İlaçta çözüm yerli üretime destek

Kur farkı nedeniyle bazı ilaçlar bulunamaz hale geldi. Düzenleme ile 1 avronun değeri 4,5786 liradan 6,2925 liraya çıkarıldı. Eczacılar yılın sonuna gelmeden benzer sorunların yaşanabileceğinden endişeli. Eczacılar, kur güncellemesini Aydınlık’a değerlendirdi

TOPLUM SERVİSİ

Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), 2022 için beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan 1 avro değerinin 4,5786 liradan 6,2925 liraya çıkarıldığını bildirdi. Karar, 5 gün sonra geçerli olacak. Eczacılar kasım ayından bu yana devam eden ilaç krizine çözüm olmayacağı ifade ediyor. Kur farkı nedeniyle bazı ilaçlar bulunamaz hale geldi. Yapılan düzenleme ile 1 avronun değeri 4,5786 liradan 6,2925 liraya çıkarıldı. Eczacılar yılın sonuna gelmeden benzer sorunların yaşanabileceğinden endişeli.

ÜRETİCİNİN YÜKÜ HAFİFLETİLMELİ

Eczacı Ömür Çakmak: Adını doğru koyalım bu bir zam değil, kur güncellemesi. Türkiye'de ilaç fiyatları belirlenirken Referans Fiyatlandırma yöntemi uygulanıyor. Ruhsatlı ve piyasada olan bir ilacın Avrupa Birliği üyesi beş ülkeden depoya giriş fiyatı hangi ülkede en ucuz ise o fiyat referans kabul ediliyor. Örneğin x ilacın imalatçı fiyatı 3 avro ise Türkiye'de de 3 avro kabul ediliyor. Fakat TL'ye çevrilirken güncel spot kur değil İlaç Fiyat Değerlendirme Komisyonu’nun belirlediği Avro kurundan hesap ediliyor. Komisyon geçen gün ilaçta Avro kurunu 6.2985 TL olarak belirledi. Günü kurtarmaya dönük bir karar alındı. Gerçek kur ile aradaki makas çok yüksek. Bir süre sonra ilaç krizi yeniden baş gösterebilir.

Biz eczacılar ise bundan sonra için daha kaygılıyız çünkü İlaç fiyatı arttıkça "baremli kârlılıktan" ötürü serbest eczanelerin kârlılıkları daha da düşüyor. İlaç Fiyat Kararnamesi 2009 yılından bu yana güncellenmediği için her eczanenin kârlılığı ilaca gelen her zamla birlikte azalıyor, buna mukabil giderleri enflasyon ile orantılı olarak katlanarak artıyor. Vatandaş ilaçta fiyat krizinden olumsuz etkileniyor, bazı firmalar kurum iskontolarını eksik uyguluyor, oluşan fiyat farkları katılım paylarıyla birlikte vatandaşın cebine olumsuz yansıyor. Bazı ithal, yüksek teknoloji ile üretilen ilaçlar ise ya hiç bulunamıyor ya çok az bulunuyor. En pahalı ilaç, piyasada bulunamayan ilaçtır. İlaç fiyatlandırma politikasının yeniden gözden geçirilerek, üreticinin ve eczacıların yükleri hafifletilmelidir. İlaç Fiyat Değerlendirme Komisyonu senede en az iki kez toplanmalıdır.

ZAM ECZACININ CEBİNE GİRMİYOR

Ecz. Nurcan Günerhan: Eczanelerimiz uzun yıllardır ekonomik bir girdabın içinde savruluyor. Gider kalemlerimiz bir yılda yüzde 50'den fazla arttı. İlaca gelen yüzde 37.4'lük fiyat artışı malesef eczanelerin nefes almasına katkı sunmayacak. Esas beklentimiz zam değil, 2009 yılından beri güncellenmeyen İlaç Fiyat Kararnamesinde, eczacılar lehine günün koşullarına uygun bir düzenleme/güncelleme yapılmasıdır. İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre ilacın bulunduğu fiyat aralığına göre eczanelerin kâr marjı belirlenmektedir. Bu kademelendirmeye göre ilacın fiyatı artarak üst kademeye geçmesi durumunda kârlılık oranında azalma oluyor. Ve sonuç olarak artan maliyetler, yüksek enflasyon ve azalan gelirler, verilmeyen meslek hakkı ile eczaneler bir çıkmazın içine sürüklenmektedir. İnsan sağlığıyla yakından ilgili olan eczacılık mesleğinin ticari kaygılardan uzak icra edilmesi için gerekli adımların bir an evvel atılması; sağlık hizmetinin ilaç ayağının aksatılmadan sürdürülebilmesi için hayati önemdedir.

DIŞA BAĞIMLILIK AZALMALI

Ecz. Barış Tolga Demircigil: İlaç fiyatlarındaki değişimden etkilenen dört grup var. Hasta, eczacı, ilaç firmaları ve Sosyal Güvenlik Kurumu.

Yakın zamanda gerçekleşecek ilaç fiyatlarındaki artış, elektrik, doğalgaz, kira ve temel gıda maddelerinde gerçekleşen zamlardan sonra toplumumuzdaki giderek artan hoşnutsuzluğa katkıda bulunacaktır. Sağlıkta dönüşüm nedeniyle muayene ücretleri ve fiyat farkları adı altında hastalarımızın katkı payları fiilen artış göstermiştir. Tüm bunların yanında fiyat artışları doğal olarak toplumu mutlu etmeyecektir. Ancak enerjide, personel giderlerinde en önemlisi döviz kurlarındaki artış ilacın fiyatının artmasındaki en önemli nedendir. Türk ekonomisinin en büyük problemi olan dışa bağımlılık maalesef ilaç fiyatının belirlenmesinde de karşımıza çıkmaktadır.

Senede bir defa fiyat ayarlaması yapılması yerine birden fazla defa yapılacak ayarlamanın sorunu çözebileceği yönünde görüşler olsa da, bunlar da kalıcı bir çözüm getirmez. Asıl çözüm ilaç üretiminde mümkün olduğu kadar dışa bağımlılığı azaltmak ile bulunabilir.

Eczacılar açısından durumu değerlendirmek gerekirse; ilaç fiyatlarındaki artış eczane ekonomilerine sanıldığı gibi yarar sağlamamaktadır. İlaç Fiyat Kararnamesi'ndeki kademeli karlılık oranı nedeniyle her fiyat artışı eczane ekonomilerine olumsuz bir şekilde yansıyor. Bu nedenle İlaç Fiyat Kararnamesi biran önce güncellenmelidir.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun özellikle tedavide etkinliği kanıtlanmış bazı ilaçları geri ödemeden çıkarması ve geri ödemeden çıkan ürünlerin daha pahalı olanlar ile ikame edilmesi uygulamasından vazgeçmesi gerekir. Bu uygulama ilaç fiyatlarında meydana gelen her artışın kurumun açığına yapacağı olumsuz katkıyı arttırıyor.

Sonraki Haber