Ankara-Şam işbirliğine İran’dan tam destek

Tahran Büyükelçimiz Hicabi Kırlangıç, ‘İran'ın Suriye ile olan ilişkisi, Suriye'yi Türkiye ile barışa teşvik edebilir.’ dedi. Aydınlık konuyu İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’ne sordu. Sözcü Kenani, ‘Kesinlikle böyle bir yaklaşımı ciddiyetle destekliyoruz.’ diye konuştu

Türkiye ile Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesine dair süreç devam ederken Tahran’dan önemli bir açıklama geldi. Tahran, süreci ciddiyetle desteklediklerini bildirdi.

Aydınlık, Tahran’da düzenlenen haftalık basın toplantısında İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’ye, “Ankara, İran'ın Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerinin normalleşmesi konusunda önemli bir rol oynayabileceğini söylüyor. İran, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesini nasıl değerlendiriyor?” sorusunu yöneltti.

Ankara ile Şam arasındaki sürecin kolaylaştırılmasına katkı vermeye hazır olduklarını belirten Kenani, “Biz kesinlikle böyle bir yaklaşımı ciddiyetle destekliyoruz.” dedi. Türkiye ve Suriye’nin, İran’ın stratejik bölgesel ortağı ve müttefiki olan iki önemli ülke olduğunu vurgulayan İranlı Sözcü, “Türkiye ve Suriye hızlı bir şekilde mevcut sorunları çözmeli, ilişikleri normal koşullara geri getirmeli. Biz de bu hususta yeni adımları destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘TOP ABD VE İSRAİL SAHASINDA’

Geçen hafta Katar’da Gazze için yapılan müzakere süreci hakkında da konuşan Kenani, “İran, ateşkesin sağlanması ve Filistinlilere saldırıların durdurulması konusundaki çabaları memnuniyetle karşılıyor.” dedi.

Ateşkes görüşmelerinde ABD'yi doğru ve iyi niyetli bir arabulucu olarak kabul etmediklerini söyleyen Kenani, ABD'nin savaşın bir tarafı olduğunu ve ateşkesle ilgilenmediğini, İsrail'in Gazze'de işlediği savaş ve soykırım suçlarını durdurma imkanı olmasına rağmen bunu yapmadığını kaydetti.

Ateşkes görüşmelerinde Hamas'ın, İsrail'in yeni şartlar ortaya koyduğunu açıklamasına işaret eden Kenani, “İsrail rejimi, ateşkes ve saldırıları durdurma niyetinin olmadığını gösterdi. Ateşkes konusunda artık top, ABD ve siyonist rejimin sahasındadır.” değerlendirmesini yaptı.

Kenani, İran’ın da ateşkes konusunda bölgedeki istişarelerini sürdürdüğünü kaydetti.

‘İSRAİL’E YANIT VERMEMİZ İLE ATEŞKES FARKLI KONULAR’

İran'ın, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve İsrail'in işgalini sona erdirmesi halinde bu ülkeye saldırı planlarından vazgeçeceğine dair iddialara yanıt veren Kenani, “Ateşkes ile işgalci rejimin İran topraklarında İran'ın misafiri üst düzey bir bölge yetkilisini suikastla şehit etmesine karşı İran'ın vereceği yanıt farklı konulardır. Bu meselenin İran'ın meşru ve hukuki olarak saldırganı cezalandırma hakkıyla hiçbir ilgisi yoktur.

"Birleşmiş Milletler Şartı açısından bakıldığında güvenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü savunma hakkımız var. Bu konuda siyasi ve hukuki çözümlere bağlı kaldık. Ne yazık ki Güvenlik Konseyi İsrail rejimine karşı görevini yerine getiremedi. Bir ülkenin toprak bütünlüğü ihlal ediliyorsa ve Güvenlik Konseyi bu hakkı savunamıyorsa, o ülkenin toprak bütünlüğünü savunma hakkı vardır.

"Bölgede güvensizliğin yoğunlaşmasını istemediğimizi ancak İran'ın yasal olarak saldırganı cezalandırma hakkı konusunda ısrar ettiğimizi ve bunu uygun zamanda kullanacağımızı söyledik.” diye konuştu.

İran'ın ateşkes konusundaki çabaları desteklediğini ve bölgede gerginliği artırmak peşinde olmadığını ifade eden Kenani, Heniyye'ye Tahran'da yapılan suikastı "İran'ın egemenliğine saldırı" kabul ettiklerini belirtti. Bazı ülkelerin İsrail'in saldırılarına karşı hiçbir adım atmamasına rağmen İran'a itidal tavsiye etmesini "mantıklı" görmediklerini söyleyen Kenani, "İran, saldırgan teröristi cezalandırma konusunda uluslararası hukuktan aldığı hakkını uygun zamanda kullanacaktır." dedi.

İRAN-RUSYA İLİŞKİLERİ NE DURUMDA?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan’ı BRICS toplantısına davet ettiğini belirten Kenani, iki ülke arasında imzalanması hedeflenen stratejik iş birliği anlaşması hakkında da bilgiler verdi. Toplantı aralarında liderler arasında görüşmeler olacağını ifade eden Kenani, “İki ülkenin iradesi çerçevesinde belgenin hukuki ve teknik müzakereleri tamamlanmış olup, imzalanıp gerekli süreçlerin tamamlanmasının ardından hayata geçirilecek.“ dedi.

İRAN HAZIR OLDUĞUNU İKİ ÜLKEYE DE İLETTİ

İranlı diplomatik kaynaklar, Ankara ile Şam ilişkilerinin yeniden tesis edilmesi ve işbirliği zemininin oluşturulması için Tahran’ın, iki ülkeye de her türlü destek vermeye hazır olduğunu ilettiğini bildirdi.

İranlı kaynaklar, helikopter kazasında yaşamını yitiren Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan’ın 1 Kasım 2023’teki Türkiye ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a sözlerini hatırlattı.

Abdullahiyan’ın “Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzeltilmesi konusunda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu” Türk mevkiidaşına ilettiğini belirten kaynaklar, kazanın ardından Dışişleri Bakan Vekilliğini üstlenen Ali Bakıri’nin de 2-5 Aralık 2023 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Toplantısı sırasında yine Hakan Fidan’la yaptığı görüşmede, bu konuda İran’ın tam desteğini bildirdiğini eklediler.

FİDAN MEMNUN KALDI

Kaynaklar, Hakan Fidan’ın da “İran’ın desteğinden son derece memnun olacağını” söylediği bilgisini paylaştı. Kaynaklar ayrıca, Türkiye-Suriye arasında karşılıklı ılımlı mesajlar sonrası, İran Dışişleri Siyasi İşlerden Sorumlu Özel Yardımcısı Ali Asger Haci’nin, 22 Temmuz’da yaptığı Şam temaslarına da işaret etti.

Bu kapsamda, Devlet Başkanı Beşar Esad ve İstihbarat Başkanı Ali Memlük’le görüşüldüğünü bildiren kaynaklar, Türkiye ile ilişkilerin ilerletilmesinde İran’ın her türlü desteğini Suriye tarafına da sunduğunu anlattı.

‘ANKARA-ŞAM GÖRÜŞMELERİNDE İRAN'IN ROLÜ ÖNEMLİ’

Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, İran’ın yarı resmi Tesnim Haber Ajansı’na konuştu.

Henüz bir bölümünün yayınlandığı röportajda Türk Büyükelçi, İran-İsrail gerilimi ve Suriye’deki gelişmelere ilişkin önemli mesajlar verdi.

Kırlangıç, önceki gün yayınlanan röportajın ilk bölümünde, HAMAS Lideri İsmail Heniyye’nin İran'ın başkentinde şehit edilmesine karşı Tahran’ın tepkisinin makul olduğunu söylemiş, “İran'ın gücü var.

Sonuçta İran büyük bir ülke, büyük bir devlet, bir gelenek var. Dolayısıyla kendi evinde bir misafiri saldırıya uğradığı zaman buna tepki verecek.” ifadelerini kullanmıştı.

İran’ın İsrail’e yanıt vermesi konusunda, “Bizim İran'a söyleyecek bir şeyimiz yok.” diyen Prof. Dr. Kırlangıç, “İran kendi kararını verecek. Bu konuda da kararlı görünüyor.” demişti.

Ateşkes görüşmelerini yürüten bir siyasi liderin şehit edilmesinin çok vahim olduğunu vurgulayan Büyükelçi, “Buna büyük tepkiler verilmesi gerekir. Ama gördüğünüz gibi sadece kaygılarını dile getiriyorlar. Aslında burada katledilen ateşkes sürecidir.” diye konuşmuştu.

‘BÜYÜK GÜÇLERE KARŞI DİKKATLİ OLMALIYIZ’

Türk Büyükelçi ile röportajın ikinci bölümü ise dün yayınlandı. Bu bölümde Kırlangıç, Türkiye'nin Suriye ile ilişkileri normalleştirme çabalarına ve İran'ın bu konudaki rolüne değindi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şam Hükûmeti’yle ilişkileri normalleştirmeye çalıştığını, Şam'ın ise Türk askerinin Suriye'den çekilmesi yönünde bir ön şart koştuğunu belirten Hicabi Kırlangıç, şunları söyledi:

“Suriye en yakın komşularımızdan ve kültürel olarak da bize yakın ülkelerden biri. Geçmişte Suriye ile özellikle terör alanında çeşitli sebeplerden sorunlar yaşadık ama sonraki dönemlerde Suriye'de hepimizin bildiği olaylar yaşandı. Belki İran ve Türkiye'nin bu konuda farklı görüşleri vardı ama her halükarda Suriye'de bir insan hakları sorunu var. Suriye Hükûmeti ile halkı arasında çok açık bir ihtilaf var. Türkiye ile Ürdün'e göç eden Suriyeli sayısının çokluğu bu durumu açıkça gösteriyor. Bu konuda Türkiye elinden geleni yaptı. Ondan önce de, süreç buraya gelene kadar, Suriye ile istişarede bulunma çabası içindeydi.”

Suriye sahasında “büyük güçlerin”, özellikle de “bölge dışından gelen güçler”in etkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kırlangıç, bunu önlemek için hem Türkiye'nin hem de Suriye'nin dikkatli hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

Kırlangıç, “Suriye'de halkıyla barışık olmayan bir yönetim olabilir. Ancak diğer güçlerin varlığının farkında olmalı ve dikkatlice kontrol etmeliyiz. Bu konuda yapıcı adımlar atmaya çalışıyoruz. Bunu yetkililerimiz de söylüyor.” diye konuştu.

‘TSK’NIN ÇEKİLMESİ ABD KAOSUNUN ÖNÜNÜ AÇAR’

Suriye'nin de kendisi açısından haklı olduğu konular olabileceğini söyleyen Kırlangıç, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki ABD egemenliği deneyiminden terör sorununu çok iyi bildiğini ve ona göre tedbir aldığını söyledi. Kırlangıç, Türkiye'nin başka ülkelerin topraklarında gözünün olmadığını, sadece kendi güvenliğini sağlamaya çalıştığını vurguladı.

“Suriye'nin toprak bütünlüğüne en çok önem veren ülkelerden biriyiz. Suriye'nin parçalanması, bölgedeki krizin daha da artması anlamına gelmekte olup, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması bizim için her zaman önceliklidir. Bu konudaki tavrımız oldukça açık ve nettir.” diyen Kırlangıç, şöyle devam etti:

“Beklentimiz terör tehdidinin olmaması, bu konuda tedbirlerin alınması ve yabancı güçlerin çekilmesi. Ordumuzun orada olmaması, Amerika'nın kaosunun önünü açmak anlamına geliyor. Rusya var, başka ülkeler ve bazı terör örgütleri orada örgütleniyor. Amerika da burada açıkça yardım ediyor, biz de bunun farkındayız, yaklaşımımız da net. Suriye ile ilişkiler kurmak istiyoruz ve Suriye ile görüşmelerin sürdürülmesinde İran'ın rolünün önemli olduğunu düşünüyoruz.

"Suriye bağlamında İran'ın yapıcı davranışına ihtiyacımız var. Bu alanda İran'la çalışmalarımız ve temaslarımız var. Bölgenin bu sorunlara dayanacak durumda olmaması nedeniyle yakın gelecekte ileriye yönelik adımlar atacağımıza inanıyoruz ve umutluyuz. Kendi kararlarımızı verip bölgede barışı tesis edip istikrara kavuşturmamız lazım. İran ve Türkiye bu konuda büyük rol oynuyor, özellikle İran'ın Suriye ile olan ilişkisi, Suriye'yi Türkiye ile barışa teşvik edebilir.”

Sonraki Haber