İnsan sevince, kime gülümsemiyor ki

Geçen,

Dedim ki babama:

“Baba ben aşık oldum”

Dedi ki babam:

“Senin başka işin gücün yok mu?”

“En büyük iş bu” dedim.

“Nasıl yani” dedi babam.

“Bak” dedim

Aşık olunca her şeyi seviyorsun

Ağaca konan kuşu,

Kuş konmuş ağacı.

Meselâ…

Yağmur yağıyor,

Şemsiyeni olmayan birine veriyor,

Sen…

Yağmuru seviyorsun.

Dilenciye iki yüz lira uzatıp,

“Bozuğun var mı” diye soruyorsun.

Taksicinin gözünü kapatıp,

“Hani bu şehri gözü kapalı biliyordun” diyorsun.

Senden ve kendisinden başka kimsenin olmadığı dolmuşta,

Uzattığın paraya,

“Bir kişi mi?”

“Üstü sende dursun, yolda binecekleri de oradan al” dediğin...

Ve seni arabadan indiren dolmuşçuyu da seviyorsun baba!

Düşünsene;

Taa ki,

“Ben Dersimli” deyinceye kadar.

Herkesin Bilecikli bildiği,

Kemal'i bile seviyorsun.

Yerine Mısır'dan getirdiği adamı aday göstermesindeki mütevaziliği seviyorsun.

Fırıncılar Oda Başkan adaylarının dahi aklına gelmeyen sloganla,

Cumhurbaşkanlığı seçimine giren,

Ekmeleddin’i seviyorsun.

Herkesin,

Adaleti Ankara'da aradığı,

O’nun Bolu Dağı'nda adalet avına çıkışını,

Her seçimde,

Yerine birini bulduğunu,

Bugünlerde yine yerine birini aradığını,

Aslında,

Birinci yaşamında…

Zindancı başı olarak yaşadığını,

Altangillere,

Nazlılara

FETÖ kaçkınlarına,

Terör suçlularına,

Özgürlük istediğinden anlıyorsun.

Ve gülümsüyorsun.

Komşusunun uçağını düşüren,

Diğer komşusunun camisine göz koyan,

Sınırlara mayın döşeyen,

Mezar kaçıran,

Sosyalist olduğunu söyleyip,

Kendisine şart koyan!

“Maocu olamayacağını” kendine not düşen,

“Ne idim ne oldum”

Sarhoşluğu ile...

“Bir daha olayım”

Deyip Amerikan atı ile dolaşan adama gülümsüyorsun baba!

Düşün baba:

Dünyanın insanlığa dar geldiği,

Ve…

İnsanlığın uzayda yaşayacak gezegen aradığı bugünlerde...

Yerin yedi kat altından şalvarı ile çıkıp,

Elindeki keleş ile…

Belindeki fişek ile…

Namlusundaki Amerikan kurşunu ile…

Kardeşlik isteyen adama gülümsüyorsun.

Yollara mayın döşeyip kimin basacağını dahi bilmeyen,

Çöp kutularındaki bombaların kimi öldüreceğini,

Kimi parçalayacağını,

Öldürdüğü öğretmenin,

İşçinin, köylünün,

Tanımadığı polisin, askerin,

Kim olduğunu bilmeden

Bu toprağa düşüren partinin

Genel başkanı,

“Altın Hızma” türküsü söylüyor baba...

Gülümsüyorsun! …

Ve hiçbir şeye yanmadım

Şu Cumhuriyet Halk Partisi'nin,

Aydın, çağdaş, ilerici,

devrimci kitlesine yandığım kadar.

Aşka düştüm,

Odlarda yandım,

Cehennemi bu dünyada gördüm,

Ama böyle yanmadım.

Daha dün Sivas'ta yandım.

Onlar,

Yüzü Sivas isli adamla ortak çalışıyorlar,

Sivas'ın ateşindeki eline su döküyorlar,

Partinin aydınlık insanları susuyor…

Susurluk'un İçişleri Bakanına vekil kiralıyorlar,

Partinin çağdaş insanları seyrediyor.

Mısır ekmeği getirir gibi…

Mısır'dan Cumhurbaşkanı adayı getiriyor parti.

Cumhuriyetçiler gidip oy veriyor,

Asker, polis,

Öğretmen, öğrenci,

Köylü, çoban,

İşçi…

Yoldan geçen yolcu…

Durakta bekleyen adamı katleden partinin,

Genel Başkanına özgürlük istiyor!..

Partinin hümanist insanları üç oydan birini o partiye veriyor.

Fetullah’ın adamı danışmanı çıkıyor.

Yönetimdeki, kadrodaki Atatürkçüler,

Yeşil ekin gibi oraklanıyor, tırpanlanıyor,

Kurban olduklarım susuyorlar…

Anlamıyorum baba

Sahneden yaprağını, dalını döken,

Karlı Kayın Ormanına

Yanan çakmağı sallayıp,

Köpüklü bira içmek midir, çağdaş ülke istemek?

Bu nasıl iştir baba!

Amerika'nın ve dahi Fethullah'ın...

Rövanş ekibine teknik direktörlük yapan kadroyu nasıl görmüyor Atatürkçüler?

Şimdi altta kule yapıyorlar;

Babacan, Davutoğlu, Akşener,

Selo…

Temele Karamolla'nın oğlunu koyuyorlar.

Kenardan kolonları,

İmamoğlu ve Kaftancıoğlu ile destekleyip,

Tepeye Abdullah Gül’ü koyacaklar.

Bunu Atatürk'ün partisinin aydın insanları görmüyor mu?

Bu kadro çıkarsa sahaya

Baba oğulu,

Ana kızını bulamayacak,

İntikam ekibi kuruluyor.

Kimse kimseyi tanımayacak, göremeyecek.

Gladyonun zindanları zemberek salacak.

Büyük intikama hazırlanıyor Okyanus öteleri...

En acı yanı işin;

Bu yıkımı kendi ellerimizle bize yaptırıyorlar.

Bu kurultay

Her partilinin bir Atatürk olma günüdür.

Yoksa Kimse çakmak çakıp türkü söyleyemeyecek.

Çıra yakıp gün ortasında yakınını arama günlerine dönecek!

Gördün mü baba;

Önce vatanını seviyorsun,

Sonra vatanın üstündeki sevdiğini ve sevdiklerini!

Vatan yoksa sen de yoksun, yüreğin de…

Sonraki Haber