Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: Afetlerde medya çözüm ortağı olmalı

'Afet ve Kriz Dönemlerinde Habercilik Paneli'nde konuşan Altun, 'Teyit edilmemiş bilgilerin afet ve kriz ortamını zehirleyen bir etkisi var. Haber yaparken ne yazık ki arama kurtarma faaliyetlerinin aksamasına neden olabilecek girişimlere şahitlik edebiliyoruz.’ dedi.

İletişim Başkanı Fahrettin Altun depremde kara propaganda ve yalanın arama kurtarma çalışmalarını olumsuz etkilediğini bildirdi. Altun, afetlerde medyanın “çözüm ortağı” sorumluluğu ile hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kurumunca düzenlenen "Afet ve Kriz Dönemlerinde Habercilik Paneli”nin açılışını yaptı. Altun açılışta yaptığı konuşmada, 6 Şubat günü yaşanan depremlere vurgu yaparak, “Bu depremler sadece ülkemizin değil aynı zamanda insanlık tarihinin gördüğü en büyük tabii afetlerden biriydi. Maalesef bu depremlerde 50 binden fazla insanımız vefat etti. Can kayıplarımızın içinde basın mensuplarımız da oldu.” dedi.

Devletin her zaman olduğu gibi bu afetler karşısında da ilk andan itibaren bütün imkanlarını seferber ettiğini kaydeden Altun, “Bütün kurumlarımızı, arama kurtarmadan insani yardıma, bütün kapasitemizi deprem bölgesine sevk ettik. Milletimiz de asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi ve deprem bölgesindeki kardeşlerinin yardımına koştu. Devlet-millet el ele yaraları sarmak için verdiğimiz örnek mücadeleyi aralıksız sürdürüyoruz.” diye konuştu.

YALANLA MÜCADELE

Herhangi bir afet halinde, acil müdahale ve etkili yardım organizasyonu kadar, kamuoyunu hızlı, doğru ve şeffaf bir şekilde bilgilendirmenin de hayati derecede önemli olduğunu ifade eden Altun şunları söyledi:

“Bu süreçte aynı zamanda dezenformasyonla mücadele etmek de bir gerekliliktir. Yaşadığımız son depremlerde bu hususu bir kez daha görmüş olduk. Ne yazık ki deprem gibi acı bir olay üzerine oluşan hassasiyetlerin suistimal edildiği, sistematik dezenformasyon ve kara propaganda girişimlerine şahitlik ettik. Teyit edilmeden yapılan paylaşımların, arama-kurtarma faaliyetlerinin sekteye uğratması, insan hayatına mal olması gibi durumlarla dahi karşılaştık.Bölgede canla başla yürütülen arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarının yanında, tezviratlarla da mücadele etmek durumunda kaldık. Biz de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak gerçek bilginin paylaşılması ve dezenformasyonla mücadele edilmesi noktasında sorumluluklarımızı, görevlerimizi yerine getirme gayreti içinde olduk. Doğru bilgi ve veri akışını temin etmek için ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla koordinasyonun tesisine katkı sunduk.”

Afet ve kriz dönemlerinde haberciliğin, şartları itibarıyla ayrı bir hassasiyet gerektirdiğini vurgulayan Altun şu uyarılarda bulundu: “Medya bu tür durumlarda çözüm ortağı sorumluluğuyla hareket etmelidir. Öncelikle teyit edilmemiş bilgilerin afet ve kriz ortamını zehirleyen bir etkisi olduğunun altını çizmeliyiz. Çünkü kasıtlı ya da bilinçsiz şekilde yayılan yanlış bir bilgi, insan hayatına mal olabilmektedir. Aynı şekilde doğru bir bilgi de hayat kurtarabilmektedir. Vahim sonuçlara neden olmamak adına doğrulanmamış hiçbir bilgi kesinlikle paylaşılmamalıdır. Afet bölgelerinde haber yaparken ne yazık ki arama kurtarma faaliyetlerinin aksamasına dahi neden olabilecek girişimlere de şahitlik edebiliyoruz." Altun, afet haberciliğinin bir uzmanlık alanı olarak tanımlanması gerektiğini de söyledi.

Sonraki Haber