İmamoğlu ziyadesiyle mutluymuş... İBB Başkanı İmamoğlu Özgür Özel ile görüştü

CHP Genel Başkanı Özel, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı sıfatıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'nu makamında kabul etti. İmamoğlu yaptıkları çalışmaların çok değerli karşılıklar bulduğunu belirterek 'Oluşan fikir birliği zemini beni ziyadesiyle mutlu etti' dedi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı olarak yaptığı kayyım ziyaretleri devam ediyor. İmamoğlu son olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i makamında ziyaret etti. Görüşme yaklaşık 1 buçuk saat sürdü.

İmamoğlu görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. İmamoğlu, iktidarın, milletin tercihlerine saygı duymak yerine, kendilerine yönelik "fütursuzca saldırılar başlattığını" ileri sürdü. İmamoğlu, "Bu saldırılarla ne amaçladıklarının farkındayız. Siyasi münafıklık yaparak, fitne ateşini yakarak çalışanlara söyleyecek sözümüz yok. Milletimiz bilmelidir ki bizim aramızda koltuğa, makama, rollere değil, sadece ama sadece milletin menfaatlerine odaklanan bir yol arkadaşlığı vardır ve bundan asla vazgeçmeyiz. Kutuplaşmanın değil, beraberliğin tarafındayız. Birlikte güçlü olduğunun ve birlikteyken kazandığının bilincinde olan siyasetçileriz, belediye başkanlarıyız" ifadelerini kullandı.

'MİLLET İRADESİNİ ENGELLEME GİRİŞİMİ'

İmamoğlu, "saldırıları" asla tesadüf olarak görmediklerini ve tekil değerlendirmediklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu saldırıları, ilk genel seçimde tecelli edecek millet iradesini engelleme girişimi olarak görüyoruz. Tüm saldırılara karşı partimizle ve milletimizle tek yumruğuz. Karşımızdaki, geçmişten bugüne tarif ettiğim şekliyle 'organize kötülük'tür. Ardına milletin iradesini alan bizlerle mücadele edemediğini ve biçare olduklarını görüyoruz. Mertçe bir mücadele için ne ahlaka ne kapasiteye sahip olmadıklarını ne yazık ki bize yaşatıyorlar. Millete karşı görevlerimizi her zaman, her koşulda, bugünkü kardeşlik ve dayanışma duygularımızla ve tam bir sorumluluk içerisinde el ele yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Biz, davaya hizmet eden, meseleye asla kişisel pencereden bakmayan ve bakmayacak insanlarız. Bu yürüyüşümüzde CHP bünyesinde bulunan her arkadaşımız böyledir ve böyle davranmalıdır."

DEĞERLİ KARŞILIKLAR

İkinci ziyaretini Meclis'e giderek CHP TBMM Grup Başkanvekillerine yaptığını anımsatan İmamoğlu, "Bu ziyaretlerdeki temel amacımız, iktidarın giderek bir yönetim sistemine dönüşen kayyum sürecine dahil ortak bir tutum geliştirmek ve ülkemizi bu milletin iradesine darbe vuran bu antidemokratik yaklaşımdan kurtarmak için süreç aydınlatması yapmak ve TBB çerçevesinde bu süreci tamamen ülkenin üzerinden kaldırabilecek bir kısım adımı TBMM üzerinden atabilmenin tarifini yapmaktı. Bu yaptığımız çalışmalar çok değerli karşılık buldu. Oluşan fikir birliği zemini beni ziyadesiyle mutlu etti." değerlendirmesinde bulundu.

TBB Başkanı İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile parti genel merkezinde yaptığı görüşmeyle ilgili ise şu ifadeleri kullandı: "İktidarın izlediği kumpas politikalarını, vesayetçi düzeni, başta ekonomi olmak üzere halkın gerçek gündemini görünmez kılan hileli adımlarının nasıl büyüdüğünü konuştuk. Bunlara karşı, halkın gündeminden kopmadan, halkımızla gerçek gündemi yakalayan ve kumpaslara da boyun eğmeden nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda çok kıymetli görüş alışverişlerinde bulunduk. Belediyelerin, iktidarın saldırıları karşısındaki dirençli, özgüvenli tutumlarını, milletin iradesini vesayetçilere kurban etmeme konusundaki kararlılığını anlattım. İzleyeceğimiz adımları ortak akılla tespit etmeye ve hayata geçirilmesi için sonuna kadar birlikte mücadele etmeye kararlı bir süreç gördüğümü ve bütün yerel yöneticilerin bu kararlılıkla olduğunu kendilerine ifade ettim."

KAYYIM ELEŞTİRİSİ

İmamoğlu, bundan sonra da Özgür Özel'le, partililerle ve CHP'li belediyelerle birlikte çalışmaya kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayarak, "Şehirlerimizi ve ülkemizi iktidarın atadığı şahıslar değil, milletin siyasetçileri ve belediye başkanları yönetmelidir. Hükümetin yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikası ne yazık ki demokrasimizi, kardeşliğimizi, birliğimizi baltalıyor. Boynumuzu büküyor, başımızı öne eğdiriyor." diye konuştu.

ÇÜRÜME VE GERİLEME

Ekonomiden eğitime, sağlıktan adalete her alanda çürümeler ve gerilemeler yaşandığını savunan İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasi ve hukuk için mücadele etmek, milletin iradesine sahip çıkmak, ülkemizin bugününe değil, geleceğine sahip çıkmaktır. Yerel yönetimleri kayyumcu, vesayetçi anlayıştan kurtarıp, milletin egemenliğini kayıtsız şartsız sağlamak için acilen atılması gereken demokratik ve hukuki adımlar vardır. İktidarda olanlar, ilk seçimlerde ortaya çıkacağı belirginleşen, milletin kararını engellemek üzere her türlü hukuksuzluğa tenezzül eden adımlar atmaya karar vermiştir. Ne yazık ki bu adımları atma konusunda belli hazırlıklar, artık sokakta kahvehane dedikodusuna kadar ulaşmıştır. İşte yaşıyoruz; konser tartışması, SGK borcu tartışması, müfettişler, kayyumlar, her biri birbirinden trajikomik hamleler. Kendi menfaatini, kendi koltuğunu, kendi iktidarını milletin menfaatinin üstünde görenlerin çaresizliğini gösteren detaylardan ibarettir bu çalışmalar."

KARŞI MEVZİ DİRENİŞİ

Belediyelerde millet iradesine karşı atılan adımları birbirinden kopuk tekil vakalar olarak görmediklerini belirten ve milletin de bunu bu şekilde görmemesi gerektiğini ifade eden İmamoğlu, şöyle konuştu: "Bunlara karşı mevzi direnişiyle de yanıt veremeyiz. Bu organize kötülüğe karşı yanıtımız da topyekun olmalıdır. Milletimiz bu konuda en ciddi şekilde bilinçlendirilmelidir çünkü milletin iradesine karşı devletin imkanlarıyla düşmanlık yapmanın karşılığının ancak, milletin gücünü arkasına alan topyekun mücadeleyle verileceğini bilen bir ekibiz. Bu yönüyle vatandaşlarımızla milletimizle ama pazarda ama çarşıda ama vatandaşlarımızı birebir evlerde ziyaret ederek, hizmetlerimizi yaparken onları bilinçlendirerek, birlik ve beraberliğimizi her zamankinden daha güçlü bir seviyeye taşıyarak, kesinlikle güçlü bir millet cephesi takdim edilecektir. Ve milletin o demokratik ve güçlü cephesi, bugünkü organize kötülüğe karşı mutlak bir zafer elde edecektir. Ben de kendisini bu yola adamış, hem partimizin bir evladı hem bir Cumhuriyet vatandaşı ama bir yanıyla da kendi görevlerim itibarıyla yılmaz bir mücadeleyi vermeye devam edecek bir siyasetçiyim."

Sonraki Haber