İngiltere hazırladı, ABD-Fransa onayladı, Rusya engelledi

Amerikan Donanması'nın en gelişmiş savaş gemilerinden USS Ramage'nin, Kıbrıs'ta BM Barış Gücü'nün provokasyon yaptığı gün Limasol'e yanaştığı öğrenildi. Geminin gelişinin hemen ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, 2024 yılında Rum tarafına silah ambargosu uygulamayacağını duyurdu

ABD'nin en gelişmiş füze destroyerlerinden USS Ramage (DDG-61) gemisinin, geçen cuma günü Kıbrıs'a gelerek Limasol Limanı'na demirlediği ortaya çıktı. Aynı gün Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü askerleri, Pile-Yiğitler yoluna barikatlar kurarak büyük bir provokasyona imza atmıştı. Geminin Ada'ya gelişiyle ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan ABD'nin Rum tarafındaki büyükelçisi Julie Fisher, şu ifadeleri kullandı:

“Arleigh Burke sınıfı bir güdümlü füze destroyeri olan USS Ramage, düzenli olarak planlanan bir liman ziyareti için Limasol'e yanaşarak bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemeye yönelik ortak çabalarımızı bir kez daha sergiledi.”
USS Ramage'nin 24 Ağustos'a kadar Limasol'de kalacağı öğrenildi.
Rusya'nın TASS haber ajansı, geminin Ada'ya gelişini duyurduğu haberinde, şu değerlerdirmeye yer verdi: “Kıbrıslı (Güney Kıbrıs) yetkililer son zamanlarda ABD ile askeri işbirliğini aktif bir şekilde genişletiyor. Nisan ayı başında da ABD'nin Los Angeles sınıfı nükleer tahrikli saldırı denizaltısı USS San Juan, Limasol Limanı'na uğramıştı. Üstelik Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, meydan okurcasına denizaltıya çıkmıştı. Amerikan tarafı, Kıbrıs Cumhuriyeti ile arasındaki deniz güvenliği, terörle mücadele, acil durum müdahalesi ve siber güvenlik gibi alanlarda artan ortaklığına dikkat çekiyor.”

ABD RUMLARA SİLAH
AMBARGOSUNU KALDIRDI

USS Ramage'nin Ada'ya gelişiyle birlikte ABD Dışişleri Bakanlığından da önemli bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)'ne uyguladığı silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdıklarını duyurdu.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in, GKRY'nin “gerekli koşulları” yerine getirdiğini tespit edip Kongre'ye tebliğ ettiğini belirten Miller, koşullara uygunluğun yıllık olarak değerlendirildiğini bildirdi. Miller, bu tespit ve belgelendirmenin bir sonucu olarak, Bakan Blinken'ın, 2024 mali yılında GKRY için savunma ticareti kısıtlamalarını kaldırdığını söyledi.
2019 Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasası ve 2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası kapsamında ABD'nin savunma ürünlerinin GKRY'ye ihracat kısıtlamasının kaldırılması iki koşula bağlanmıştı. Bunlardan ilki, GKRY'nin, kara para aklama ile mücadelede düzenlemeler yapması ve bunu denetleme konusundaki reformları uygulama çabalarında ABD ile işbirliği yaptığını Kongre'ye raporlaması gerekiyor. İkinci koşulda ise Rumlardan, Rus savaş gemilerinin yakıt ikmali ve hizmet için limanlarına girişini engellemesi isteniyor. Bu koşullar yerine getirildiği takdirde ilgili ambargolar yıllık olarak kaldırılıyor.
ABD, 1987 yılında uygulamaya koyduğu silah ambargosunu 2023’te kaldırmıştı.

KKTC VE TÜRKİYE'DEN
TEPKİ GECİKMEDİ

ABD'nin Rumlara yönelik silah ambargosunu kaldırmasına KKTC ve Türkiye'den de tepki gecikmedi.
KKTC Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, “ABD yönetiminin, tüm çabalarımıza rağmen Ada'daki hassas dengeleri bozma pahasına, Kıbrıs Rum tarafının silahlanmasını destekleyen tutumunun hız kazanarak devam etmesini kabul etmek mümkün değildir. Bu hamle, Rum tarafının birçok ülkeyle askeri işbirliğini artırdığı bir dönemde, ABD yönetiminin Ada ve bölge istikrarına verdiği önemle ilgili samimiyetini bir kez daha sorgulamamıza neden olmuştur.” denildi.

Açıklamada, ABD savaş gemilerinin çeşitli sebeplerle GKRY limanlarına yaptıkları ziyaretlerin, KKTC tarafından endişeyle karşılandığı belirtilerek liman ziyaretlerinin süreklilik kazanmasının Kıbrıs'ta huzur ve istikrarın muhafazası bakımından kaygı verici ve GKRY'nin bölgedeki askeri tahriklerini teşvik eder nitelikte olduğu vurgulandı.
ABD'yi, Rumlar ile işbirliği kisvesi altında savunma alanında kışkırtıcı adımlardan kaçınmaya, Ada ve bölgedeki hassas dengeleri gözetmeye çağıran açıklamada, “Bu eylemler karşısında, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini sağlamak amacıyla atılması gereken tüm adımları, her zaman olduğu gibi Anavatan Türkiye ile birlikte atmaya devam edeceğimizi yineleriz.” ifadesine yer verildi.

Türk Dışişleri Bakanlığı da “KKTC'nin vermiş olduğu haklı tepkiyi tümüyle destekliyoruz.” açıklamasında bulundu. Açıklamada, “ABD’yi, bölgedeki istikrar bakımından riskler barındıran politikalarını gözden geçirmeye davet ediyoruz. Türkiye, garantör devlet sıfatıyla, tarihi ve hukuki sorumlulukları çerçevesinde Kıbrıs Türkü'nün varlığını, güvenliğini ve huzurunu her daim temin etmeyi sürdürecektir.” ifadeleri kullanıldı.

RUM YÖNETİMİ EKTİĞİNİ BİÇİYOR

Moskova'nın veto kararı, Rum tarafını endişelendirdi. Rusya'nın kendilerini cezalandırdığını ileri süren Rum siyasetçiler, bunun Ukrayna Savaşı'ndaki tutumlarından kaynaklandığını belirtti. Rum siyasetçilere göre Rusya, geçen günlerde KKTC'de konsolosluk hizmetleri verecek bir ofis açma kararını da yine aynı gerekçeyle aldı.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde önemli yatırımları bulunan ve iyi ilişkiler çerçevesinde 2015 yılında 9 farklı alanda işbirliği anlaşması imzalayan Rusya, Ukrayna operasyonunun başlamasının ardından Rumlardan önemli bir darbe yemişti. 2015 yılındaki anlaşma kapsamında Rusya, daha önce Rum Kesimi'ne verdiği 2,5 milyar avroluk borcu yeniden yapılandırırken, karşılığında da Rus Donanması'nın Rum limanlarını kullanması konusunda vize almıştı. Fakat anlaşmaya rağmen Rum Kesimi, Ukrayna Savaşı'yla birlikte ikmal için Limasol'e gelen 5 Rus savaş gemisinin limana yanaşmasına izin vermemişti. Bunun yanında hava sahasını da Rus uçaklarına kapatan Rumlar, Moskova ile uzun soluklu bir krizin taşlarını döşemişti. Moskova ise “alternatifsiz değiliz” açıklaması yapmıştı.

BM YOLUN YAPIMINA
İKİ KEZ İZİN VERMİŞ

Kıbrıs'ta bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerleri, cuma günü KKTC yönetiminin Pile ile Yiğitler arasındaki yol yapımına engel olmaya çalışmıştı. 22 araç ve onlarca askerle bölgeye gelen BM askerleri, dikenli teller kurarak inşaatı durdurmuştu. Bölgede mandırası bulunan sivil vatandaşlara dahi saldıran BM askerleri, KKTC'li 8 polis ile 2 sivili de yaralamıştı. Ancak Barış Gücü'ne müdahale eden KKTC güvenlik güçleri, iş makinaları ile BM'nin araçlarını ve dikenli telleri kaldırarak yol çalışmalarına devam edilmesini sağlamıştı. Yol inşaatının haftasonu da devam ettiği, Barış Gücü personelinin de yine bölgeye gelerek kenardan izlediği öğrenildi. Bu arada Rum Yönetimi'nin Pile ile Yiğitler arasında yol yapımı için 1996 ve 2006 yıllarında iki kere Birleşmiş Milletler'e başvurduğu, BM'nin de yol yapımına izin verdiği ortaya çıktı. Ancak yolu Türkler yapmak isteyince, BM bu kez engellemeey çalıştı.

RUSYA KKTC'NİN
KINANMASINI VETO ETTİ

Rum ve Yunan basını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde KKTC'nin kınanması için hazırlanan açıklamayı Rusya'nın engellediğini duyurdu.
Yunan Hellas Journal gazetesinin haberine göre, Rusya Federasyonu, Güvenlik Konseyi’nde İngiltere'nin BM Daimi Temsilciliği tarafından hazırlanan, “Kıbrıs’ta Yeşil Hat'ta BM Barış Gücü'ne yönelik şiddet kullanıldığı” iddiasıyla Türk tarafının kınandığı açıklamayı veto etti. Kınama metninin içeriğine itiraz eden Rus delegasyonu, yeni bir kınama metni hazırlanmasını ise erteledi. Yeşil Hat'ta sözde BM askerlerine saldırılmasının kınandığı bildiriye ABD, İngiltere ve Fransa tam destek verirken, Çin çekimser kaldı.

ACELESİ YOK!

Rum Fileleftheros gazetesi de kınama metninin veto edilmesinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatıyla gerçekleştiğini yazdı. Gazete, Türkiye'nin bu konuda Rusya'dan talepte bulunduğunu, Putin’in de Türkiye’nin planını aynen uygulayarak güçlü bir kınama metni yayınlanmasını engellediğini ileri sürdü. İtirazın ardından İngiltere'nin yeni bir açıklama metni hazırlamayı önerdiği, Rus tarafının ise “Acelesi yok, daha sonra bakarız!” diyerek geçiştirdiği bildirildi. Rusya, BM’nin dünyadaki asıl meselelere odaklanmasını istedi.
Gazetei Rusya'nın vetosunun ardından ABD, Fransa, İngiltere ve diğer geçici üyelerin de dahil olduğu ve Moskova’nın tutumundan duyulan memnuniyetsizliğin dile getirildiği yoğun bir kapalı kapı diplomasisi yaşandığını bildirdi. Bu görüşmelerde açıklamanın pazartesi günü yayınlanması için çaba gösterilmesine karar verildiğini anktarıldı.
Bu arada Hellas Journal’a konulan BM Genel Merkezi'nden diplomatik bir kaynak, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Kıbrıs konusundaki tutumunu açıklığa kavuşturmaması durumunda, pazartesi günü “Rusya’nın kirli rolünün ve Türkiye ile özdeşleşmesinin” ortaya çıkacağını söyledi.

Sonraki Haber