İSO: kimyasallar konusunda toplum bilgilendirilmeli
İstanbul Sanayi Odası (İSO)’nın Kimyasal Ürünler, Plastik ve Kauçuk Ürünleri Sanayi grubu rehberinde, toplumun, tüketim ürünlerinde yer alan kimyasallar konusunda paketlemeler, etiketler gibi çeşitli yollarla bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Rehberde, özellikle KOBİ tarafında da tedarikçilerin sürdürülebilirlik performansının ölçümlenmesi ve iyileştirilmesi için harekete geçilmesi istendi.
Rehberde ayrıca insan sağlığına zararlı kimyasallara yönelik yasaklı ürün listelerinin genişlediğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle mevcut çözümlere, olumsuz çevresel etkisi düşük ve çalışan/tüketici sağlığına dikkat eden alternatiflerin geliştirilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. Rehberde, hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen testlere yönelik yasal düzenlemelerin genişlemesi konusunda sorumlu adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor.
İSO rehberinde, günümüzde milyarlarca insanın hayatını kolaylaştırmaya devam eden kimyasal ürünler sektörünün, Kovid- 19 pandemisi gibi insanlığın direncini zorlayan krizlere hızlı cevap verebilme kapasitesine de dikkat çekiliyor.
Rehberde, tüketim ürünlerinde yer alan kimyasallar konusunda paketlemeler, etiketler gibi çeşitli yollarla bilgilendirilmesinin, öncelikli olduğu belirtiliyor. Rehbere göre, özellikle KOBİ tarafında toplum ile beraber şirketlerin değer zincirlerinde yer alan tedarikçilerinin sürdürülebilirlik performansının ölçümlenmesi ve bu doğrultuda iyileştirilmesi için harekete geçilmesi gerekiyor.
Rehberde ayrıca tedarik zincirinin desteklenmesinin ve gelişiminin de endüstriyi çeşitli yükümlülükler ile karşı karşıya getireceği belirtiliyor. Sektörde yer alan çalışanlara güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları sunmak, kapsayıcılığı ve çeşitliliği artırmak, sorumlu satın alma ve tedarik zinciri izlenebilirliğinin artırılarak değer zincirindeki insan hakları ihlallerinin ve olumsuz çevresel etkinin önüne geçebilmek, canlı yaşamına karşı sorumlu adımlar atmak gerektiğine dikkat çekiliyor. İSO rehberinde, Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ile Avrupa Birliği (AB) ’nin, kimyasalların topluma katkılarını en üst düzeye çıkarmak, gezegene zarar vermeyen ve toksik olmayan yeşil dönüşümü sağlamak için bir çerçeve geliştirdiği hatırlatılıyor.
Rehberde, olumsuz çevresel etkiyi azaltma yönünde 2015 Paris İklim Anlaşması'nın ardından çoğu devletin 2050 yılına kadar net sıfır salımlı bir ekonomiye ulaşmak için hedefler belirlemeye başladığı hatırlatılıyor.
Rehberde küresel kimya endüstrisinde yürütülen çalışmalardan biri olan “Üçlü Sorumluluk (Responsible Care)” taahhüt programına göre, firma, STK ve paydaşların kaynak verimliliği, döngüsel üretim yöntemleri, yeşil üretim teknolojileri kullanımı ve politika yapıcılar ile mevzuat geliştirilmesine destek sağlanması konularında iş birliğinin taahhüt edildiği not düşülmüş. Ülkemizde ise Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği’nin (TKSD) koordinasyonluğunda çalışmalar yürütüldüğü ve çevresel önceliklerin, hızla değişen yasal mevzuata, müşteri ve yatırımcı taleplerine uyum ve küresel rekabet gücü açısından da büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.