İsrail askerlerinden Netanyahu'ya şok!

İsrail askerleri birlikleri ziyarete gelen Netanyahu’ya hakaret etti, konuşma yapmasını istemedi. Öte yandan İsrail medyasında hükümete yönelik güvensizlik temelli endişeler hâkim.

Filistin İletişimciler ve Medya Derneği Yöneticisi ve Gazeteci Mohammed Abu Taqiya, Ulusal Kanal ekranlarında Mustafa İlker Yücel’in sunduğu “Ezber Bozan” programında, Netanyahu’nun 14 Ekim’de Gazze sınırına konuşlanmış askeri birliği ziyaretinin perde arkasını anlattı. Abu Taqiya, İsrail’de yayın yapan Channel 12 News'ten Omri Maniv'in haberini ekranlara yansıttı.

NETANYAHU’YA SERT SÖZLER

Habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu askerlere yapacağı konuşmayı, askerler tarafından alaya alındıktan sonra son anda iptal etmeye karar verdi. Kameralar karşısında üstünde çelik yeleği ile askerlerle poz veren Netanyahu, ziyaretinde askerlere hitap etmeyi planlıyordu ancak askerler Netanyahu’ya “yalancı”, “hiçsin” gibi sert eleştiriler yöneltince İsrail Başbakanı ziyaretini hızla sonlandırdı.

Abu Taqiya, olayı şöyle aktardı:

“Netanyahu, ‘sonraki aşamaya geçeceğiz’ çıkışları ile mesaj vermek istiyordu. Özel bir birlik var, 967 isimli birlik. Netanyahu onları ziyaret ettiğinde orada bulunan askerlere hitap edecekti. Bunun için kürsü düzeni bile hazırlanmıştı. Fakat birlik içerisindeki askerler Netanyahu’ya, ‘yalancısın’, ‘korkaksın’ gibi hatta ağıza alınmayacak şeyler söylüyorlar. Netanyahu bunun üzerine yapacağı konuşmayı iptal etmek zorunda kaldı. Zaten çıkarken birliğin komutanlarından biriyle sohbet ederken yüzünün halini görebiliyorsunuz. Netanyahu yedek askerlerin bulunduğu kampa da geçti fakat burada da askerler Netanyahu’yu karşılamadı. İsrail medyası da bunları doğrudan aktardı.”

KARA OPERASYONU FELAKET GETİRECEK

İsrail'in en eski günlük gazetesi, Hadashot Ha'aretz’de İsrail kamuoyunun hükümete olan güvensizliğine dikkat çeken köşe yazıları yayımlandı.

Gazetenin baş yazısında, İsrail hükümeti tarafından Filistin topraklarına işgalci olarak yerleştirilen yerleşimcilerin, Batı Şeria’da da ülkeyi savaşa sürüklediğine vurgu yapıldı. Koalisyon hükümetini eleştiren baş yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Netanyahu'nun Dindar Siyonizm'i hükümetten atacağına inanmak zor, çünkü siyasi bekası için endişeleniyor. Ancak yerleşimcilerin saldırılarının devam etmesine izin verirse, ki bu başka bir cephenin açılmasına yol açacaktır, feci başarısızlıklar serisinde bir başka başarısızlığın sorumlusu olacaktır.”

“Netanyahu'nun Tamamen Çuvallayan Hükümeti İçin En İyi Tavsiye” başlığı ile yayınlayan yazıda ise, hükümet sert bir dille eleştirildi:

“Binyamin Netanyahu'nun aralık ayında kurduğu “tamamen sağcı hükümet” yüzünden beceriksiz bir savaş yürütülecek. Hava kuvvetlerini işe koyacaklar. Bombalama emri verecekler. Siyah puf ‘Uniqlo’ ceketleri ve pembe makyajlarıyla televizyona çıkıp saçma sapan abartılı ifadeler kullanacaklar ve yalan söyleyecekler. Tabii ki yalan söyleyecekler. Ne de olsa Tevrat onlara doğruyu söylemeyi yasaklamıştır. Eğer zerre kadar kendilerine saygıları, zerre kadar farkındalıkları ve terbiyeleri olsaydı, çoktan evlerine dönmüş olurlardı. Eşyalarını geleneksel karton kutulara koyar, akşam karanlığını bekler ve son bir kez hükümet arabalarıyla karanlığa karışırlardı. Japonya'da olsaydık, çoktan demir kılıçlarını almış ve en iyi samuray geleneğinde kendilerine yapılması gerekeni yapmış olurlardı. Ama hayır. Galonlarca sülfürik asit, kıçlarını masalarındaki rahat koltuktan gevşetemedi. Bu hükümet, başındaki alçaktan son berbat bakana kadar gitmelidir. Bir su soğutucusundan bile sorumlu olmamalılar. Onlara bir süpürge bile verilmemeli, çünkü mutlaka birileri öldürülecektir.”

“Gazze'nin Karadan İşgali Önceden Haber Verilmiş Bir Felakettir” başlığı ile yazılan bir başka köşe yazısında ise olası kara operasyonunun İsrail’e felaket getireceği kaydedildi:

“Son birkaç gündür Gazze'den gelen görüntüleri bir reklam gibi gösterebilir. Kitlesel bir katliamla karşı karşıya kalabiliriz. Çok sayıda İsrail askeri anlamsız bir şekilde öldürülecektir. Gazze sakinleri ikinci bir Nakba ile karşı karşıya kalacaktır ki bunun ilk işaretleri şimdiden görülmeye başlandı. Hiç kimse bu dehşetten daha iyi bir şekilde çıkmayacaktır.”

“İsrail'in Savaş İçinde Savaşı” başlıklı köşe yazısında ise İsrail’in daha önce hiç olmadığı kadar yas, şok ve endişe içinde olduğu vurgulanarak, ülke içindeki bölünmüşlüğe ve medyadaki zafiyete dikkat çekildi:

“Acı gerçek şu ki, bu büyüklükteki bir felaketten sonra bile hükümet ve destekçileri bize solun suçlu olduğunu, medyanın suçlu olduğunu, herkesin ‘hain’ olduğunu ve sadece kendilerinin hiçbir suçu olmadığını söylemeye devam ediyor. Bu savaş içinde bir savaş: Bu zehir ve yalan haber makinesini ifşa etmeli ve kınamalıyız.”

“İsrail'in Batı Destekli Dar Hareket Alanı” analiz yazısında İsrail’in artan şiddetli saldırılarının kamuoyu desteğini azaltacağı ifade edildi: “Güneydeki katliam İsrail halkını yas tutmaya ve yakında insani bir felakete dönüşebilecek olan Gazze'deki duruma kayıtsız kalmaya itti. Ancak Filistinlilerin durumu kötüleştikçe, Batı'dan gelen olağanüstü destek de azalacaktır”

“İsrail: Hükümetten Yoksun, Travma İçinde Bir Ülke” başlıklı köşe yazısında da şu ifadeler yer aldı: “İsrailliler artık bütün bir ulusa umut aşılayan yönetim yerine anarşiye sahip: Netanyahu”

ABD YARDIMI İRAN’A NET BİR MESAJ

İsrail’in İbranice yayınlanan gazetelerden Israil Hayom’da yer alan köşe yazılarında, ABD’nin bölgeye gelişine dikkat çekildi, İsrail’in krizi fırsata çevirmesi gerektiği belirtildi.

“Altıncı Filo'nun Dönüşü” başlıklı köşe yazısında, “ABD yardımı her şeyden önce İran'a açık ve net bir mesajdır.” ifadesi yer alırken, ABD’nin İsrail’e koşulsuz güven ve kararlılıkla yaklaştığı vurgulandı.

“İsrail'e savaş dayatıldı; gerçekliği dönüştürme fırsatı da öyle” başlıklı köşe yazısında ise, Gazze sorununu ortadan kaldıralım çağrısı yer aldı: “Mevcut durum İsrail'in artık sadece HAMAS'ı devirmek ve kabiliyetlerini yok etmekle kalmayıp aynı zamanda Gazze Şeridi'nin artık İsrail Devleti'ni ne siyasi ne güvenlik açısından ne ekonomik ne de başka bir şekilde rahatsız etmediği bir durum yaratabileceği anlamına gelmektedir.” “IDF 1948 savaşını andıran 'çok agresif' bir operasyon için emir bekliyor” köşe yazısında, yapılacak kara operasyonunun İsrail’in varlığı ve geleceği ile ilgili olduğu belirtildi.

YEİDİOT AHARONOT: ABD’DEN BEKLEYEBİLECEKLERİMİZ

İsrail’de en çok satılan gazeteler arasında yer alan ve 1930’dan bu yana yayın yapan Yeidiot Aharonot gazetesi ise ABD’den gelecek yardıma dikkat çekti.

“Gazze’ye kara harekâtı çok yakın, işte ABD'den bekleyebileceklerimiz” başlıklı analiz yazısında da şu ifadeler yer aldı: “Yüksek komuta kademesi saldırı planları yaparken, ABD'nin desteği İran'ın vekillerinin çok yönlü saldırılarını caydırmaya yardımcı olacak ve böylece İsrail ordusu eldeki hedefe odaklanabilecektir”

Sonraki Haber