İlim Yayma Cemiyeti'nden Aziz Sancar'a ödül!

Türkiye'de bilimsel çalışmaların ve araştırmaların desteklenmesini, başarının ülke ve insanlık hizmetine sunulmasını hedefleyen 'İlim Yayma Ödülleri' töreninin üçüncüsü Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Törende 'İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü' Prof. Dr. Aziz Sancar'a verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen "İlim Yayma Ödülleri" töreninde, 3 farklı kategorideki ödüller ile 50'nci yıl özel ödülü sahiplerine takdim edildi.

Türkiye'de bilimsel çalışmaların ve araştırmaların desteklenmesini, başarının ülke ve insanlık hizmetine sunulmasını hedefleyen "İlim Yayma Ödülleri" töreninin üçüncüsü Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlendi.

ÖZEL ÖDÜL AZİZ SANCAR'A

Nobel Ödüllü bilim insanı Aziz Sancar adına TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'ın elinden aldı.

Törende, "Büyük Ödül", "Sosyal Bilimler", "Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri" olmak üzere 3 farklı kategoride ödüller sahiplerini buldu.

"Büyük Ödül"ü kazanan Prof. Dr. İbrahim Akduman ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı. Akduman'ın teşekkür konuşması sırasında duygulandığı gözlendi.

Programda, İlim Yayma Vakfının 50. yılı nedeniyle bu yıl ilk kez "İlim Yayma Vakfı 50. Yıl Özel Ödülü" de verildi. Bu ödülü, Nobel Ödüllü bilim insanı Aziz Sancar adına TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'ın elinden aldı.

"Sosyal Bilimler Ödülü"nü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun'a Milli Eğitim Bakan Yusuf Tekin, "Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü"nü de Prof. Dr. İlhami Gülçin'e TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş takdim etti.

TÖRENE ERDOĞAN DA KATILDI

İlim Yayma Vakfı tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "İlim Yayma Ödülleri" töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, binlerce yıldan beri insan yetiştirme ve üretimin, toplumları ayakta tutan iki önemli unsur olduğunu, insanın ailede yetiştiğini, üretimin ise iktisadi işletmede yapıldığını söyledi.

Ailede güzel insan yetiştirilirse işletmede de helal rızık üretimi olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Helal rızık da insanları refaha kavuşturur. Saadeti ailesinde, refahı da işletmesinde aramayan toplumlar, bozulmaya ve nihayetinde yıkılıp gitmeye mahkumdur. Dünyada ve ülkemizde aile kurumuna yönelik saldırılara işte bu gözle de bakmalıyız. Hayırlı insan yerine nefsinin ve hırsının kölesi bireyler yetiştiren bir yapıdan helal rızık ve onun getirdiği refah çıkmaz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eskiden çocuklara, "Bir kişi sabah nasıl kalkacak? Yemeğe nasıl oturacak? Nasıl giyinecek? Sokağa nasıl çıkacak? Büyüklerine ve küçüklerine nasıl davranacak? İş ve ev hayatında nasıl hareket edecek velhasıl nasıl yaşayacak?" gibi hayatın içinde nasıl davranmalarını anlatan kuralların öğretildiğini aktardı.

Çocukların zihnine ve gönlüne bu kuralların nakşedildiğini kaydeden Erdoğan, "Bu terbiye eğitimini veren sosyal ve kurumsal yapı Birinci Dünya Savaşı ile birlikte yıkıldığı için uzunca bir süre tabir yerindeyse pusulasız kaldık. Sadece biz değil, sömürgeci emperyalistlerin haricindeki dünyanın tamamı benzer bir savrulmaya maruz bırakıldı. Her ne kadar İkinci Dünya Savaşı sonrasında İslam dünyasında pek çok bağımsız devlet ortaya çıktıysa da bunların kağıt üzerinde kaldığını, gerçekte durumun hiç de öyle olmadığını biliyoruz. Cetvelle sınırlarını çizdikleri çok nüfusa ve az toprağa ya da tam tersi büyük toprağa ve az nüfusa sahip devletleri yörüngelerinde tutanlar, bunun için terörden darbeye kadar her türlü yolu denemişlerdir." diye konuştu.

"İSRAİL NAZİLİĞİ İFADESİNİ MİRAS BIRAKIYORLAR"

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan

İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, medeniyetlerine ve insanlığa değer katmak için çıktıkları yolun ilk adımını 1951'de İlim Yayma Cemiyetinin kurulmasıyla attıklarını söyledi.

Yurtlarıyla, burslarıyla, yayınlarıyla ve akademik destekleriyle ilim yayma gayesine kendilerini adadıklarını belirten Bilal Erdoğan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesiyle ilim yolundaki hizmetlerini bir adım daha ileriye taşıdıklarını ifade etti.

Bilal Erdoğan, Türkiye'de üretilen akademik ve bilimsel çalışmaların ödüllendirilmesi gerektiğine karar verdiklerini ve bununla birlikte Türkiye'nin saygın bir akademi ödülü olan "İlim Yayma Ödülleri"nin başladığını dile getirerek şöyle devam etti:

"İlim, insanlığa hizmet etmek, insanı yaşatmak, umudu yeşertmek, yarınları var etmek için vardır, yıkmak, yok etmek, tüketmek için değil. İlim oldurmak içindir, öldürmek için hiç değil. Hesap verecek karanlık bir geçmişimiz yok bizim. Geleceğimize de hesap vermek zorunda kalacakları bir geçmiş bırakmayacağız. İnsanlık olarak her geçen gün tarifsiz acılara tanık oluyoruz. Filistin'de insanlığın on yıllar boyunca inşa ettiği değerlerin yerle yeksan edildiğini görüyoruz. Bazıları, dedelerine yapılan Nazi Soykırımı'nı, bugün beraber yaşadıkları komşularına uygulayarak torunlarına tarih önünde hesap vermek zorunda kalacakları, 'İsrail Naziliği' ifadesini miras olarak bırakıyorlar."

Bugün mazlumlara kan ve gözyaşını reva görenlerin, zulüm ile abad olanın akıbetinin berbat olacağını çok iyi bilmesi gerektiğini vurgulayan Bilal Erdoğan, bu topraklardan yükselecek ilmin ferasetinin zorbalığın ve zulmün yerine barışı ve hürriyeti getireceğini anlattı.

İLİM YAYMA CEMİYETİ ÖDÜLLERİ

İlim Yayma Ödülleri Ödül Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Fatih Savaşan ise 72 yılı geride bırakan İlim Yayma Cemiyetinin ve İlim Yayma Vakfının Türkiye'nin sivil toplum geleneğinin en önemli iki temsilcisi olduğuna işaret etti.

İlmi yayma ve güzel insan yetiştirme misyonunu yıllardır başarıyla sürdüren kurumlarının, klasikleşen barınma hizmetinin yanında çeşitli burslar ve araştırma destekleriyle gençlerin yanında yer aldığını aktaran Savaşan, "Türkiye'nin Akademi Ödülleri mottosuyla yola çıkan böyle bir ödül projesi, artık edilgen olmayan ve dünyada iddia sahibi aktör ülke haline gelen Türkiye'nin en iddialı ve köklü iki sivil toplum kuruluşuna yakışırdı." dedi.

Savaşan, bu yılın başvurularının mayısta başlayıp temmuzda sonlandığını ve ödülün üç kategorisinde de en iyiyi ödüllendirme çabasıyla yüzlerce başvuruyu değerlendirme sürecinden geçirdiklerini anlattı.

Bilim insanlarını ödüllendirirken gençlere de ufuk kazandırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Savaşan, ödül sahibi hocaların konvansiyonel ve yeni medya platformları aracılığıyla gençlere ulaşmasına imkan oluşturduklarını, bu yıl başlattıkları "Ödül Masası Projesi" ile İlim Yayma Ödülleri'ni alan değerli bilim insanlarını bir hafta boyunca genç araştırmacılarla buluşturduklarını ifade etti.

Savaşan, alın teri dökerek insanlara faydalı olmanın kıymetli olduğunu anlayan her gencin, Türkiye'nin iddiasını daha da yükseklere taşıma hedefleri için yeni bir güvence olduğunu belirterek, "Her ödül dönemiyle daha da genişleyecek halka sayesinde İlim Yayma Ödülleri sadece Türkiye ve uluslararasılaşma adımlarıyla dünyanın itibarlı bir akademik ödül markası olmakla kalmayacak, aynı zamanda AR-GE kültürü ve ikliminin oluşmasının da etkili bir aracı haline gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

KURTULMUŞ: FEVKALEDE BÜYÜK BİR BAŞARININ SİMGESİ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, törende, "Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri Ödülü"nü kazanan Erzurum Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Gülçin'in ödülünü takdim etti.

Burada konuşan Kurtulmuş, İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfının nice zorluklarla ve mücadelelerle bugüne geldiğini iyi bildiğini belirterek, "Bu ödül töreninin fevkalade büyük bir başarının simgesi olduğunu görüyorum. Geldiğimiz nokta itibarıyla İlim Yayma Vakfının da büyük bir merhale atladığını görüyoruz. İnşallah en kısa zamanda İlim Yayma Vakfı Ödülleri uluslararası bir ödüle döner ve dünyanın her tarafında takip edilen, bilim insanlarının katılmak için sıraya girdiği bir ödül halini alır." ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber