İş hukuku sempozyumunda 'arabuluculuk' gündem oldu

Türkiye Adalet Akademisi, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve HAK-İŞ tarafından Sapanca ilçesindeki bir otelde İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu düzenlendi.

Sempozyumda iş mahkemelerinde arabuluculuk uygulaması da değerlendirdi. Sempozyuma katılan Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, eleştirileri not ettiklerini söyledi. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da, "Bunu ben bir anlaşma olarak görmüyorum." dedi.

Adalet Bakan Yardımcısı Birkan, iş hukukunun önemine değinerek, "Sağlıklı ve sağlam bir ekonomi, hukuk ve adaletle birebir ilişkilidir. Yani sadece ekonomik tedbirler, sadece ekonomik çözümler tek başına yeterli değil. Mutlaka bunun hukuk ve adaletle desteklenmesi lazım." diye konuştu. İşçi hakkı ve işveren hukuku gibi alanların önceden düzenlenmesi gerektiğini aktaran Birkan, toplantıdan sonra dile getirilen konu ve sorunları gündemlerine alacaklarını anlattı.

Birkan, işçi ve işverenin hukuki güvencelerinin olması gerektiğini vurgulayarak, "İş davaları ve diğer yargılamaları da çözmek için İstinaf Mahkemelerini getirdik. Bu mahkemeler, şu anda kendi mecrasında birçok sorunu çözüyor ama birçok sorun da orada duruyor. Bunları da inşallah en kısa zamanda çözeceğiz." diye konuştu.

'BİRİMLER ÇALIŞIYOR'

Hukukta son yıllarda gelişen çözüm yollarının olduğundan bahseden Birkan, "Birçok davada yeni alternatif çözüm yolları getirdik. Bunlardan biri de arabuluculuk. Bu konudaki eleştirileri not ettik. Bu konuda ilgili birimler çalışıyor." ifadelerini kullandı. Birkan, davaların hedeflenen sürede ve makul bir zamanda bitmesini hedeflediklerinin altını çizerek, bu konuda çalıştıklarını sözlerine ekledi.

UZAYAN DAVALARA DİKKAT ÇEKTİ

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da İstinaf Mahkemeleri ile yaşadıkların sorunların bir bölümünün çözüleceğine inandıklarını söyledi. Arslan, şöyle devam etti:

"Özellikle iş kolu davalarında yaşadığımız en büyük sorun çok uzayan davalar. Geciken adalet, adalet değildir. Bu geciken adalet, toplu sözleşme sistemimizi tıkıyor, işçileri büyük bir mağduriyetle karşı karşıya bırakıyor ve istediğimiz noktaya gelmek uzun zaman alıyor."

'EMEKLERİ YARGI YOLUYLA ELLERİNDEN ALINIYOR'

Arslan, arabuluculuk sistemine değinerek, "Kıdem tazminatı konusunu artık konuşmuyoruz. Gerçekten üzüntü verici çünkü zorunluluk olunca masaya giden işçiler, büyük ölçüde korumasız ve orada herhangi bir hukuki desteğin olamaması nedeniyle kazanımlarının büyük bir bölümünden vazgeçerek bir anlaşmaya gidiyorlar. Bunu ben bir anlaşma olarak görmüyorum. Bu çalışanların emeklerinin maalesef yasa, yargı yoluyla ellerinden alındığı bir tabloyu bizim önümüze koyuyor. Bunu çözmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber