Uzmanlarla ekonomik krizden çıkışın yolunu konuştuk: Fiyat kontrolü gelmeli rant vergilendirilmeli

Fahiş kârların vergilendirilmesi ve tekelci merkezlere yönelik düzenleme öneren iktisatçı Dr. Baki Demirel, 'Gerekirse fiyat kontrolü de yapılmalı. Enerji gibi stratejik alanlar kamulaştırılmalı. Servet ve rant vergisi, finansal kazanç vergisi, tavan kira uygulaması gündeme alınabilir.' dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hindistan'da düzenlenen G20 toplantılarında yoğun görüşme trafiği yaşadı. Şimşek'e temaslarında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan da eşlik etti.

Seçim ekonomisinin üzerine gelen deprem felaketinin faturası bütçede hedefleri şaşırttı. Hükümet ek bütçe çıkardı. Seçimin ardından göreve gelen ekonomi yönetimi kurumlar vergisi, KDV, ÖTV ve harçlarda artışa gitti. Trilyon lirayı bulması öngörülen bütçe açığını dengelemek için alınan kararların yaratacağı etkileri ve hükümetin izlediği vergi politikasını iktisatçılar Prof. Dr. Aziz Konukman ve Doç. Dr. Baki Demirel’e sorduk.

‘TÜİK’İ CİDDİYE ALMIYORUM’ DEMEK’

Aziz Konukman, “Cumhurbaşkanının torba yasayla ÖTV’yi 5 katına kadar çıkarma hakkına sahip olması anti-demokratik bir durumdu. Anayasada zaten yarısı kadar artırma ve sıfırlama hakkı veriliyordu. Torba yasayla verilen hakkı son sınırdan kullanmış olması ise gerçekten devlet kurumlarının güvenilirliğini sarsan bir eylem.” dedi. “Bu, TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyonu ben ciddiye almıyorum’ demek. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 45’iken 5 kat arttırmak nedir? İnsanların alım gücünün ciddi düştüğü, enflasyonun böylesine sert olduğu günümüz şartlarında Cumhurbaşkanı sıfırlama yetkisini kullanmalıydı.” görüşünü savundu.

Aziz Konukman

'ÜLKE İTHAL GİRDİYE DAHA BAĞIMLI HALE GELDİ'

Kanun koyucunun yetki kanununu, bu günleri öngörerek, insanlar sıkıntıya düştüğünde cumhurbaşkanı bu yetkisini kullansın diye getirdiğini belirten Aziz Konukman şöyle konuştu: “Bakanlığın ‘Avrupa’ya göre ucuz’ izahati de çok yanlış. Ucuz kavramı satın alma gücü ile birlikte değerlendirildiğinde ancak kullanılabilecek bir kavramdır. Ücretlere enflasyonun gerisinde zam yapıldığı koşullarda her şey pahalıdır. Önce ülkemiz içinde bir mukayese yapalım. Ayrıca hâlâ 2012 yılındaki girdi çıktı tablosuna göre hesaplamalar yapılıyor. 2012 yılı ile 2023 arasında dağlar kadar fark var. Bunu çocuk bile bilir. Teknoloji katsayıları değişti. Ülke ithal girdiye daha bağımlı hale geldi. Sayın Mehmet Şimşek şeffaf olunacağını söylemişti. Şeffaflık bu hesaplamalardan başlamalı. Halimizi şöyle özetleyebilirim: Saldım çayıra, Mevlam kayıra.”

ZENGİNİN ÖDEMESİ GEREKEN YOKSULUN ÜZERİNE YIKILIYOR

Talebi sınırlama yoluyla enflasyonla mücadele stratejisi izlendiğine işaret eden Yalova Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Baki Demirel de, “Bugün uygulanmaya çalışılan politikayı muhalefet de vaat etmişti. Kamu açıkları ve ücretler arttıkça talebin arttığı, böylece enflasyonun yükseldiği tezi tartışmalıdır. Verginin tabana yayılması demek, zenginin ödemesi gereken vergileri de yoksulun, dar gelirlinin üzerine yıkmak demektir. Bu anlayışın atacağı sıradaki adımlar kur ve faizde daha fazla artırım, ücretlerde sabitlemedir. Faiz artınca, faize duyarlı tüketici ve KOBİ kredileri daha da sıkıntıya girecektir. Aşamalı olarak enflasyonun düşüşüne oranla bunun yapılacağı görülüyor.” ifadelerini kullandı.

Baki Demirel

İŞSİZLİK VE DURGUNLUK AYNI ANDA YAŞANABİLİR

Demirel, “Yabancı çekeriz, döviz üzerindeki baskıyı da aşarız, diye düşünülüyor. Ama uluslararası finansal koşulların buna uygun olmadığı kanısındayım. İç talebi böyle vergi ve faiz artırımı ile baskıladığınızda, dış talep de destekleyici olmazsa ekonomi resesyona da girebilir ki Avrupa’daki göstergeler de iyi değil.” tespitini yapan Dr. Demirel, “Akaryakıttaki ÖTV artışı fiyatları yükseltecektir. Destek de gelmezse bu sefer işsizlik ve durgunluk aynı anda yaşanabilecektir. Sonuç olarak bu mücadele yönteminin başarılı olabileceğini düşünmüyorum.” mesajını verdi.

İTHAL İKAMECİLİK ÖNERİSİ

Vergi politikasının adil olmadığını not eden Dr. Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyonun nedeninin satıcı enflasyonu olduğu görüşünü dikkate alarak aşırı kâr vergilendirilmeli. Tekelci merkezlere yönelik bir regülasyona ihtiyaç var. Gerekirse fiyat kontrolü de yapılmalı. Bunlarla birlikte enerji gibi stratejik alanlar kamulaştırılmalı. Servet ve rant vergisi, finansal kazanç vergisi, tavan kira uygulaması da gündeme alınabilir. Esası borç, bölüşüm ve istihdam sorunudur. Dış ticaret kompozisyonu değişmeli, ithal ikameci yapıya geçilmeli. Öncü kamu yatırımları ile bu ve ileri teknoloji atılımı başarıyla sağlanacaktır. Kamu bütçesinin dolarizasyonuna neden olan yollar, köprüler, hastaneler gibi koşullu yükümlülükler tasfiye edilmeli. Tarım ise çiftçilerin borçlarının silinmesi de dahil olacak şekilde ciddi biçimde desteklenmeli.”

ALTI AYDA 369 FİRMAYA 152.8 MİLYON TL CEZA

Ticaret Bakanlığı, oluşturduğu Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu ile fahiş fiyat uygulayan ve stokçuluk yapan firmaları tespit ediyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2023 yılı ilk altı ayda Ticaret İl Müdürlüklerince 81 ilde haksız fiyat denetimleri kapsamında market denetimi başta olmak üzere toplam 6 bin 673 firma ve 31 bin 129 ürüne ilişkin denetim yapıldı. Bu kapsamda Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından 2023 yılı ilk altı ayında 369 firmaya toplam 152 milyon 820 bin TL idari para cezası uygulandı.

Sonraki Haber