İran Dışişleri Bakanı Zarif: ABD haydut devlete dönüştü

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekildikten sonra haydut devlete dönüştüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Tahran’ın ABD’nin silah ambargosuyla ilgili kararı konusunda Rusya’dan ne gibi adımlar beklediği, Beyaz Saray’dan ‘holigan’ın liderliğini yaptığı ‘kanunsuz çete’ ile nasıl mücadele edilebileceği, nükleer anlaşmadan çekildikten sonra ABD’nin haydut devlet haline gelip gelmediği, Suudi Arabistan’ın neden ‘uykudan uyanması’ gerektiği, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la ilişkileri ve bu ilişkilerin iki ülkenin politikaları üzerindeki etkileri konusunda Sputnik’e değerlendirmede bulundu.

'ABD ANLAŞMA KONUSUNDA KONUŞABİLECEK POZİSYONDA DEĞİL'

ABD kısa süre önce Rusya’ya, İran’a yönelik silah ambargosunun uzatılmasına yönelik BMGK karar taslağını gönderdi. Rusya’dan ne gibi adımlar bekliyorsunuz?

Bildiğiniz gibi, ABD’nin müttefikleri dahi bu taslağı kabul etmedi ve son derece tehlikeli buldu. Rusya, beş sayfalık bir mektupla ABD’nin bu adımı konusundaki tavrını ciddiyetle anlattı. ABD, nükleer anlaşmadan çekilerek, anlaşmayı ihlal etmiş bir ülke. 2231 sayılı kararı ihlal ettiler. Bu nedenle ABD anlaşma konusunda konuşabilecek pozisyonda değil. Bu konuda Rusya, İran ve Çin’in benzer tutumları var.

Bu taslağa karşı koymak adına ortak bir strateji var mı?

Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (KOEP) üç üyesi (İran, Rusya, Çin) olarak biz, bu eylemlere kesinlikle karşıyız. Nükleer anlaşmanın diğer üyeleri de bu tarz eylemlerin KOEP’e aykırı olduğunu belirtti. Yani nükleer anlaşmanın tüm üyelerinin bu sorun konusundaki tutumları uyuşuyor. Ancak Rusya, Çin ve İran, anlaşmanın bazı Avrupalı katılımcılarının çekinceleri ve taviz barındıran teklifleri konusunda hemfikir değil, zira bu yöndeki her türlü adım 2231 sayılı kararın ihlali anlamına geliyor.

'ULUSLARARASI TOPLUM, ABD'NNİ GÜVENİLMEZ BİR PARTNER OLDUĞUNU ANLADI'

Kısa süre önce Twitter hesabınızda yaptığınız açıklamada Beyaz Saray’da bir ‘holigan’ın yönettiği kanunsuz bir çete olduğunu belirttiniz. Bu ‘kanunsuzluğun’ üstesinden nasıl gelinebilir?

Uluslararası toplum; ABD’nin tüm hukuk kurallarını ihlal eden, yükümlülüklerine bağlı kalmayan, çok güvenilmez bir partner olduğu çıkarımına vardı. Küresel sistemde bu işe yaramaz. ABD’nin çok kutuplu dünya sistemine yönelik tüm baskılarına rağmen, hususi olarak yasalara uygunluk, çok kutupluluk üzerine vurgu yapmak işe yarayacaktır. Zira mevcut ABD yönetiminin eylemleri, uluslararası toplumun çıkarlarına ve hatta ABD’nin kendi çıkarlarına aykırı. ABD’nin kendi halkı dahi hukuku çiğneyerek orta veya uzun vadede başarıya ulaşmanın mümkün olmadığı sonucuna vardı.

- Sputnik’le 2.5 yıl önce verdiğiniz bir röportajınızda ABD’nin nükleer anlaşmadan çıkması halinde haydut devlete dönüşeceğini söylemiştiniz. Öyle oldu mu?

ABD kuşkusuz haydut bir devlete ve kanunları ihlal eden bir ülkeye dönüştü. Ancak ellerinde ciddi bankacılık imkânları ve küresel bankacılık sistemi üzerinde ciddi etkileri var. Yine de önemli bir neticeye ulaşıldı: Uluslararası toplum, ABD’nin küresel bankacılık sistemi üzerindeki gücünü tanımanın veya bunu değiştirmenin gerekli olup olmadığı konusunda kafa yoruyor. Bugün, bu yönde bir hareket görüyoruz.

'SUUDLARIN GÖZLERİNİ AÇMASI İYİ OLACAK'

İran’la Suudi Arabistan arasında işbirliğinin canlandırılmasına ilişkin ne gibi çalışmalar yürütülüyor? Ne gibi sonuçlara ulaşıldı?

Basra Körfezi’nin iki ülkesi olduğumuz Suudi Arabistan’la işbirliğine hazırız. Ancak Suudi Arabistan yönetiminin daha çok ABD’yi savaşa çekme ve bundan kâr elde etme amacı güttüğüne yönelik bir izlenim yaratılıyor. Fakat son aylarda ABD, Suudi Arabistan’ın çıkarları uğruna savaşa girmeye hazır olmadığını gösterdi. Bu nedenle Suudların, çabalarını ABD ve İsrail’le işbirliğine yönlendirmektense, yavaş yavaş uykudan uyanması, gözlerini açması ve onlarla birlikte her zaman bölgede olanlarla diyaloğa başlaması daha iyi olacaktır.

'LAVROV'LA 26 YILDIR ARKADAŞIZ'

Sergey Lavrov’la ilişkileriniz, mevkidaşdan daha fazlası olduğunuza yönelik bir izlenim bırakıyor. Rus mevkidaşınızla ilişkilerinizden söz eder misiniz?

Kesinlikle doğru. Sayın Lavrov’la yaklaşık 26 yıldır arkadaşız. Bakanlıklarımızın uluslararası ilişkiler birimlerinde çalıştık, BM elçileri olarak görev yaptık. Lavrov’un Rusya’nın BM Temsilcisi olduğu, benimse İran Dışişleri Bakan Yardımcısı olduğum dönemden beri arkadaşlığımız sürüyor. O zaman da arkadaştık, şimdi de. Bizi, elbette ki ülkelerimizin yararına olan, çok iyi iş ilişkileri ve benzer düşüncelere sahip olmamız bağlıyor.

Sonraki Haber