‘İşçi Filmleri Festivali’ne işçiyi sığdıramadılar
18.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali başladı; belgesel, sinema gösterimi, söyleşi... Festivalin adından ‘emek ve işçi’ eksenli bir sanat etkinliği umanları ise FETÖ, LGBTİ, PKK, soykırım yalanı ve dahası bekliyor
Antalya’da başlayan “18.Uluslararası İşçi Filmleri Festivali”nde, Türkiye düşmanlığı içeren filmler yer aldı. İsminden dolayı emek ve işçi eksenli bir film festivali olması beklenen etkinlikte; FETÖ, LGBTİ, PKK ve soykırım yalanı propagandası yapılıyor.
Daha önce farklı illerde yapılan gezici festivalin düzenleme komitesinde; Antalya Tabip Odası, KESK Antalya Şubeler Platformu, DİSK Akdeniz Bölge Temsilciliği ve Antalya Halkevi yer alıyor. Festivalin bağımsız ve ücretsiz düzenlendiği duyuruluyor. Ancak filmlerin çoğu Batı fonları ile destekleniyor.
FESTİVALİN SLOGANI: ‘ÖTEKİLERİN DİLİNİ KONUŞMAK’
“Denge Kılitan” (sesler ve kilitler), “Kimse Gitmezdi”, “Karanfil Meydanı”, “Kefsan” ve “Kanun Hükmü” filmleri; İşçi Filmleri Festivali’nin beşi bir yerde seçkisi. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin tanıtım metninde şu filmler parlatılıyor:
Cumartesi Annelerini konu alan “Karanfil Meydanı”, LGBTİ propagandası yapılan “Kimse Gitmezdi” ve sözde Ermeni soykırımını savunan İlham Bakır’ın “Denge Kılitan” filmi. Festivalin sloganı ise “Ötekilerin Dilini Konuşmak”.
Bu dilin, işçi sınıfının ve emek dünyasının dili olmadığını ise festival komitesi şu açıklamasıyla doğruluyor; “Altın Portakal Film Festivali’nin ‘Kanun Hükmü’ belgeseli üzerinde yürütülen tartışma sonrası iptal edilmesiyle, ötekilerin, LGBTİ+ bireylerin konuşulacağı bu tür etkinlikler daha da önem kazanmaktadır.”
SOYKIRIM YALANINI SAVUNUYOR
İlk gösterimini 24 Nisan’da yapan Denge Kılitan filminin yönetmeni İlham Bakır, İngiltere’de yaşıyor ve PKK’ya yakın yayın organı Yeni Yaşam’da köşe yazarlığı yapıyor. İlham Bakır, film ile ilgili katıldığı bir programda soykırım yalanını şöyle sürdürüyor; “Ermeni halkının büyük bir katliam ve acı yaşadığı, bir tarihin başlangıcı 24 Nisan. Film, Ermenilerle ilgili bir hikâye. Bir Kürt ile bir Ermeni’nin dostluk hikâyesi. Hazine arama yoluyla Ermeni kültürünün Ermeni izlerinin bilinçli bir devlet politikası olarak silindiği koşullarda bu hazine aramanın nereye denk geldiğini anlatmaya çalıştık filmde. Aslında bu da Ermeni halkının izlerini silmek için güdülen bir bilinçli politikanın ürünüdür. Bu define arayıcılığı yoluyla bu şeyin talan edilmesi. Yani katliamdan kurtulmak için çekip gitmişler, göç etmişler, öldürülmüşler. Bütün Ermeni izlerini silmek istiyorlar bu topraklardan.”
Denge Kılitan, 2022 yılında “New York Kürt Filmleri Festivali”nde de PKK’lı teröristlerin belgeselleri ile birlikte gösterildi. Festival komitesi, FETÖ propagandası içeren “Kanun Hükmünde” belgesel filminin yönetmeni Nejla Demirci’ye plaket verileceğini açıkladı. Demirci ile “Sinema/Belgeselin Hakikat Arzusu ve Sansür” başlıklı bir söyleşi yapılacağı da duyuruldu.
TÜRKİYE DÜŞMANLIĞINA İŞÇİ KILIFI
Türkiye Sanatçılar Birliği (TSB), konuyu Aydınlık’a değerlendirdi;
“Çürüyen Batı sistemine sonuna kadar sadık, sol maskeli sivil toplumcular Türkiye düşmanlığına bu kez ‘İşçi’ elbisesi giydirdi. Emek ve işçi eksenli bir sanat etkinliğine gittiğini sanan izleyiciler, bol küresel soslu, Türkiye ve toplum düşmanı kurmacalarla karşılaşacak. Tüm emperyalist projeler bir festivale sıkıştırılınca da işçiye yer kalmamış gibi görünüyor.
Sanatın temel dayanağı halktır. Sanat, ateşi tanrılardan alıp halka verir. Aydınlığa boğar, karanlıktan kurtarır. Ancak son yıllarda giderek artan liberal “sol” kanatlı sanat yapıcıları, kendi karanlıklarını halka dayatmaya çalışmaktadır. Halkına yabancılaşmış bu gibi festivaller yok hükmündedir. Batı localarına iyi görünmek için kalemlerini de vizörlerini de satmaktan kaçınmayan bu zihniyetler, yine halkın yumruğundan kaçamayacaktır.”