiyor. Bakanlıklarımız ve Merkez Bankası ile görüşmelerimizde dile getiriyoruz. Uygulamanın bir an önce durdurulması, teminatın da kullanılacak miktar kadar istenmesi gerekiyor.
“Eximbank kredilerinin faiz oranı çok yüksek. Şu anda yüzde 25,93 faiz oranı uygulanıyor gibi gözüküyor. Teminat tutarından dolayı yüzde 37'ye denk geliyor. Özel bankalardan kullanılan yüzde 50-60'lık kredi faizlerine göre yine çok iyi. Fakat küçük ve orta büyüklükteki işletmelerimizin sermaye yapısını kuvvetlendirebilmesi için faiz oranlarının düşürülmesinin faydalı olacağını öngörmekteyiz.”
‘İNSAN KAYNAĞI YURT DIŞINA GİDİYOR’
Nitelikli insan gücünün yurt dışına çalışmaya gitmesinin, katma değerli ürün üretimi önlenmesi gerektiğinin mesajını veren Pelister, “Firmalarımızın ölçeğini, ihracatını büyütmeyi konuşuyoruz. Bunları insanla yapabiliriz. İnsan kaynağımızı değerlendirmemiz, nitelikli insan gücümüzü burada tutabilmemiz lazım. Katma değerli ürün üreteceksek nitelikli insan kaynağımızı tutmamız lazım.” diye konuştu.
7,2 MİLYON DOLAR TASARRUF SAĞLANACAK
Kimya ihracatçısının pazar çeşitliliğini artırmak ve yüksek katma değerli ihracatı ön plana aldıklarını belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Ülkeler arasında yaşanan savaşlar veya gerilimler gibi jeopolitik gelişmeler, küresel enflasyon ve yüksek faizin yanı sıra emtia ve enerji fiyatları da talep ve arz dengesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla kimya ihracatçımızı tüm değişim ve dönüşüm süreçlerine hızla adapte etmek öncelikli hedefimiz. İKMİB olarak Türkiye’de bir ilk olacak Kimya Teknoloji Merkezi (KTM) projemiz ile yüksek teknoloji ve yüksek katma değer odaklı yeni bir ekosistem kurmayı amaçlıyoruz. Bu yılın ilk yarısında Bilişim Vadisi’nde konumlanan KTM’nin açılışını gerçekleştireceğiz. KTM’nin bünyesinde toplam 175 farklı test uygulanacak ve 83 testten akredite olunacak. Böylece test ve analiz hizmeti kapsamında optimum kapasitede yıllık minimum 7,2 milyon dolar tasarruf sağlanmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
‘KATMA DEĞERLİ ÜRETİM İÇİN ZAMANA İHTİYAÇ VAR’
Döviz kurlarının enflasyon ile paralel biçimde artmasının ihracatta rekabetçi fiyatlar belirleyebilmek için önemli olduğunu dile getiren Pelister, şöyle devam etti: “2024 yılına ilişkin sanayicinin ve hükümetin kur öngörüsü farklı. Orta Vadeli Plan’daki hedef rakamın diğer şartlar ve enflasyon ile birlikte tutmasını tabii ki isteriz. Ama maalesef tecrübelerimize göre seçim dönemlerinde dalgalanmalar yaşanıyor. Şu anda enflasyon kur farkı var. Rekabetçi fiyatlar tutturmakta zorlanıyoruz. Bakanlık, ihracatta katma değerli ürünlere, yüksek teknoloji ürünlere yönelme çağrısı yapıyor ancak bunun için zamana ihtiyaç var.”