'İş güvenliği kamuculukla yeniden düzenlenmeli'
Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü'nde Ortak Sağlık Güvenlik Birimi mekanizmasının etkinliği yeniden gündeme geldi. İşçi sağlığını ticari kuruluşlara bırakan sistemin yerine kamucu politikalarla yeniden düzenlenen bir sistem istendi.
Meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla ilan edilen 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla verilen mesajlarda kamuculuk ve sosyal devlet ilkelerine dikkat çekildi.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, ölümlü iş kazaları ve yaralanmalardaki artışların ana nedenlerini özelleştirme, sendikasızlaştırma, esnek-güvencesiz çalışma, kayıt dışı istihdam politikaları, çalışma koşullarının ağırlığı, denetimsizlik, ceza uygulanmaması olarak değerlendirdi.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği (İSG) politikalarının temel sosyal haklardan ayrı tutulamayacağını belirten Yener, bu konudaki tüm düzenlemelerin kamuculuk-kamusal denetim ve sosyal devlet ilkeleri ekseninde yapılması gerektiğini vurguladı.
'HEKİM SORUMLU TUTULUR HALE GELDİ'
Yener, yaptığı açıklamada, 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun "iş kazaları ve meslek hastalıklarını azaltacağı" öne sürülerek çıkarılmış olsa da resmi istatistiklere göre o tarihten bu yana iş kazası sayıları ve iş kazası sonucu ölümlerde artış olduğuna işaret etti.
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasının öncelikle işverenin görevi olduğunu vurgulayan Yener, 6331 sayılı yasa ile getirilen sistemde bu görevin işverenden çok iş güvenliği uzmanları ve hekimlerden beklenir hale geldiğini ifade etti ve "Her iş kazasından iş güvenliği uzmanları ve hekimler sorumlu tutulur hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
İŞÇİ SAĞLIĞI PİYASAYA TESLİM
İş yeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline yönelik eğitim hizmetlerinin dışarıdan satın alma yoluyla ticarileştirildiğine dikkat çeken Yener, "İşveren yükümlülüğü olan iş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması piyasalaştırılmış, Ortak Sağlık Güvenlik Birimi (OSGB) denilen ticari kuruluşlara bırakılmıştır. İşverenler de OSGB’lerden işin gereğinin yerine getirilmesinden çok düşük fiyatla iş yapmasını beklemiş, iş kazaları azalmak yerine artar hale gelmiştir." diye devam etti.
İLKELERİ SIRALADI
Yener, İSG ve çalışma hayatına ilişkin şu ilkeleri hatırlattı:
- İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir.
- İş yerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır.
- Sendikalar, üniversiteler, meslek örgütleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, çoğunluğunu emek örgütlerinin oluşturduğu ulusal bir enstitü oluşturulmalıdır. Enstitü; politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim görevlerini yerine getirmelidir.
- İş yeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır.
- İş yerleri denetlenmeli, idari ve cezai yaptırımlar artırılmalı ve uygulanmalıdır.
- Sendikalar, kurulu oldukları iş kollarındaki işyerlerini, o iş yerinde örgütlü olsun ya da olmasın diledikleri zaman denetleyebilmelidir.