Cumhuriyet’in 101. yılına özel opera

İlk Türk Operası olan Özsoy operası Cumhuriyetin 101. kuruluş yıl dönümüne özel 29 ve 31 Ekim 2024 tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi’nde seslendirilecek

İlk Türk Operası olma özelliği taşıyan “Özsoy” operası ile sanatseverler, Anadolu'nun derinliklerinden gelen efsanevi bir yolculuğa davet ediliyor.

“Özsoy”, ünlü Türk besteci Ahmed Adnan Saygun tarafından bestelenmiş ve librettosu çok yönlü bit sanatçı olan Münir Hayri Egeli tarafından Atatürk ile karşılıklı bilgi alışverişinde bulunularak yazılmıştır.

Hem müzikal hem de dramatik açıdan zengin bir şölen sunuyor. Bu opera, Anadolu'nun geleneksel motifleriyle harmanlanmış etkileyici bir hikâye ile sanatseverleri adeta tarih ve mitoloji arasında bir köprü kurarak zaman ve mekân ötesine taşıyor.

AŞKIN, CESARETİN VE KAHRAMANLIĞIN DESTANI

Özsoy'un öyküsü, yalnızca bir aşk hikayesi değil; aynı zamanda cesaret, onur ve kahramanlığın destanı olmanın yanı sıra, izleyicilere destansı bir drama sunarak, sahnede muazzam bir işitsel deneyim yaşatıyor.
Eserin ortaya çıkışı 1934 yılında İran Şah’ı Rıza Pehlevi’nin yapacağı Türkiye ziyaretine dayanmaktadır. Bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle çok kısa bir sürede hazırlanmış ve 19 Haziran 1934 tarihinde ilk defa Ankara Halkevi’nde sahnelenmiştir.

İran Şahı’nın çağdaş ve Batılı bir ülke olmak yolunda reformlara girişmesi ve bu yolda Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de yaptığı değişiklikleri kendine model aldığı bilinmekte, Mustafa Kemal Atatürk’ün de Batı ile olduğu kadar komşu ülkeler (Balkanlar, Arap ülkeleri ve İran) ile sağlam dostluk ilişkileri kurmak istemesi göz önüne alındığında Özsoy operası, iki ülke arasındaki bu yakınlaşma ve ittifakı onurlandırmak üzere sahnelenmiş bir eser...

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Hasan Niyazi Tura’nın, korosunu ise Anıl Aydın’ın yöneteceği eserde solistler; Mine Kurtoğlu, Hande Ürben, Gökhan Akyüz, Ufuk Karakoç, Burak Bilgili, Gökhan Ürben, Yoel Keşap, Bülent Külekçi, Şahin Dedemen, Emre Güngör, Erdem Sakarya, Besnik Ademoğlu, Bahadır Özkoca, Ceren Aydın, Burcu Soysev, Hazal Ata, Anıl Önder sahnede olacak.

İLK TÜRK OPERASI ÖZSOY’U YARATAN İSİM: AHMET ADNAN SAYGUN

Unutulmaz eserlere imza atan Ahmet Adnan Saygun, İzmir Milli Kütüphanesinin kurucularından, matematik öğretmeni Mahmut Celalettin Bey ile ailesi Konya'dan İzmir'e gelen Zeynep Seniha Hanım'ın çocuğu olarak 1907'de dünyaya geldi.

İzmir'deki Hadika-i Subyan İlkokulu'na 1912'de başlayan Saygun, müzik derslerindeki üstün başarısıyla dikkati çekti.

Saygun, 1918'de başladığı İzmir İttihat ve Terakki Lisesi'nde okurken, müzik öğretmeni İsmail Zühtü Kuşçuoğlu'nun kurduğu dört sesli koroya katıldı.

Öğretmeninin önerisi üzerine, 13 yaşındayken, ünlü piyano öğretmeni olan Rossati'den piyano dersleri almaya başlayan Saygun, 1922'de Macar Tevfik Bey ile çalışmalara başladı, 1923'te Hüseyin Sadettin Arel'den iki ay armoni dersleri aldı.

Sanatçı, 1925'te Fransız La Grande Encyclopedie'den müzikle ilgili makaleleri çevirerek birkaç ciltlik büyük bir "Musiki Lugati" meydana getirdikten sonra 1926'da İzmir Lisesi'nde müzik öğretmeni oldu.

Maarif Vekaleti'nin açtığı sınavı kazanarak 1928'de Paris'e burslu gönderilen Saygun, ünlü müzik okulu Schola Cantorum'da Vincent D'Idy, Eugene Borrel, Souberbielle, Amedee Gastoue adlı öğretmenlerin öğrencisi oldu.

Ahmet Adnan Saygun, Türkiye'ye döndükten sonra 1931'de Musiki Muallim Mektebi'ne, 1936'da İstanbul Belediye Konservatuvarı'na kontrpuan ve teori öğretmeni olarak atandı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını (CSO) 1934 yılı boyunca yöneten Saygun, aynı dönem, Atatürk'ün talebiyle, Türkiye'yi ziyaret edecek olan İran Şahı şerefine ilk Türk operası olan "Op. 9 Özsoy" Operası"nı bir ay gibi kısa bir zamanda yazdı. Aynı yıl, yine Atatürk'ün talebiyle "Taşbebek" operasını besteledi.

Saygun'un 1942'de tamamladığı "Yunus Emre Oratoryosu" 25 Mayıs 1946'da Ankara'da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde seslendirildi ve büyük başarı kazandı. En önemli yapıtı olarak kabul edilen eser, cumhuriyet dönemi Türk müziğinin en çok seslendirilen eserlerinden oldu ve daha sonra Paris'te ve Birleşmiş Milletler’in kuruluş yıl dönümü sebebiyle New York'ta ünlü orkestra şefi Leopold Stokowski yönetiminde seslendirildi.

1971 yılında yürürlüğe giren Devlet Sanatçılığı Kanunu çerçevesinde ilk "devlet sanatçısı" unvanını alan Saygun'a, 1981'de Atatürk Sanat Armağanı ve 1985'te "Sanatçı Profesör" unvanı verildi.
Ulvi Cemal Erkin, Cemal Reşit Rey, Hasan Ferit Alnar ve Necil Kazım Akses ile birlikte "Türk Beşleri" arasında yer alan Saygun, ilk Türk operası "Özsoy"un bestecisidir.

"Kerem", "Köroğlu", "Gilgameş" başta olmak üzere üç opera, "Atatürk'e ve Anadolu'ya Destan" adlı koral eserler, 5 senfoni, çeşitli konçertolar, orkestra, koro, oda müziği eserleri, vokal ve enstrümantal parçalar, kitaplar, araştırmalar ve makaleler yazan, sayısız türkü derlemeleri bulunan sanatçı, 6 Ocak 1991'de pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybetti.

Sonraki Haber