İşçiler 17 Aralık’ta Kadıköy’de! Her gün süpürdükleri sokak eylem alanları olacak
Belediye ve kamu taşeron işçileri yapacakları eylemle kadro ve insanca yaşanılabilir ücret taleplerini dile getirecek. TABİB gönüllüsü Şengül, tüm emekçileri eyleme davet ederek ‘Biz zaten her gün o alanlardayız. Her gün biz süpürüyoruz. Bunun karşılığında da en azından yoksul olmak istiyoruz.’ dedi
Taşeron Belediye Şirket İşçileri Birliği (TABİB) gönüllüsü Yılmaz Şengül, Ulusal Kanal’da Melike Güler Kadan’ın sunduğu Emek Dünyası programının konuğu oldu. Şengül, 17 Aralık’ta İstanbul’da Kadıköy İskele Meydanı’nda yüz binlerce belediye şirket işçisi ve kamu taşeron işçilerinin ses yükselteceğini ifade etti. Tüm emekçileri basın açıklamasına davet etti. Belediye şirketlerinin de kamu taşeron işçiliğinin de güvencesizlik ve düşük ücretlerle “kölelik” sistemi olduğunu vurgulayan Şengül, şunları kaydetti:
“30 gün her sabah karanlıkta kalkıp karanlıkta eve dönüyorsunuz. Bunun karşılığı açlık sınırını altında ücretler. Bu devam ettirilebilir bir süreç değil. Biz daha önce de hem iktidara hem muhalefete işçiler olarak nefes alamadığımızı dile getirdik. 17 Aralık, işte bu nedenle var. Biz emeğimizin hakkını, hangi alanı bulursak oradan dile getireceğiz. İster meydanlarda ister alanlarda. Biz zaten her gün o alanlardayız. Her gün biz süpürüyoruz, yolların bakımını yapıyoruz. Sağlıklı kentler bırakıyoruz insanlara. Bunun karşılığında da en azından yoksul olmak istiyoruz.”
‘EN AZINDAN HAYATIMIZIN BEDELİ YÜKSEK OLSUN’
Uzun süredir yaşadıkları güvencesizliğin kadroya dönüşmesi için mücadele verdiklerini dile getiren Şengül, “Türkiye’de milyonlarca vatandaşın derdini dile getireceğiz. Çünkü bugün Türkiye’de çalışma koşulları güvencesizlik ve yeterli tedbirlerin alınmaması nedeniyle işçi ölümlerinin de en çok yaşandığı ülkelerden biri. Başınıza bir şey geldiğinde yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Biz 17 Aralık’ta tam da bunun için buluşacağız.” diye konuştu ve ekledi:
“Biz bu ülkenin çocuklarıyız, en azından hayatımızın bedeli yüksek olsun diyoruz.”
HAK ANLATANIN HAKKI YOK
90 bin kamu taşeron işçisinin kadro alamadığını hatırlatan Şengül, “Örneğin Türkiye’deki tüm işçiler çağrı merkezlerini arayarak işçi haklarıyla ilgili bilgi alabiliyorlar, ama o çağrı merkezlerinde işçileri hakları konusunda bilgilendiren çalışanlar, kadro alamıyor.” dedi.
‘ELİNDEN GELSE DÖRDÜNCÜ İŞİ YAPACAK’
Kamunun neredeyse her alanında çalışanların kendilerine bir gelecek, yol haritası çizemediğini vurgulayan Şengül, şöyle konuştu:
“Öyle bir noktadayız ki sadece kendimiz için değil, bir ülkenin geleceği için de endişeliyiz. Çünkü bugün işçiler çocuklarına yeterli bir eğitim sunamıyor. Bunu bırakın, ertesi sabah çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağını düşünüyor. Elinden gelse dördüncü işi yapacak arkadaşlarımız var. Bunun bir sonraki evresi, toplumsal dinamiklerin hareket etmesi. Siyasileri bu öfke nedeniyle uyarıyoruz. İnsanlar geçinemiyor, kredi kartına yükleniyor, yetmeyince eşe dosta borca, orası bitince tefecilerin eline düşüyor.”
Kasım ayında Ankara’da yaptıkları basın açıklamasını 7 katılımcı ile düzenlerken İstanbul mitinginde bu sayının 24’e yükseldiği bilgisini veren Şengül, “Hep beraber 17 Aralık’ta Kadıköy meydanında buluşacağız. Bundan sonra bu 24 sayısı belki de 124 olacak ve mitingler dönemi başlayacaktır.” dedi ve ekledi: “Kovid-19 salgının ardından Türkiye işçi sınıfı özellikle birçoğu sendikasız işçilerin yürüttüğü fiili eylemlere imza attı. İşçiler de artık pasını atmak istiyor. İşçiler biraz çıkalım, ne olduğumuzu görmezden gelenlere gösterelim istiyor. Bunun heyecanıyla 17 Aralık’a hazırlanıyoruz. Sokaklar bizim meydanlar bizim, milyonlarız. Heyecanımız yüksek.”
‘ASGARİ ÜCRET ORTA OYUNUNDAN SIKILDIK’
Öte yandan asgari ücrete ilişkin de değerlendirmede bulunan Şengül, şunları söyledi:
“Biz Türkiye’de işçiler olarak son 15 yıldır asgari ücret ‘orta oyunu’ izliyoruz. Bundan sıkıldık. Biz asgari ücretin toplumun yüzde 60’ını kapsadığı bir çalışma hayatı da istemiyoruz. En kötü şartlarda emeğini satan emekçilerin de talebi net olmalı. Yoksulluk sınırının altını kabul etmiyoruz, etmemeliyiz. Çünkü bunun adı köleliktir. Köleliği de kabul etmiyoruz. Kamuda çalışan, özel sektörde çalışan, madenlerde, taş ocaklarında, temizlik şantiyelerinde çalışan, öğretmenlik yapan, sağlık hizmeti sunan, her alanda hizmet üreten insanlar olarak bunları kabul etmiyoruz. Bunun için de her arkadaşımızı 17 Aralık’a bekliyoruz.”