İslami Cihat yöneticisi İhsan Ataya Aydınlık'a konuştu! Filistin düşerse bölge ülkeleri hedef olur
Gazze’deki direnişin önemli kuvvetlerinden İslami Cihat’ın yöneticisi İhsan Ataya, İsrail ile masaya oturarak hiçbir şekilde netice elde edilmediğini, edilemeyeceğini vurguladı.
Beyrut’ta, Filistin İslami Cihat Hareketi Dış İlişkiler Sorumlusu İhsan Ataya ile bir araya geldik. Ataya, 7 Ekim Aksa Tufanı sürecini ve sonrasını değerlendirdi. Aynı zamanda İslami Cihat Siyasi Büro Üyesi olan Ataya, sadece İsrail’e değil, ABD ve İngiltere olmak üzere Atlantik cephesine karşı da savaştıklarını vurguladı. Aksa Tufanı sonrası İsrail’in ağır bir hezimet yaşadığını belirten Ataya, ateşkes öncesi işgalcilerin sürpriz bir darbe alacağını söyledi.
İSLAMİ CİHAT’IN MUADELESİ
Ataya İslami Cihat olarak felsefelerinin İsrail’e karşı savaşmak ve vatanlarını savunmak olduğunu söyledi. Saldırının Filistin’de kime ya da hangi gruba yapıldığının öneminin olmadığını vurgulayan Ataya, “Saldırı oldu mu buna cevap veririz. Bizim geçmişten gelen bir muadelemiz var. O da Filistin’e bir saldırı oldu mu aynı şekilde Tel Aviv’i vurarak yanıt vermek. Ve İsrailliler bunu çok iyi biliyor.” ifadelerini kullandı.
‘İSRAİL İLE KONUŞARAK ANLAŞAMAYACAĞIMIZI ANLADIK’
Ataya, Filistinlilerin topraklarını hiçbir şekilde İsrail ile anlaşarak alamayacağını tecrübe ettiklerini belirtti. Arap ülkeleri olsun diğer ülkeler olsun toplantılar yaparak, ellerinden geldikçe bu konuda girişimlerde bulunduğunu fakat hiçbir şekilde netice alınamadığını söyleyen İslami Cihat yöneticisi, “Yalnızca savaşarak topraklarımızı alacağımızı biliyoruz. Lübnan’ın güneyi, savaşarak İsrail’den özgürleştirildi. Biz de bu şekilde savaşmaya devam ederek topraklarımızı geri alacağız.” dedi.
‘HAMAS’LA KOORDİNELİ ŞEKİLDE HAREKET ETTİK’
Aksa Tufanı Operasyonu başladıktan sonra kendilerine bu harekatın detaylarının iletildiğini açıklayan Ataya, “Haber geldikten sonra ne yapacağımız belliydi ve hemen HAMAS’la birlikte koordineli şekilde savaşa girdik, tıpkı Lübnan’ın güneyinde olduğu gibi. Birlikte operasyon odaları oluşturduk, liderlerimiz, gazetecilerimiz toplantılar yaptı ve kararlar aldı. Yapılacaklar çok net şekilde belirlendi.” ifadelerini kullandı. Gazze’de süren savaşla birlikte neden aynı şekilde Batı Şeria topraklarında bu kapsamda bir savaşın sürmediğini sorduk. Ataya da şu yanıtı verdi: “Batı Şeria’da İsrail kontrolü çok fazla. Onlar silah üretimi yapamıyor fakat Gazze kendi silahını üretiyor. Ayrıca bu süreçte yaklaşık 7 bin kişi esir alındı, yüzlerce de şehidimiz var. Bu bölgedeki bazı operasyonlarımız gazete ve televizyonlar tarafından gerektiği ölçüde yansıtılmıyor.”
İRAN HER ZAMAN BİZİ DESTEKLEDİ
Ataya, bu süreçte İran ile de irtibatlarının olduğunu ve İran’ın devrimden (1979) beri kendilerini desteklediğini söyledi. İslami Cihat yöneticisi, “Şehit Kasım Süleymani bu destek sürecinin önemli bir parçasıydı.” dedi.
İran’ın diplomasi anlamında da çok yardımcı olduğunu belirten Ataya, “İlk günden beri gerçekleri göstermek bizi savunmak için yanımızda oldular. İran’ın Bakanları, yetkilileri farklı ortamlarda bir diplomasi süreci yürüttü. Çok farklı ziyaretlerde bulundular ve sürekli dünyadaki farklı sorumlularla iletişim kurdular. ABD’nin ve Siyonistlerin yalan haberlerini, gerçek yüzlerini dünyadaki siyasilere göstermek için diplomasi trafiği yürüttüler. Verilen yanlış haberlerle direnişe karşı kafalarda oluşan yanlış düşüncenin değişmesini sağladılar. Bu yüzden İran’ın üstlendiği rol bizim için çok önemliydi. İran devrim sonrası birçok cephede ABD ve Batı ile savaş halinde. Ekonomik ve siyasi ambargo altında ama buna rağmen bizi de desteklemeye devam ediyor.” açıklamasını yaptı.
‘FİLİSTİN DİRENİŞİNE DESTEK İÇİN FARKLI CEPHELER AÇILDI’
Ataya ilk günden beri ABD’nin sürecin içinde olduğunu vurguladı. Washington’un Batı ülkelerini Filistin direnişine karşı kışkırttığını belirten Ataya, “ Nereden bakarsanız bakın zaten Amerika bu savaşın sorumlusudur. Bu yüzden bölgedeki mevcut olan ülkelerden direniş için bize destek geldi. Bizi desteklemek için, Hizbullah güney cephesini açtı. Irak ve Suriye’de direniş grupları ABD üslerini hedef almaya başladı. Yemen’in yaptığı da zaten çok cesurca bir davranıştı, İsrail’e giden, oradan gelen gemileri vurarak çok cesur bir davranışta bulundu.” tespitinde bulundu.
‘SOKAK EYLEMLERİ HÜKÜMETLERE GERİ ADIM ATTIRDI’
Ataya, dünyanın dört bir yanında yapılan Filisitin’e destek eylemlerine de dikkat çekti. Batı’da yapılan Filistin’e destek eylemlerinin halkların direnişe bakış açısındaki değişikliğe dair önemli bir örnek olduğunu vurgulayan Ataya, “İsrail’in kadın, çocuk sivilleri öldürmesi, camileri, kiliseleri, okulları ve hastaneleri bombalaması vicdanlı yüz milyonları meydanlara döktü. Ve bu durum, Batı’daki hükümetleri İsrail konusunda geri adım atmak zorunda bıraktı. Bu gerçekler görününce çok farklı yardımlar almaya başladık. Bu destek süreci bizim için çok önemliydi. Bize destek olan ülkelerinden biri de Türkiye’ydi.” ifadelerini kullandı.
‘HEDEFTE SADECE BİZ YOKUZ BÖLGE ÜLKELERİ DE VAR’
Ataya Türkiye ile ilgili de konuşarak şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle, biz inanıyoruz ki bizi destekleyen ülkeler hangi yardıma ihtiyacımız olursa istemeden o yardım bize iletilecekti. Çünkü sadece Filistin değil hepimiz hedefteyiz. Bu yüzden, biz hedefteysek bize destek veren ülkeler de bizden sonra hedef olacaktır. Bu durumdan yola çıkarak şöyle diyebilirim; Filistin’e yardım etmek isteyen insanlar zaten kendilerini Filistin’le bir tutuyor. O yüzden ellerinden gelen yardımı yapabildikleri kadar yapıyorlar. Bunu yakından hissettik. Ama eğer devletlerin yönetimlerine bakacak olursak bir siyasi bakışı ve stratejisi var. Örneğin Türkiye ABD ile ekonomik olarak savaşıyor, dolarizasyon var. Bu ülkelerden silahlarını alıp gelip bizim yanımızda düşmana karşı savaşmalarını da beklemiyoruz. Zaten böyle bir şeyin beklenmesi çok zaruri değil ve doğru da olmaz. Onlar kendilerinin nasıl karar vereceğini çok iyi biliyordur. Devlet olarak, bize yardım eli uzatanlardan uzağız. Ben Türkiye’deyken Türk vatandaşlarından bu konuda ne kadar bilgili, ne kadar aydınlık ve konuya tamamen hakim olduklarını zaten gördüm.”
ATEŞKES ŞARTLARIMIZI KABUL EDERLERSE SAVAŞI RESMİ OLARAK KAYBETMİŞ OLURLAR
Ateşkes sürecine ilişkin yorum da yapan Ataya, şartların, “İsrail’in işgali durdurması, Gazze’den çekilmesi ve kısa sürede Gazze’nin yeniden inşası” olduğunu belirtti. İsrail’in bu koşulları kabul etmesinin zor olduğunu vurgulayan İslami Cihat yöneticisi, “Eğer bu şartlar altında ateşkesi kabul ederlerse, resmi olarak bu savaşı kaybettiklerini ilan etmiş olurlar.” ifadelerini kullandı.
Ataya kendileri açısından üzerinde durdukları önemli bir bakış açısını Aydınlık ve Ulusal Kanal’la paylaştı. Ataya, “Direnişten büyük ve sürpriz bir darbe bekliyoruz. Bu darbe, Gazze’de, Batı Şeria’da, İsrail’de ya da ona destek veren ülkelerden birinde olacak. Bu büyük darbe sonrası İsrail ve ABD bu ateşkesi kabul etmek zorunda kalacak. Bu darbe, sadece askeri anlamda değil siyasi de olabilir. Örneğin İsrail yönetimi iç çekişmeden dolayı dağılabilir. Ya da ABD’deki seçimler ve sonrasında bir iç savaş çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
7 EKİM SONRASI NE DEĞİŞTİ?
Ataya, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrası İsrail’in “büyük, güçlü devlet” algısının kaybolduğunu söyledi. Artık bölgedeki büyük devlet duruşunu kaybettiler. İsrail’in askeri, ekonomik ve siyasi anlamda çok büyük bir darbe aldığını vurgulayan Ataya, “ Siyonistlerin ‘vaat edilmiş kutsal topraklar’ inancı zayıfladı. On binlerce işgalci İsrail’i terk etti ve birçoğu geri dönmek istemiyor. Göç etme fikri de çok yaygın. Artık bu toprakların kendileri için güvenli olmadığını düşünüyor. Eminim ki Siyonistler savaştan sonra bile Gazze’ye gelip yerleşmek istemeyecek. Bu onlar için çok büyük bir kayıp. Aynı zamanda şu görüldü ki Filistinliler toprakları için nesiller boyu savaştı ve savaşmaya devam ediyor. Bezmedik, yılmadık, terk etmedik...” ifadelerini kullandı.
Ataya ayrıca, bu süreçte Arap ülkeleriyle Filistin arasındaki normalleşme sürecinin de bozulduğunu belirtti. Ataya, İsrail’in ABD’den milyarlarca dolar yardım alması, savaş uçaklarıyla desteklenmesi en modern teknolojilerle donatılmasına rağmen başarısız olduğunu vurgulayarak, “Kendi eliyle silahını yapan Filistinliler gösterdi ki İsrail örümceğin ağından daha zayıftır. Bu örnek Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’a aittir. Savaşı kazanmamız çok yakın, bu zafer sadece İsrail’e karşı değil ABD, İngiltere ve İsrail’i destekleyen Batı ülkelerine karşı da olacaktır. Ve bölgede bu ülkelerin kayıplarının başlangıcı olacaktır.” şeklinde konuştu.
TÜRK MİLLETİNE MESAJ
Ataya, Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’a teşekkür ederek, “Sizin gerçeği gösterme savaşınız da cephede yapılan savaş kadar önemlidir.” dedi.
Türk milletine şükranlarını sunan Ataya, “İlk günden beri yanımızdaydınız. Filistin halkı adına Türklere teşekkür ediyorum. Filistin ve Kudüs’ün çok yakın bir zamanda özgürlüğüne kavuşacağını temenni ederek, bir dahaki görüşme ve röportajımızı Mescid-i Aksa’da yapacağız.” mesajını yolladı.