Irak'ın derin örgütü: Kesnizani
Amerikan tanklarının 9 Nisan 2003 günü Bağdat’a ellerini kollarını sallayarak bir tek mermi atmadan girmesinin perde arkasında Kesnizani yatıyor
Prof. Dr. Ata Atun
Artık ülkeleri ele geçirme teknikleri o denli gelişti ki, bir ülkeyi içten fethetmek, askeri harekat ile fethetmekten daha kolay, daha ucuz ve daha -insani- kayıpsız hale geldi. 1963 yılında katledilen John F. Kennedy, suikastten önceki son konuşmasında, bundan tamı tamına 54 yıl önce üst aklı ve vekalet savaşlarını aşağıdaki gibi tanımlamış: “Dünyanın her yerinde devasa ve amansız bir gizli yapı tarafından durdurulmak isteniyoruz. Bu yapı nüfuz alanını genişletmek için örtülü araçlara dayanıyor; işgal yerine sızmaya, seçimler yerine ayak kaydırmaya, özgür tercih yerine yıldırmaya, gündüzün orduları yerine gecenin gerillalarına güveniyor. Bu öyle bir sistem ki ince ince örülmüş, çok etkili bir makinenin inşasına bolca insanî ve maddî kaynak tepiştirmiş durumda. Bu makine ise askerî, diplomatik, istihbarî, ekonomik, bilimsel ve politik operasyonları birleştirmekte. Hazırlıkları yayınlanmıyor, gizleniyor. Hataları manşete çekilmiyor, gömülüyor. Muhalifleri övülmüyor, susturuluyor. Hiçbir harcama sorgulanmıyor, hiçbir söylenti gazetede haber olmuyor, hiçbir sır ifşa edilmiyor.”
ÜST AKIL
Kesnizani de John F. Kennedy’in bahsettiği gizli yapının, bölgemizde PKK ile başlayan ve gittikçe gelişen vekalet savaşlarını uygulamakta çok başarılı olan ‘Üst Akıl ve Dış Güçler’ tarafından yapay olarak yaratılmış tarikat görünümlü bir örgüt. Bu ‘Üst Akıl ve Dış Gücün’ kimler olduğunu söylemeye gerek yok. Kim oldukları ve kaç tane oldukları zaten belli. Kesnizani, Kürtçe’de “Ben hiçbir şey bilmiyorum” manasında olup, Süleymaniye civarında bir Kürt aşiretinin adı. Bu örgüt bizlere çok yabancı. Basınımızda veya günlük hayatımızda faaliyetleri neredeyse hiç yer almadı ama gerçekte Saddam’ı deviren, Irak’ı içten kemirerek bitiren FETÖ benzeri bir kuruluş. Buna tarikat da diyebilirsiniz, örgüt de.
Amerikan tanklarının 9 Nisan 2003 günü Bağdat’a ellerini kollarını sallayarak bir tek mermi atmadan girmesinin perde arkasında Kesnizani yatıyor. Dönemin en gelişmiş MIG savaş uçaklarını ABD ordusuna karşı kullanılacağına, çölün engin kumlarının altına gömülmesinin emrini veren de Kesnizani üyeleri generaller.
YÖNETİMLER UŞAK OLDU
Üst Aklın bir parçası Bağdat’ı işgal etmekten vazgeçince, diğeri kolları sıvadı ve kuzeydeki Kürtlerle sıkı ilişkiler kurabilmek için Kesnizani vasıtasıyla Irak’ı üç parçaya bölmeyi başardı. Üst Akıl güneyde Şii’lere, Merkezde Irak devletini elinde tutan Araplara ve kuzeyde de Kürtlere kendi bölgelerinde kendi yönetimlerini kurdurdu. Üç yönetim de dolarlarla Üst Aklın uşağı olmuş durumda. Kuzeydeki Kürt Yönetiminin bağımsızlığını ilân etmesi, bölgede kendisine destek olacak bir devletin kurulması işine geldiğinden Üst Aklın hedefi Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti kurulması...
HER ŞEY ÜST AKLA GİDİYORDU
Kesnizani Tarikatı’nın başı Şeyh Muhammed Kesnizani. Kesnizani’nin adları Gandhi ve Nehru olan iki oğlu bulunuyordu. Gandhi 1980’li yıllarda meçhul bir cinayete kurban gitti. Kesnizani Şeyhi Muhammed, özellikle Körfez Savaşı’ndan sonra stratejisini tekrar gözden geçirip Saddam’a yöneldi. Saddam’ın karısı Sacide Hayrullah, maç kaybettikleri için futbolcuları falakaya yatıran oğlu Uday, Saddam’ın kardeşleri Vatban ve Barzan, Saddam’dan sonra gelen devletin ikinci adamı İbrahim İzzet El- Duri, Genelkurmay Başkanı Mareşal Ayat Fetih El-Rayi, Hava Kuvvetleri Komutam Mareşal Hamid Shaban, Umumi Askeri İstihbarat Başkanı Mareşal Vefik El-Samahrayi ve istihbarat birimi El Muhaberat’m elemanları Şeyh Muhammed Kesnizani’nin ayağını öpüp tarikatın müridi olmuşlardı. Saddam’ın ağzından çıkan her kelime anında şeyhin oğluna, oradan babasına, babasından da Üst Akıl’a gidiyordu.