İşçi kıyımına sendikacılardan yanıt: İşçi çıkarmanın değil, işçi almanın zamanı

300 binden fazla kişiyi istihdam eden Alman hükümetine bağlı demiryolları işletmesi, 5 yıl içinde 30 bin çalışanı işten çıkaracağını açıkladı. Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Alman Makinistler Sendikası yöneticisi Tolga Özgül, demiryollarına daha fazla personele gerektiğini söyledi.

Almanya’nın kamuya ait demiryolu şirketi Deutsche Bahn, 2024 yılının ilk yarısında yıllık net zararının yaklaşık 16 kat artmasının ardından personelinin yaklaşık yüzde 9'unu işten çıkarmaya karar verdi. 300 binden fazla kişiyi istihdam eden kamu şirketinin bu hamlesi önümüzdeki yıllarda 30 bin çalışanın işsiz kalması anlamına gelebilir. İlk yıl 1500 kişiyle başlayacak işten çıkarmaların, beş yıl boyunca devam etmesi bekleniyor. İşten çıkarmaların öncelikle idari kadroları etkilemesi beklense de, sayının yüksekliği tüm iş kollarının bu durumdan etkilenebileceğini gösteriyor. Almanya’nın en köklü sendikası olan Alman Makinistler Sendikası’nın (GDL) Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti işçi temsilcisi Tolga Özgül, konuya ilişkin Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtladı. Özgül, kötü çalışma koşulları nedeniyle makinistlerin yurt dışına gittiğine ve ihtiyacın altında personel istihdam edildiğine dikkat çekti.

Tolga Özgül

İŞÇİLER ÇIKACAĞINA, CEO’NUN İKRAMİYESİ KESİLSİN

Deutsche Bahn’ın işçileri çıkartarak mali sorunlarına çözüm aramasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Alman Demiryolları (Deutsche Bahn) bu sene 1,2 milyar avro zarar etti ve toplam borcu 34 milyar avroya ulaştı. Yönetimin cevabı ise 30 bin işçiyi işten çıkarmak. Bu sene bin beş yüz işçi işten atılacak, bu çok üzücü bir durum. Ben 15 yıldır bu şirkette çalışıyorum ve iş konseyinde (Betriebsrat) de görev alarak Kuzey Ren-Vestfalya bölgesindeki tüm işçi ve memurların haklarını savunuyorum. GDL makinistler sendikasının DB InfraGO sorumlusuyum ve sendika eyalet yönetiminde görev alıyorum. Benim bu konuda fikrim, şirketin 30 bin işçiyi işten çıkaracağına, yöneticilere verilen ikramiyelerden önümüzdeki beş yıl için vazgeçmesidir. Örneğin geçen yıl Deutsche Bahn’ın CEO’su Dr. Richard Lutz tek başına 440 bin avro ikramiye aldı.

‘YÖNETİM GÜNAH KEÇİSİ ARIYOR’

Deutsche Bahn, sendikanızın da örgütleyicisi olduğu "makinist grevleri" eylemlerinin, şirketi zarar ettirdiğini söylüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Deutsche Bahn, GDL sendikasını sorumlu tutuyor. Bu çok büyük yanlıştır ve maalesef göstermektedir ki, yönetim bir günah keçisi arıyor. Ve bunun için Almanya’nın 1876’da kurulan en köklü ve en eski sendikasını seçiyor. Maalesef bu sene ve geçen sene toplu iş sözleşmesinin (TİS) imzalanması çok uzun sürdü. Deutsche Bahn yönetimi bu konuda işbirliği içerisinde değildi. Bizim 2029 yılına kadar 35 saatlik çalışma haftasına geçmek gibi isteklerimiz, ki örneğin metal sektöründe yıllardan beri uygulanıyor, Deutsche Bahn tarafından görmezden gelindi. Sendikamızın verebileceği tek cevap greve gitmekti çünkü başka türlü haklarımızı koruyamazdık. Grev sonucunda, GDL sendikası birçok isteğinin yerine getirilmesini sağladı. Bu talepleri Deutsche Bahn’a bir yıl önce iletmiş olmamıza ve bunları gerçekleştirecek vakitleri olmasına rağmen yalnızca zaman kazanmaya, medyayı ve siyaseti kullanarak bizi kötülemeye çalıştılar. GDL Genel Başkanı Claus Weselsky bu süreçte Almanya’da devlet düşmanı ilan edildi.

DEMİRYOLLARINA 40 YILDIR YATIRIM YAPILMIYOR

Suçun GDL sendikası yerine Deutsche Bahn ve hükümetteki sorumluluk sahibi olan kişilerde aranması gerekir. Yanlış yatırımlar ve yanlış yönetimle demiryolları bu hale geldi. 40 yıldan beri doğru düzgün yatırım yapılmıyor. Demiryolları çok kötü durumda. Maalesef daha geçen haftalarda, Ulaştırma ve Dijital Altyapı Bakanı Volker Wissing demiryollarına ait olan 1 milyar avroyu alıp otobanların bütçesine yönlendirdi. Bu konuda hükümet ve Yeşiller Partisi’nin tutumu çok şaşırtıcı. Temiz hava ve iklim için mücadele etme amacıyla demiryollarına milyarlarca avroluk yatırım yapılacağını vaat ediyorlar ama sonunda hiçbir kaynak gelmiyor.

‘MAKİNİSTLER HOLLANDA VE İSVİÇRE’YE GÖÇ EDİYOR’

Deutsche Bahn, tamamen devlete ait bir şirket. Koalisyon hükümetinin bu kararda sizce etkisi var mı?

Hükümetin bu karar üzerinde tabii ki etkisi var. Deutsche Bahn’ın yüksek borcu bütçeye yükleniyor. Bu yüzden hükümet, Deutsche Bahn yönetimine baskı yapıyor. Şunu belirtmeliyim ki, demiryolu operatörlerinin sayısını azaltacağımıza yeni işçiler alarak bu sayıyı artırmaya ihtiyacımız var. Maalesef, makinistlerimiz yetersiz. Deutsche Bahn’ın daha fazla eğitim vermesi ve daha fazla insanı bu mesleğe yönlendirmesi gerekiyor. Makinist sıkıntısı çekiyoruz. Birçok makinist, Hollanda ve İsviçre gibi yurtdışındaki ülkelere gidiyor. Çünkü oralarda maaşlar daha yüksek ve çalışma saatleri daha düşük. Makinistleri kazanmak ve elde tutmak için GDL sendikasının talebi, haftalık çalışma saatini 35’e ve gün sayısını 5’e düşürmekti. Makinistlerin yüzde 70’ten fazlasının da üyesi olduğu GDL sendikası olarak biz makinistlerin sorunlarını gidermek istiyoruz.

DEMİRYOLU OPERATÖRLERİ, ULAŞIM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Sendikanız bu işten çıkarmalara nasıl bakıyor? Bir grev planı var mı?

GDL, büroda idari görevlerde çalışan sayısının azaltılmasına ihtiyaç olduğunu ancak tren yolunda çalışanlarının işten çıkarılmaması gerektiğini söylüyor. Zira orada her işçi çok önemlidir. Almanya’nın demiryolu altyapısı çok kusurlu olduğundan, sürekli seferlerin gecikmesi, iptal olması ya da demiryollarında tadilat olması sorunuyla karşılaşıyoruz. Bu yıl grevlerden sonra GDL sendikası ile Deutsche Bahn arasında bir TİS imzalandı. Bu TİS, 2025 yılının sonuna kadar geçerli. Bu süreçte sendikanın grev yapma hakkı kanunen bulunmuyor.

Sendika ise sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarda işten çıkarmalara ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Büyük idari aygıt ve aşırı genel giderler konusunda uzun zamandır uyarılarda bulunuyoruz. Her zaman olduğu gibi, hiçbir şey yapılmadı. Başta, idarecilerin sayısının azaltılacağı söylenmişti. Şimdi ise yeniden yapılanma operasyonel personele kadar iniyor. Hem de makinistlerin sırtından. Sinyal kutularında, trenlerde, atölyelerde ve sevkiyatta ve demiryolunda çalışmak isteyen insanlara şiddetle ihtiyaç duyuyoruz. Gelecekte demiryollarının daha fazla operatöre ihtiyacı olacak.

Sonraki Haber