İngiltere’de tavan fiyat tartışması:  Hükümet gıda fiyatlarına sınırlandırma istiyor

İngiltere temel gıda ürünlerindeki fiyat artışına karşı harekete geçti. Başbakan Rishi Sunak’ın gündeminde tavan fiyat uygulaması var. Hükümet uygulamanın gönüllü olacağını savunuyor. Böyle olursa isteyen market tavan fiyat uygulayacak

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın, hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında perakendecilerden temel gıda ürünlerine tavan fiyat uygulanmasını isteyeceği belirtildi. İngiliz Telegraph'ın haberine göre, Başbakan Sunak'ın ekibi "mümkün olan en düşük" tavan fiyatın uygulanmasını sağlamak amacıyla bir plan üzerinde çalışmaya başladı.

Rishi Sunak

İngiltere’de yiyecek ve içecek fiyatlarının son 40 yılın en hızlı artışını göstermesi ve görünürde bir duraklama olmaması nedeniyle böyle bir uygulamaya ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Fransa'daki benzer bir uygulamadan yola çıkılarak oluşturulduğu aktarılan plan, süpermarketlerin gönüllü katılımına dayalı olacak. Fransa’da mart ayında duyurulan anlaşma uyarınca, perakendeciler bunun hangi ürünlere uygulanacağını seçebiliyor ve bunlar özel bir logo ile işaretleniyordu.

Bu kapsamda Başbakan Sunak, son dönemde enflasyonun ana kaynağı haline gelen gıda fiyatlarını kontrol altına almak ve hayat pahalılığının önüne geçmek için marketlerden ekmek ve süt gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarını dondurmalarını isteyecek.

İNGİLTERE 1970’LERE Mİ DÖNÜYOR?

"Fiyat üst sınırı" getirileceği yönündeki öneriler bazı yorumcuların İngiltere'nin 1970'ler tarzı fiyat kontrollerine geri döneceğini iddia etmesine yol açtı, ancak hükümet yetkilileri planın gönüllü olacağında ısrar etti.

BBC'nin Sunday with Laura Kuenssberg programında önerileri sorulan Sağlık Bakanı Steve Barclay şunları söyledi: "Hükümet, gıda enflasyonu ve hayat pahalılığıyla ilgili gerçek kaygıları nasıl ele alacağımız konusunda süpermarketlerle yapıcı bir şekilde çalışıyor ve bunu tedarikçiler üzerindeki etkiyi de göz önünde bulundurarak yapıyor."

İngiliz yetkililer, hükümetin gıda fiyatlarını sınırlamak gibi bir planı olmadığını ve ortaya çıkacak herhangi bir planın zorunlu olmayacağında ısrarlılar. Yetkililer, perakendecilerle fiyatları mümkün olduğunca düşük tutmak için neler yapılabileceği hakkında konuşmak ile ilgili bir plan olduğunu belirtiyorlar.

Artan maliyetlerin hane halkları üzerinde yarattığı baskıyı bildiklerini ifade eden hükümet yetkilileri, enflasyon düşerken gıda fiyatları inatla yüksek kalmaya devam ediyor bu nedenle hükümetin buna sessiz kalmasının mümkün olmadığını ifade ediyorlar.

“BU PLAN FİYATLARDA FARK YARATMAYACAK”

Sainsbury's ve Unilever gibi önde gelen perakendeciler ve üreticiler, şirketlerin hayat pahalılığı krizinden kazanç sağladıkları yönündeki suçlamaları reddederek, alışveriş yapanları enflasyondan korudukları konusunda ısrar ettiler.

İngiliz Perakende Konsorsiyumu'nun gıda ve sürdürülebilirlik direktörü Andrew Opie, söz konusu planlarla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu, fiyatlar üzerinde zerre kadar fark yaratmayacaktır." Opie, yüksek gıda fiyatlarının "artan enerji, ulaşım ve işgücü maliyetlerinin yanı sıra gıda üreticileri ve çiftçilere ödenen yüksek fiyatların doğrudan bir sonucu olduğunu da sözlerine ekledi. Opie, ancak buna rağmen, Birleşik Krallık’taki son derece rekabetçi market piyasası, İngiliz gıdasının tüm büyük Avrupa ekonomileri arasında en uygun fiyatlı gıdalar arasında kalmasına yardımcı olduğunu belirtti. Opie, hükümetin, perakendecilerin fiyatları mümkün olduğunca düşük tutmalarına yardımcı olmak için düzenlemeleri azaltmaya odaklanması gerektiğini de sözlerine ekledi.

ULUS FAKİRLEŞİYOR, SAKLAYAMAZSINIZ

Eski İngiltere Merkez Bankası danışmanı, ekonomist Tony Yates, hükümetin yardımları arttırması ve "piyasanın kendi işini yapmasına izin vermesi" gerektiğini söyleyerek, fiyat sınırlamalarının zaten zor durumda olan gıda dağıtımına zarar vereceğini belirtti. Twitter'da "Bir ulus fakirleştiğinde bunu saklayamazsınız ama yapmaya çalıştıkları şey bu" diye yazdı.

Yates, gönüllü fiyat sınırlamalarının perakendecilerin katılıp katılmayacağı konusunda piyasada belirsizlik yaratacağını da sözlerine ekledi.

Düşünce kuruluşu Institute of Economic Affairs, gıda fiyatlarına tavan getirilmesinin "en iyi ihtimalle anlamsız bir hile, en kötü ihtimalle de yardım etmesi gereken insanlara zarar vereceğini" söyledi.

GIDA ENFLASYONU ENDİŞE VERİCİ ŞEKİLDE YÜKSEK SEVİYEDE

Planın görüşüldüğünü ilk olarak haberleştiren Sunday Telegraph, gıda fiyat enflasyonunun "beklenenden çok daha dirençli ve kurtulması zor" olduğunu aktardı.

İngiltere'de geçen hafta açıklanan verilere göre, yıllık enflasyon nisanda beklenenden az gerileyerek yüzde 8,7'ye indi. Martta enflasyon yüzde 10,1 olmuştu.

Enflasyondaki düşüşe karşın gıda enflasyonu yüzde 19,1 ile yüksek seyretmeye devam etti. Martta yüzde 19,2 olan gıda enflasyonu son 45 yılın en yüksek seviyesini görmüştü.

İngiltere Maliye Bakanı Jeremy Hunt da gıda fiyatlarının hala çok hızlı yükseldiğini belirterek, "Gıda enflasyonu endişe verici şekilde yüksek seviyede." değerlendirmesini yapmıştı.

İngiliz hükümeti enflasyonun yüzde 2'ye çekilmesini ve bu seviyede tutulmasını sağlamayı amaçlarken, İngiltere Merkez Bankası enflasyonla mücadele kapsamında 11 Mayıs'taki toplantısında üst üste 12. kez faiz artırarak faizi yüzde 4,25'ten yüzde 4,50'ye çıkarmıştı.

Et, kahve ve peynirlere alarm takılmaya başlandı

İngiltere’de et ve peynir gibi ürünlere alarm takan marketlerin sayısı artarken bazı marketler de kahve reyonlarına boş kahve kutuları koyup üzerine “Satın almak istiyorsanız mağaza çalışanlarımıza haber verin” yazıyor.

BBC’ye bilgi veren Co-op market zinciri, bunu ülke genelinde yapmadıklarını, sadece belli mağazalarda uygulamak zorunda kaldıklarını söyledi.

Sosyal medyada yayılan bir diğer fotoğrafta ise M&S market zincirinin reyonunda yalnızca üç biftek olduğu görülüyor.

Bir M&S temsilcisi de benzer bir şekilde ülke genelinde böyle bir uygulamalarının olmadığını fakat  hırsızlık vakalarıyla karşı karşıya kalan mağazaların kendi inisiyatifleriyle bu tür önlemler alma yetkisinin olduğunu belirtti.

Aldi mağazalarında ise hem peynirlere hem de etlere alarm takıldığı görülüyor.

Britanya Perakendeciler Konsorsiyumu’ndan Tom Ironside, “2021-22’de mağazalardan çalınan ürünlerin maliyeti 1 milyar sterlin civarında. Bu para fiyatların düşürülmesi için kullanılabilirdi” dedi.

Sonraki Haber