İran'da hükûmete destek yürüyüşü
Emini'nin ölümüyle başlayan protestolar kanlı olaylara dönüştü. 50 kişinin öldüğü tahmin ediliyor. İran sokaklarının nabzını tutan muhabirimiz Gürkan Demir, Tahran'da halkın hükûmete destek yürüdüğünü anlattı.
Mesha Emini’nin hayatını kaybetmesinden sonra İran’da protestolar devam ediyor. Başkent Tahran da dahil olmak üzere Tebriz gibi büyük şehirlerde de eylemler var. Aydınlık, İran’daki eylemlerden sıcağı sıcağına bilgiler aldı.
Emini’nin ölümü sonrası başlayan protestolar kanlı bir şekilde sonuçlanıyor. Protestocular ve güvenlik güçlerinden ölenler mevcut. Sayı resmi bir şekilde belirtilmese de şu ana kadar 50 kişinin eylemler sonucu öldüğü tahmin ediliyor. Dün ise Tahran’da büyük bir yürüyüş yapıldı. Yürüyüş, son günlerde şiddete dönüşen protestolara karşı düzenlendi.
‘KAHROLSUN ABD’ SLOGANLARI YÜKSELDİ
Rast Haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni Ziya Türkyılmaz Tahran’dan Aydınlık’a yürüyüşle ilgili bilgi verdi. Yürüyüşe katılan Türkyılmaz, İranlıların “kahrolsun ABD” sloganları attığını söyledi. Cuma namazı sonrası başlayan yürüyüşte katılımcılar, Emini için yapılan protestoların farklı bir boyuta yani müesses nizama karşı bir eyleme dönüşmesi sebebiyle sokağa çıktı. Türkyılmaz, hükümet ve güvenlik güçlerini destekleyen insanların, olayların çıkmasında etkin rol oynayan İran’ın terör örgütü listesinde yer alan Komele’ye (İran Kürdistan Komele Partisi) karşı da sloganlar attığını belirtti.
‘YÜRÜYÜŞE KATILANLAR EMİNİ İÇİN ÜZÜNTÜLERİNİ BELİRTTİ’
Emini protestolarının, şiddete ve müesses nizamı yıkmaya yönelik bir eylem çizgisine girmesi sonrası İranlılar tarafından tepkiyle karşılandığını ifade eden Türkyılmaz, Tahran’daki yürüyüşte insanların Emini için de üzüntülerini paylaştıklarını belirtti. Türkyılmaz, yürüyüşe katılanların, “Emini’nin ölümünü bahane ederek şiddet olaylarının çıktığını ve aslında bu olayları yapanların Emini’yi de savunmadıklarını belirttiklerini” ifade etti. Güvenlik güçlerinin öldürülmesiyle bu olaylara tepkinin yükseldiğini söyleyen Türkyılmaz, artık Emini’nin bile konuşulmadığını söyledi. Türkyılmaz, yürüyüşte konuşma yapan kişilerden alıntılar da aktardı: “Emini’nin ölümü bir bahanedir, bunlar Mehsa Emini için değil kendilerine verilmiş emirler doğrultusunda eylem yapan isyancılardır. Bu isyancılar Emini’ye üzüldükleri için bu eylemleri yapmamıştır ve şu ana kadar 4 güvenlik görevlisi şehit edilmiştir.”
‘BAŞÖRTÜSÜ GEVŞETİLİRKEN BU OLAYLAR ÇIKTI’
Fars Haber Ajansı Türkiye Temsilcisi İsmail Bendiderya ise olayların çıkmasının zamanlamasına dikkat çekti. Bendiderya, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılımı ve tam üyeliğin hızlanmasını işaret etti. Başörtüsü meselesi ile ilgili de konuşan Bendiderya, özellikle son yıllarda devletin bu konularda gevşemeye gittiğini hatta ileride bu kanunun değiştirilmesinin konuşulduğunu belirtti. Tam böyle bir zamanda başörtüsü üzerinden böyle bir olayın çıkmasını zamanlama açısından önemli gören Bendiderya, “Emini’nin ölmesiyle birlikte Kürdistan bölgesinde olaylar bir anda patladı. Sanki bu ölümü bekliyorlardı. Buradaki hareketler şiddete dönüştü ve bölgede Komele terör örgütü insanların köyleri boşaltması için baskı yaptı.” ifadelerini kullandı.
‘SURİYE’DE AYNI SENARYO VARDI’
Bu tarz toplumsal olayların emperyalistler tarafından kullanıldığını belirten Bendiderya, “Suriye’de de aynısını yaptılar, hatta Türkiye’de de. Amaç devleti yıkmak.” ifadelerini kullandı. ABD’li askerlerin keyfi olarak öldürdüğü insanlar için hiçbir eylem yapmayanların bir anda Emini için olaylar çıkartmasının planlı olduğunu vurgulayan Bendiderya, olayın sadece İran ile ilgili olmadığını tüm bölgeyi de ilgilendirdiğini belirtti.
‘KONU KAMU VİCDANINDAN BAŞLAR AMA PROFESYONELLER DEVREYE GİRER’
Aydınlık’a konuşan İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Dr. Hakkı Uygur, özellikle hayatını kaybedenler için şu anda net bir bilginin olmadığını ve sıcağı sıcağına değerlendirmenin zor olduğunu belirtti. Uygur, İran’daki olayların basit ya da kamu vicdanı ile başladığını ama sonrasında “profesyonellerin” devreye girdiğini belirterek, “Özellikle başta Kürt bölgelerinde bu tarz profesyonellerin örgütlü eylemleri var.” ifadelerini kullandı. Silahla öldürülenlerin olduğunu belirten Uygur, “Protestocular bu ölümlerin polis tarafından olduğunu, polis ise o silahların polis tarafından kullanılmadığını belirtiyor. Dolayısıyla bu konu hakkında çok net bir şey söyleyemeyiz. Fakat gördüğümüz manzara itibarıyla 50’ye yakın ölü var ve bu sayı muhtemelen artabilir.” açıklamasını yaptı.
Uygur ayrıca İran’da olayların kolayca politize olduğunu belirterek, “İnsanlar bir yerde deşarj olmak istiyor. Bu deşarj olma durumunu da birkaç yılda bir tekrar eden toplumsal olaylarda görüyoruz.” ifadelerini kullandı. Uygur, bu olayların çıkmasında bazı kanalların (sosyal iletişim) kapalı olmasının da etkili olduğunu söyledi.
‘İSRAİLLİLER FARSÇA TWİT ATIYOR’
Uygur, bu tarz olaylarda devletlerin kendilerine göre durumu kullandığını belirtti. ABD ve İsrail’e dikkat çeken Uygur, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın sosyal medyada Farsça twitler attığını söyledi. Uygur, “Bu kurtlar sofrasıdır, düşene kimse acımaz. ‘İran sorun yaşıyor bunu kullanalım’ derler. Biden ve Avrupalı liderlerin bununla ilgili açıklamaları var.” açıklamasını yaptı. Fakat bu durumun nükleer müzakerelerde İran’ın elini zayıflatmayacağını belirterek, bunun nedenini ise olayların devleti etkileyecek boyutta olmadığını söyledi.