İsrail, Abraham Anlaşması ile can bulmaya çalışıyor

İsrail, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan'la imzaladığı ve bu ülkelerle ilişkilerinin normalleşmesini öngören Abraham Anlaşmalarının üçüncü yılında, bunu genişletmeye çalışıyor.

Mısır'la 1979'da Ürdün'le de 1994'te ilişkilerini normalleştiren İsrail, 2020 yılında Arap ülkeleriyle yeni bir normalleşme sürecine girdi. “Abraham Anlaşmaları” adını alan bu süreçte İsrail ilk olarak BAE ve Bahreyn'le 15 Eylül, Sudan'la 23 Ekim ve Fas'la 10 Aralık 2020'de diplomatik ilişki kurdu. İsrail, 3 yıllık bu süre zarfında Sudan hariç (ülkede yaşanan iç çatışmalar nedeniyle) BAE, Fas ve Bahreyn'le ilişkileri daha da derinleştirmeyi başardı ancak başta Suudi Arabistan olmak üzere şimdilik başka bir Arap ülkesi bu sürece resmen dahil olmadı.

Anlaşmaları başka ülkelere yaymayı hükümetin öncelikleri arasına alan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 15 Eylül'de (Yahudilere göre dini yılbaşı) İsraillilere seslendiği ses kaydında, “İmzaladığımız 4 tarihi barış anlaşmasından sonra İsrail ve barış için çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.

‘ANLAŞMA, ORTA DOĞU’YU DEĞİŞTİRDİ’

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, sosyal medya platformlarında yayımlanan video kaydında, “Abraham anlaşması tarihi başarı, Orta Doğu'yu büyük oranda değiştirdi ve bölgenin barış tarihinde yeni bir sayfa açtı.” değerlendirmesinde bulundu.

Anlaşmaların imzalanmasından birkaç ay sonra İsrail'in, “bölgesel barışın” genişlemesinde bir kilometre taşı olarak Fas'la da diplomatik ilişki kurduğunu kaydeden Cohen, “Anlaşmalar, bölgede son 25 yılda atılmış en önemli adımdır. Üç semavi dinin de ortak atası olan Abraham (İbrahim) ismini alan bu anlaşmalarla İsrail'le normalleşme dairesi genişlemiştir.” ifadesini kullandı. Cohen, anlaşma sayesinde, karşılıklı ticaret hacminin arttığını, söz konusu ülkelerde büyükelçilikler açıldığını ve doğrudan uçuşlara başlandığını aktardı. İsrail ile BAE arasında vize uygulamasının kaldırılmasına ve Bahreyn ile Fas'la elektronik vize uygulamasına geçilmesine de değinen Cohen, bu adımların, İsraillilere bu ülkeleri rahatça ziyaret etme olanağı sunduğuna işaret etti ve hükümetin daha fazla anlaşma için çalıştığını sözlerine ekledi.

SUUDİ ARABİSTAN VE LİBYA

Son dönemde, Suudi Arabistan ile İsrail arasında normalleşme anlaşmasıyla ilgili ABD'li ve İsrailli yetkililerden farklı açıklamalar geldi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, 10 Ağustos'ta Yedioth Ahronot gazetesinin haber sitesi Ynet’e yaptığı açıklamada, Arabistan ile diplomatik ilişkiler kurulması konusunda bir anlaşmaya varmanın “an meselesi” olduğunu öne sürdü.

İsrail'deki Walla internet sitesinin 26 Ağustos tarihli haberinde, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in, Arabistan'la yapılacak kapsamlı bir anlaşmayı görüşmek üzere ABD'yi ziyaret ettiği ve orada Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın kendisine, “Suudi Arabistan'la yapılacak herhangi bir anlaşmada İsrail hükümetinin Filistinlilere taviz vermesi gerektiğini” ifade ettiği bilgisi yer aldı. Blinken ise 16 Eylül'de, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşmenin “dönüştürücü bir olay” olacağını ancak zor bir mesele olmaya devam ettiğini söyledi.

Libya konusunda ise Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş'un İtalya'da İsrailli mevkidaşı Cohen ile gerçekleştirdiği ve görevden alınmasına neden olan görüşme iki ülke arasında normalleşme olayını gündeme getirdi. Görüşmenin 27 Ağustos'ta basına sızdırılmasının ardından, İsrail'le ilişki kurmanın kanunen yasak ve cezai müeyyideye tabi olduğu Libya'dan gelen açıklamalarda, ülkenin İsrail'le normalleşme karşıtı politikasına vurgu yapıldı.

DİLDE BARIŞ, EYLEMDE SAVAŞ

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), geçen Ağustos ayında Filistin hakkında hazırladığı raporunu yayımladı. Raporda, İsrail güçlerinin 2023’ün başından bu yana 172 Filistinliyi öldürdüğü, bu rakamın geçen yılın tamamında öldürülen Filistinlilerin sayısını aştığı belirtildi. OCHA'nın raporunda, 2022 yılının tamamında 155 Filistinlinin İsrail güçlerince öldürüldüğü hatırlatıldı. Geçen yılın, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da 2005'ten bu yana en çok Filistinlinin öldürüldüğü yıl olarak kayda geçtiği raporda ifade edildi. İsrail güçlerinin yıl başından bu yana Batı Şeria'da 7 bin 372 Filistinliyi yaraladığı belirtilen raporda, söz konusu güçlerin işgal altındaki Filistin toprakları Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 780 evi yıktığı kaydedildi.

Sonraki Haber