İsrail, Lübnan’a da savaş açmanın peşinde: Gazze çıkmazını böyle aşacağını zannediyor
İsrail'in savaşı Lübnan'a yayma planı ciddileşti. Savaş kabinesinin konuyla ilgili karar aldığı öne sürülürken ABD ve BM'den de açıklamalar geldi. Prof. Dr. Cüneyt Akalın ve Prof. Dr. Hasan Ünal, gelişmeleri değerlendirdi.
7 Ekim 2023’ten beri Filistin’e yönelik saldırılarını sürdüren İsrail’in Lübnan’a da savaş açma ihtimali tartışılıyor. İsrail’deki savaş kabinesinin Lübnan sınırındaki gerilim gündemiyle toplanması, Lübnan’daki direniş gücü Hizbullah’ın da Güney Kıbrıs uyarısı ve İsrail askeri merkezlerinin fotoğraflarını yayınlaması gündem oldu.
Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Üyesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Akalın ve Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, İsrail-Lübnan gerilimini değerlendirdi. İki isim de Netanyahu hükümetinin Gazze’deki yenilgisini ört bas etme amacıyla dünyayı savaşa sürüklemeye çalıştığını belirtti. Akalın, “Hamas karşısındaki sıkışması İsrail’i deliliğe itebilir” dedi. Ünal’ın “İsrail hükümeti soykırımsal etnik temizlik yaptığı ama başarılı olamadığı Gazze çıkmazını böyle aşacağını zannediyor” sözleri dikkat çekti.
PENTAGON’DAN AÇIKLAMA
Önceki gün Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanlığı Sözcüsü General Pat Ryder, İsrail-Lübnan sınırındaki ısınmanın bölgesel bir savaşa dönme olasılığından kaygılı olduklarını söyledi. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre de ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'ın Lübnan'da olduğunu bildirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres cuma günü “Dünya, Lübnan’ın bir başka Gazze olmasını göze alamaz. İki tarafı da acilen barışa yeniden bağlılık göstermeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Son olarak İsrail Dışişleri Bakanı İsrail Katz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail, Hizbullah terör örgütünün topraklarına ve vatandaşlarına saldırmaya devam etmesine izin veremez ve yakında gerekli kararları alacağız” cümlelerini kurdu.
‘TEK CEPHELİ OLMAYACAKTIR’
Prof. Dr. Hasan Ünal, savaş kararının verildiğini iddia etti. “İsrail Amerika'nın işbirliğiyle savaşı Hizbullah'a doğru genişletmek üzere. Aksine çok önemli gelişmeler olmazsa önümüzdeki günlerde tam bir savaş başlayabilir. İsrail hükümeti soykırımsal etnik temizlik yaptığı ama başarılı olamadığı Gazze çıkmazını böyle aşacağını zannediyor” ifadelerini kullandı. ABD’nin böyle bir hamlede İsrail’in arkasında durmaya devam edeceğini kaydeden Ünal şöyle anlattı:
Hizbullah ile savaş tek cepheli olmayacaktır ve Hizbullah füzeleri İsrail'i vurdukça İsrail hükümeti açısından durum daha da kötü bir çıkmaza dönüşebilir. Amerika ise adeta İsrail'in emir eri gibi hareket ediyor. Zaman zaman Netanyahu'yu eleştirip silah ve mühimmat sevkiyatını yavaşlatsa da son tahlilde İsrail'le birlikte hareket ediyor.
‘İRAN KARŞITLARININ TEZGÂHINA GELMEMELİ’
İsrail’in çıldırmış olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hasan Ünal, savaşın genişlemesi durumunda Türkiye’nin çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki İran karşıtlığı konusunda uyarılarda bulunan Ünal şöyle devam etti:
Rusya ve Çin'in ABD'nin zor durumunu seyrettikleri bu savaşta acaba Moskova Husilere/Hizbullah'a ABD'yi vurmaları için güçlü füzeler verir mi? Ukrayna'da Batı'nın kendisine yaptırdıklarına vereceği böyle bir karşılık üzerine İsrail Lobisi Biden hükümetine Ukrayna hakkında ne der? Çıldırmış görünen İsrail'in savaşı genişletme çabaları bölgeyi uzun süre meşgul edecek görünüyor. Kısacası hatta İran'ı da intihar senaryosu gibi savaşın içine çekmeye çalışabilirler. Türkiye'nin dengeli ve dikkatli çizgisi çok önemli. Yeminli İran karşıtlarının tezgâhına gelmemeli.
‘NETANYAHU’NUN SONUNU GETİREBİLİR’
Prof. Dr. Hasan Ünal, yorumunu Hizbullah’a ilişkin tespitlerle bitirdi:
Hizbullah Netanyahu'nun ve hatta İsrail'in sonunu getirebilir. İsrail Hizbullah'a karşı her çatışmada geri adım atmak zorunda kaldı. En son 2006 yılında çok ağır İsrail bombardımanı altında İsrail'e büyük kayıplar verdirmiş, sırasıyla yerleşim yerlerini vurmaya başlamış ve nihayetinde Tel Aviv'i de vurmuştu. Son günlerde çatışmalar artınca Hizbullah silahlarının bir kısmını sergiledi. Bir yandan Demir Kubbe'nin baş edemeyeceği bir ateş gücü ortaya koyarken öte yandan da elindeki İHA'larla İsrail'in bütün askeri tesislerinin canlı yayın fotoğraflarını çekebildiğini gösterdi. İsrail hava savunma radarlarının bu İHA'ları görememesi ciddi bir durum olsa gerek. Öte yandan Gazze'de Hamas yok edilemediği gibi Amerikan askeri analistlerinin yazdığı gibi gücünü artırmış durumda çünkü bütün Gazze ve hatta Batı Şeria'nın Hamas'la ideolojik olmasa da mücadele anlamında birleştiği, bütünleştiği gözlemlenebiliyor.
‘ORGANİZE VE DİSİPLİNLİ BİR ÖRGÜT’
Prof. Dr. Cüneyt Akalın, savaşı Lübnan’a yayma çabasının zor bir karar olduğunu savundu. Hizbullah’ın Beyrut’taki egemenlik ve gücünün küçümsenemeyeceğini aktaran Akalın, Batı’nın da Hristiyan nüfus nedeniyle gözünü kolay karartamayacağı görüşünü paylaşı. “İsrail’in Güney Beyrut’u hedef alması bir süre sonra bütün Lübnan’ı hedef alması şeklinde anlaşılabilir” diyen Akalın şunların altını çizdi:
2014 yılında Vatan Partisi heyeti olarak Lübnan’a gittik. Hizbullah’ın konuğu olma şansını bulduk. Sosyal bölgeler ve korunaklı alanlar da dahil olmak üzere pek çok yeri gezdik. Akademisyenler, din adamları ve üst düzey Hizbullah mensupları ile görüştük. Hizbullah, Şii kimliği nedeniyle İran’a çok yakın olarak lanse edilse de İran’dan bağımsız bir güç ve ayrılan yönleri de var. Güney Beyrut’un büyük bölümü zaten kontrollerinde. Bunların şunun için anlatıyorum: Son derece organize ve disiplinli bir yapı. Zaten 2006’da da görüldü: Yaman bir direniş örgütü Hizbullah.
‘KOLAY DEĞİL AMA DELİLİK OLABİLİR’
Akalın, İsrail’in HAMAS’la bile baş edemediğini öne sürerek şu değerlendirmeleri yaptı:
“Hizbullah, Hamas’a göre hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok daha güçlü. Orada yaşayan Hristiyanları da kazanmış. Zaten onlarla siyasi ittifak halinde. İran-Suudi yakınlaşması vesilesiyle Sunnilerle buzların eritilebilecek olması nedeniyle geçmişe göre bu da bir avantaj. Lideri Nasrallah kitleler tarafından çok sevilen ve güvenilen bir lider. Lübnan sokaklarında gezdiğinizde bunu samimi bir şekilde de görüyorsunuz. Yani İsrail’in Güney Beyrut’u hedef alması bir süre sonra bütün Lübnan’ı hedef alması şeklinde anlaşılabilir.
“O bakımdan savaşın Lübnan’a genişletilmesi hiç kolay değil. Burada Hristiyan nüfus nedeniyle Batı’nın Lübnan’ın ezilmesini kolay kolay göze alamayacağını da not düşebiliriz. Hizbullah’ın da Güney Kıbrıs’ı vurması kolay değil. Hizbullah, Ortadoğu savaşına öncülük yapmaz. Ama bir direniş gücü olarak hep varlığını hissettirecektir. Fakat Hamas karşısındaki sıkışması İsrail’i deliliğe itebilir.”