İranlı gazetecinin gözünden Türkiye depremi: Büyük felaket karşısında iki ülke kardeşliğini ortaya koydu

İran’ın yardımları yanı sıra İranlı gazeteciler de Türkiye’deki depremin etkisini kendi kamuoyuna anlatmak için sahada bulundu. O gazetecilerden biri İran yarı resmi haber ajansı Tasnim’in Türkçe Haber Servisi Müdürü Ali Haydari. İşte Haydari'nin sahadan izlenimleri...

Türkiye’deki depremin ardından, arama ve kurtarma çalışmalarından sahra hastanesine, çadırlardan barınma malzemelerine kadar birçok alanda İranlı yetkililer bölgede depremzedelere destek oldu. Yardımın dışında deprem ve sonrasındaki süreci İranlılara anlatan gazeteciler de afet bölgesindeydi. Ali Haydari 13 Şubat’ta Türkiye’ye geldi. İran'a döndüğü zamana kadar (17 Şubat) Haydari, başta Adıyaman olmak üzere deprem bölgelerinden haberler hazırladı. “Halk, kardeş ülkeyi yanlarında görmekten dolayı memnundu” diyen Haydari, gözlemlerini Aydınlık’a anlattı.

‘MANZARAYI GÖRÜNCE ÇOK ŞAŞIRDIM’

  • Türkiye'deki depremi yerinde görünce neler hissettiniz?

Ben ilk Adıyaman’a gittim. Manzarayı görünce çok şaşırdım. Çünkü her yer hasar görmüş, binaların çoğunluğu yerle bir olmuştu. Ayakta olanlar da çok hasarlıydı. Onlara da insanlar güvenmiyor ve bina dışında yaşıyorlardı. Çoğu insan çadır altındaydı. Bazıları da başka şehirlere gitmişlerdi. Konya, İzmir, Ankara ve İstanbul gibi şehirlere gittiler. Bazıları da köylerine döndü. Sokaklar çok kalabalıktı. Her yerde yardım arabaları vardı. Ambulanslar, polis arabaları vardı. İnsanlar yardım etmek için her yerden geliyorlardı. Yetkililer herkesin binaları terk etmesini istedi. İnsanlar enkaz altındaydı. Enkaz altındakilerin yakınları da binalar civarında çadır kurup onların enkaz altından çıkartılmalarını bekliyordu. İnşallah 10 şehir en kısa zamanda ayağa kaldırılır ve insanlar kendi yuvalarına döner. Bu büyük felaketi unutur ve yeni yaşama başlarlar. Türkiye’ye çok geçmiş olsun.

‘BARINMA VE YEMEK SORUNU GENEL İTİBARİYLE ÇÖZÜLÜYORDU’

  • Sahadaki arama kurtarma ve yardımlaşma faaliyetlerine dair gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?

AFAD ve Kızılay çok iyi çalışıyordu. AFAD başka ülkelerden gelen ekipleri koordine ediyordu. İran Kızılay grup müdürü, ‘AFAD iyi çalışıyor ve koordine etmeyi iyi biliyor.’ Şeklinde bir değerlendirme yapmıştı. Herkese düzenli şekilde yardım ediyorlardı. AFAD çadırları şehrin dışına kurulmuştu. Türk ve Suriyeliler orada yaşıyordu. Başka hizmetler de verildi. Yemek, ısıtma ve giyim malzemeleri dağıtılıyordu. İnsanların en büyük sıkıntısı yakınlarını kaybetmiş olmaları ve evlerini kaybetmekti. Yemek ve kıyafet konusunda sorunları genel itibariyle çözülüyordu.

‘BİZİ GÖRMEKTEN MEMNUNDULAR’

  • İranlı görevlilerin hizmetleri ve Türklerin İranlı görevlilere ilgisi nasıldı?

İranlı gruplar ilk gün oraya gitti. Depremzedelere hizmet vermeye başladı. İran Kızılay’ı çadır, ısıtma ve gıda malzemeleri götürdü. Asker de sahra hastanesi kurdu. Adıyaman’da günde 500 kişiye hizmet verildiğini söylüyorlardı. İran Kızılay’ı çadırlar kurup kamp alanları oluşturmaya devam ediyordu. Arama ve kurtarma ekiplerine de yardım ediyordu. Ben 5-6 gün kaldım. Her gün 5-6 kişiyi enkazdan çıkartıyorlardı. Canlı kurtarmak bir süre sonra mucizeye dönüşmüştü. Türk halkının İran Kızılay’ını çok memnuniyetle karşıladıklarını gördüm. Halk, kardeş ülkenin yardıma gelmesinden dolayı çok memnundu. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Adıyaman'daki yetkililer de birkaç kez İran’ın kurduğu alanlara gidip teşekkürlerini iletti. Bu büyük felaket karşısında iki ülke, kardeşliğini ortaya koydu.

Sonraki Haber