İş dünyası uyardı: Bu iki açığa dikkat

Cumhuriyetin 99. yılını Bodrum'da bir zirve ile karşılayan Türk iş dünyası, ekonominin temel iki sorununa dikkat çekti: Cari açık ve beyin göçü. Cari dengedeki açık finansman krizine yol açarken, beyin göçü de beşeri sermaye açığı yaratıyor.

Cumhuriyetin 99. yaş günü öncesi Türk iş dünyası Bodrum'da ekonominin gidişatını ele aldı. Bodrum Esnaf Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (BESİAD) bu yıl Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu'nun (GESİFED) da destekleriyle düzenlediği 9. ‘İş İnsanları Zirvesi’nde ekonomik büyümeye ilişkin eleştiriler öne çıktı. İş dünyası temsilcilerinin dile getirdiği ortak iki sorun ise beyin göçü ve cari açık oldu. Türkonfed Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Girişimci bir ulus için uygun yatırım ve finansman ortamı oluşturmak da yetmiyor. Beyin göçünü tersine çevirmek gerekiyor. Bu noktada ülkemiz; genç nüfusu ve insan kıymetiyle önemli bir potansiyele sahip.” derken, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, “Ülkenin geleceğini düşünürken, bu ülkenin gelişimini sağlayacak insanları kaybetmememiz, beyin göçüne engel olmamız, gençlerimize yaşamak isteyecekleri bir ülke iklimi sağlamamız da gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

MAKRO İHTİYATİ TEDBİRLER YÜZDE 87'Yİ OLUMSUZ ETKİLEDİ

Merkez Bankası’nın 20 Ağustos kararları sonrası, 30 federasyon ve 300 dernek başkanının katıldığı bir ekonomik görünüm anketi yaptıklarını belirterek, bu anketin sonuçlarını ilk kez açıkladı: “Anadolu’nun nabzını tutan üyelerimizin yüzde 80’i, 2022’nin ikinci altı ayında finansmana erişimin zorlaştığını söylüyor. Yüzde 77’si finansal risklerin artacağını düşünüyor. Krediye erişimde sorun yaşayanların oranı yüzde 90. Son 2 ayda bankaların kredi verme iştahındaki azalma, özel sektöre çok net yansımış durumda.”

“Düzenleyici ve karar verici kurumlarımızın makro ihtiyati tedbirleri, iş dünyasının yüzde 87’sini olumsuz etkilemiş görünüyor.” diyen Sönmez, “Ve bunların büyük bir bölümü KOBİ. O nedenle çağımızda her firmanın iklimi ekonomi, yakıtıysa finansmandır. Biz bu yakıta ne kadar uygun şartlarda ne kadar kolay erişebilirsek, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak üretime, yatırıma ve istihdama aynı oranda güç verebiliriz.” mesajı verdi.

ÜRETİM SEVDASI VAR

Son 6 ayda 30’a yakın kentte düzenledikleri etkinlik ve çalıştaylarda, iş insanlarıyla bir araya geldiklerini kaydeden Sönmez, “Her şeye rağmen üretme sevdasına ve risk alma potansiyellerine tanıklık ettik. Ve bir kez daha şahit olduk ki artık büyümeye, ihracata ve istihdama yönelik politikalar bir ülkenin ölçeğini artırmasına yetmiyor. İnovasyonu, ekonomik ve toplumsal yapısına entegre eden uluslar, sürdürülebilir kalkınma yolunda önemli mesafeler kat ediyor.” ifadelerini kullandı.

YOKSULLAŞTIRAN BÜYÜME

Türkiye'nin kronikleşen sorunu dış ticaret ve cari açık risklerinin yeşil dönüşüm ile fırsata dönüşebileceğini belirten Sönmez, şu eleştirileri dile getirdi: “Türkiye büyüyor ancak büyümenin niteliği ve kalitesi, yüksek katma değer yaratmak bir yana gelir dağılımında ciddi eşitsizlik yaratıyor. Bir kalkınma sorunu olarak gördüğümüz yüksek enflasyon, üretim çarklarında ciddi bir ivme kaybı yaratırken, yoksullaştıran bir büyüme de ortaya çıkarıyor. Enflasyon-faiz-kur sarmalının yanı sıra enflasyon-ücret sarmalına girmek de çalışma barışı başta olmak üzere sosyal ve toplumsal riskler yaratabilir. Üretimi, yatırımı ve istihdamı üç eksende besleyen ekonomi iklimi; 'güven', 'istikrar' ve 'öngörülebilirlik' istiyor. Politika faizi ile reel faiz arasındaki makas açılıyor ve finansmana erişim imkanları tamamen kapanıyor. Şirketlerin kredi limitleri yetmiyor, işletme sermayesi ihtiyacı yükselirken, borçlanma maliyetleri de artıyor.”

NAKDE ULAŞIM ZORLAŞIYOR

“Dünyada nakde, dolara erişim zorlaşıyor, pahalı hale geliyor ve büyümenin finansmanı zorlaşıyor. Artık global ekonomi Türkiye perspektifinden baktığımızda, destekleyici değil aksine son derece sınayıcı hale geliyor.” diyen TÜSİAD Başkanı Turan da cari açığı oluşturan en önemli unsur olan enerji ithalatına atıf yaparak, “Cari açık halen artış trendinde. Enflasyon hedeflediğimiz seviyelerde değil, refah kaybımız yüksek. Krediye erişim her geçen gün zorlaşıyor. Yoğun regülasyon döneminden geçen finansal kesimin de bu regülasyonlar çerçevesinde kredi vermesi daha da zorlaşıyor. Unutmayalım ki, sağlıklı işleyen üreten, istihdam yaratan bir reel kesimin arkasında bu süreci destekleyen sağlıklı işleyen bir finansal sektöre ihtiyaç var. Uyguladığımız politikaları dizayn ederken bu süreçleri göz önünde bulundurmalıyız.” mesajı verdi.

FİNANSMAN İHTİYACI İÇİN ACİL ÇÖZÜM TALEP ETTİ

Bodrum Xanadu Otel’de düzenlenen zirvenin sunuculuğunu ise gazeteci ve TV programcısı Mesut Yar üstlendi. Prof. Dr. Özgür Demirtaş'ın da basına kapalı bir sunum yaptığı zirvenin açılışını ev sahibi olan BESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nazlıoğlu yaptı. GESİFED Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Mersin ise konuşmasında, “Para ve maliye politikalarımız arasındaki uyumsuzluğun küresel risklerle birlikte yarattığı öngörülemezlik bir yandan mevcut müteşebbislerimizin hayatını zorlaştırırken diğer yandan yeni girişimcilerimiz için namüsait bir ekonomik ortam yaratmaktadır. İş dünyası temsilcileri olarak hala pozitif düşünmeye çalışıyoruz. Fakat geldiğimiz noktada önümüzü görmemiz maalesef mümkün değil... Reel sektörün üretimini ve istihdamını korumak öncelikli hedefimiz olmalı. Reel sektörün yeni ekonomi düzeniyle finansman ihtiyacını karşılamak için acil çözümler üretilmeli.” ifadelerini kullandı.

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, zirveye katılarak iş dünyasını selamladı ve plansız göçten kaynaklanan sorunlara işaret etti. Zirvenin oturumlar bölümünde, “Girişimcilik ve Dijital Markalaşma”, “Çevre ve Küresel İklim Krizi” ele alındı. Şükrü Ünlütürk, Ozan Diren, Batu Aksoy, Canberk Mersin, Onur Ünlü gibi isimler oturumlarda belirlenen konular hakkında görüşlerini aktardı.

Sonraki Haber