İmran Han, gözaltından önce özel röportajda söz verdi: Güçlü bir hükümetle geri döneceğim

Pakistan, eski Başbakan Han’ın gözaltına alınmasıyla ayağa kalktı. İmran Han, bir gece önce UWI’ye röportaj vermişti. Hayatıyla tehdit edildiğini söyleyen Pakistanlı lider, ‘Ölüm korkusu beni asla hedeflerimden vazgeçiremez.’ dedi; ‘büyük mafyaların’ yenileceğini söyledi

Devrimciler farklı farklı şekillerde karşınıza çıkar. Eski Pakistan Başbakanı İmran Han, bir devrimci gibi görünmese de, yerleşik düzene enerjik bir şekilde kafa tutması aksini gösteriyor.

Salı günü gözaltına alınmadan bir gece önce, panik dolu söylentiler ülkede dolaşıyordu. İslamabad Yüksek Mahkemesi, yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir davada soruşturmaya çıkacak olan İmran Han’ın gözaltına alınmasına hükmetti.

Han, bir gün öncesinde ise United World International (UWI) ile bir araya gelmiş ve "kendisinin öldürülmesini isteyen insanlar" hakkında konuşmuştu. Pakistanlı lider, "Çok güçlü düşmanlarım var ve hepsi iktidara gelmemden korkuyor." diye gayet açık sözlü bir şekilde konuştu. Yumruklarını tutmayı sevmeyen biri olarak, yerel istihbarat teşkilatının başkanlarından biri olan General Faysal Naseer'in "kendisine yönelik bir değil iki suikast girişiminden" de sorumlu olduğunu ileri sürdü.

‘EVİMDEN DIŞARI ADIM ATMAM RİSK’

Kendisiyle gözaltından bir gün önce yaptığımız mülakatta “Evimden dışarı her adım attığımda bu bir risktir." diye kehanette bulunmuştu ürkütücü bir tavırla. "Tüm zor güçleri ve her türlü istihbarata erişimleri düşünüldüğünde bu açıktır." diye devamını getirdi.

Kendisine yönelik bir suikast girişiminin faillerine yönelik hararetli konuşması, Pakistan Ordusu'nun halkla ilişkiler kanadından oldukça sert bir yanıt almasına neden olmuştu. Ordu Genelkurmayı yaptığı açıklamada, halen silahlı kuvvetlerde görev yapan üst düzey bir subaya karşı "asılsız iddialarda bulunduğu" için İmran Han’ı payladı. Ordu yetkilileri ayrıca Han hakkında yasal işlem başlatılabileceği uyarısında bulundu.

Sosyal medyada dolaşan görüntülerde, İmran Han’ın, ağır silahlı kolcular bulunduğu yere girerken kırılmış pencerelerin arkasında sakinleştiği görülüyor. Avlu boyunca sürüklendiğine dair haberler çıktı. Avukatı, ülkenin en büyük partilerinden Pakistan Tehreek-e-Insaf'ın (PTI) başkanına üniformalı adamlar saldırırken yaralı bacağına aldığı darbeleri anlatıyor.

‘TÜM ANKETLERDE ÖNDEYİZ’

Parmaklarını sol bileğine dikkatsizce doladığı kömür tespihlerin üzerinde gezdiren, boncuk gibi gözlerini uzaklara dikmiş olan İmran Han, partisinin milyonlardan aldığı güce inanıyordu. “Tüm anketler PTI'nın diğer partilerden çok daha önde olduğunu gösteriyor.” dedi. ABD’li Gallup araştırma şirketinin, Pakistanlıların yüzde 61'i gibi ezici bir çoğunluğunun İmran Han’ı “olumlu” bulduğunu söylemesi iddialarını doğruluyor. Geçen yıl güvensizlik oyu ile görevden alınmasının ardından yapılan ara seçimlerin çoğunda PTI tartışmasız bir üstünlük elde etti. Han, "İşte korktukları şey bu!" diye haykırdı. Eşsiz bir konuma yükselen kriket ikonu popülerliğe yabancı değil. Uluslararası krikette şanlı bir kariyere sahip. 1992 Dünya Kupası'ndaki tarihi zaferi onu "Pakistan'dan çıkan en iyi kriket oyuncusu" namıyla özdeşleştirdi. İnsanlar onu gerçek bir Mesih olarak anmayı sürdürdükçe karizmatik halesi bugün de etkili olmaya devam ediyor.

Daha önce şöhretinin zirvesindeyken siyasete girmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda gülüp geçmiş ve şöyle demişti: “Kur'an'da çok açık bir ayet var. Siz bir plan yaparsınız ve Allah başka bir plan yapar. Ama bir şeyi yapmaya karar verdiğimde sonuçlarından asla korkmam.”

‘BÜYÜK MAFYALAR KAYBETMEK ZORUNDA’

Han, “Hayatım pahasına da olsa görevimi tamamlamak için ne gerekiyorsa yapacağım." diyerek bir kez daha kendisini hedef alanlara meydan okudu. Siyasi rakiplerine taktığı lakaplarla tanınan Han, "büyük mafyaların" kaybedecek çok şeyi olduğunu ve bu nedenle "risklerin çok çok daha yüksek" olduğunu belirtti.

Pakistan'ın bugüne kadar gördüğü en büyük siyasi fırtınanın merkezinde yer alan Han, hayatının tehlikede olduğunu kabul etmekle birlikte sözlerini şöyle sürdürdü: "Ölüm korkusu sizi asla hedefinizden, yani Pakistan'da hukukun üstünlüğünü ve adaleti tesis etmekten alıkoymamalıdır."

Ancak Han da kendisine bir şans verildiğinde, yüksek gerilimli kampanya sırasında vaat ettiklerini yerine getiremediğini biliyor. Kendilerinin sönük performansının gerekçesi eskisi gibi aynı: Yürütmedeki zayıf konum. Başarılı bir seçime rağmen, İmran Han'ın Başbakanlığı çok çeşitli ortaklarla koalisyonlar kurularak oluşturuldu. Han, "Bir hükümetin reformları gerçekleştirebilmesi için güce ihtiyacı vardır." diyor.

‘REFORMLAR GÜÇLÜ HÜKÜMETLE YAPILIR’

“Pakistan'ın hemen her alanda, ama en çok da hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi konusunda reforma ihtiyacı var.” diye devam ediyor. Zayıf hükümeti en büyük engel olarak nitelendiren Han, Pakistan Genelkurmay Başkanı General Qamar Javed Bajwa tarafından tasarlanan bu bağımlılığı tartışmaya açtı. "Bizi seçim komisyonu, hesap verebilirlik izleme kurumu ve medya kontrolüyle birlikte iki siyasi aile (Pakistan Müslüman Ligi-Nawaz ve Pakistan Halk Partisi) ile ittifaklar kurmaya zorlayarak, zayıf olmamızı ve hiçbir reform yapamamamızı güvence altına aldı." ithamında bulundu.

Han, Bajwa'nın, hesap verebilirliği denetleyen kurum üzerindeki etkisi nedeniyle, en önemlisi "hukukun üstünlüğünü getirmek" olan tüm reformların engellenmesinde olağanüstü bir rol oynadığını savunuyor. Eski Başbakan, "Güçlü sahtekarların mahkum edilmemesini sağladı." iddiasını ileri sürdü.

‘BİLSEM 2018’DE DERHAL ERKEN SEÇİME GİDERDİM’

Gelecekle ilgili planları sorulduğunda şunları vurguladı: "Mevcut ekonomik kriz göz önüne alındığında, güçlü bir çoğunluğa sahip olmayan ya da müttefiklere dayanan topal ördek hükümeti kurmanın bir anlamı olmayacaktır." Hatta bu bağlamda, 2018'de bu gerçeği bilseydi, hükümeti asla kabul etmeyeceğini ve hemen yeniden seçime gideceğini de söyledi. Askeri liderlikle güç paylaşımı formülünü tanımlamak için sıkça kullanılan olguya ihtiyatlı bir şekilde gülümseyen İmran Han, kendisinin de bir zamanlar hepsinin "aynı sayfada" olduğuna inandığını belirtti. Ancak bu birliktelik kısa ömürlü oldu ve kısa süre içinde pembe tabloda çatlaklar belirdi.

‘ORMAN KANUNLARINA SON VERECEĞİZ’

İmran Han bugün, “refah, demokrasi ve özgürlük için medeni bir toplumun başlangıcı olarak hukukun üstünlüğünün tesis edilmesine” öncelik veriyor. “Güç haklıdır.” mantığını sürdürmemeye kararlı olan Han, Pakistan'da hukukun üstünlüğünün hiçbir zaman sağlanamamış olmasından üzüntü duyduğunu ifade etti. Pakistan'ın her zaman askeri diktatörlerin kontrolü altında olduğunu kabul ederken “Pakistan'ın başarısız bir devlet haline gelmesinin nedeni orman kanunlarımızdır.” dedi. Sıkıyönetim olmasaydı, ülkenin ne kadar “suç işlerlerse işlesinler kendilerini yasaların üstünde gören bu aile mafyalarının” insafına kalacağı söyleniyordu.

DEVAM EDECEK

Sonraki Haber