İşçilerin talebiyle Bakan’ın gündemi karşı karşıya

Çalışma Bakanı Işıkhan, katıldığı bir sempozyumda sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdıklarını öne sürdü. O sırada Düzce'de bir yıldır haklarını arayan Aluform-Pekintaş işçileri işveren hakkında suç duyurusunda bulunuyordu

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) işbirliğinde AYBÜ Milli İrade Konferans Salonu'nda düzenlenen "Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında Çalışma Hayatı Sempozyumu yapıldı. Sempozyuma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da katıldı. Burada konuşan Bakan Işıkhan, son 21 yılda çalışma hayatının yapısal sorunlarının çözümüne yönelik ‘çok ciddi’ adımlar attıklarını savundu. Bakan Işıkhan, "Yasal düzenlemeler yaparak sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırdık." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında "Bu yüzyılı emeğin, üretimin, kalkınmanın yüzyılı yapma sözümüzde kararlıyız. Bunu gençlerimizle, akademisyenlerimizle, işçi ve işverenlerimizle birlikte yapacağız." sözlerine yer verdi.

Öte yandan Bakan Işıkhan bu ifadeleri kullandığı sırada Düzce'de Aluform Pekintaş işçilerinin sendikal hakları için verdiği mücadenin 382'nci günüydü. İşçiler yerel mahkemeleri kazandı. Sendikal tazminat, ihbar tazminatı, kıdem, işe iade... Ancak işveren kararların hiçbirini uygulamadı.

'ONUR MÜCADELESİNE DÖNDÜ'

Türk Metal Sendikası'na üye olduktan sonra işten çıkarılan işçiler, bir yılı aşkın süre önce iş yerleri önünde direnişe geçmişti. İşveren ise bu süreçte ne izin dinledi ne de işçilerden yana adım attı. Düzce Valiliği'nin iznine rağmen eylemin trafiği engellediği, hakaret içerdiği gibi bahanelerle işçileri engellemeye çalıştı. Dün ise işten çıkarılan işçilerden Yasin Tekintaş firma yetkilileri hakkında, kendisinin kişilik haklarının ihlal edilmesi; eylem yapma özgürlüğünün asılsız iddialarla engellenmesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Tekintaş, geçen hafta da işverenin daha önce yaptığı saldırılar nedeniyle kaygı ve korku içinde olduklarını bildirerek koruma talep etmişti. Aydınlık'a konuşan Taştekin, kendisinin Pekintaş iş yeri önünde eylem yaptığını hatırlattı ve şunları söyledi:

"Buradan bizi kaldırmaya çalışıyorlar. Kaldıramadıkları için trafiği engelliyorsunuz, pankartlarda hakaret var gibi asılsız iddialarla bizi buradan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Halbuki bizim burada eylem yapmaya iznimiz var. Trafiği engellememiz de mümkün değil. Ben de suç duyurusunda bulundum. Ayrıca koruma da talep ettik. Ben bu işe 10 yılımı verdim. 382 gün, 1 yılı gitti. 9 yılını da ayırdım bu mücadeleye. Çünkü bu artık bir onur mücadelesine döndü. Nereye kadar giderse gitsin. Vazgeçmeyeceğiz."

Aluform-Pekintaş işçileri, haksız yere işten atıldıklarını direniş alanında bulunan pankartlara yazdı.

İŞVEREN GERİ KALMADI

Sempozyumda işveren de taleplerini yineledi. TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, çalışma hayatındaki değişimlere dikkati çekerek, "Özellikle salgın dönemindeki hızlı değişim esnek çalışma modellerine duyulan ihtiyacı daha da belirginleştirdi." dedi. Koç, işsizlikle etkin ve sürdürülebilir mücadele için esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması gerektiğini iddia etti. TİSK olarak, güvenceli esnek çalışma modellerini başta gençlere, kadınlara istedikleri gibi çalışma imkanları sağlamak için önerdiklerini savundu.

Sonraki Haber