Refah’ta akan kan ABD’nin ellerinde

Tel Aviv rejimi, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) Refah operasyonunun durdurulması emri ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı'nın İsrailli liderler hakkında tutuklama istemine rağmen Gazze'nin en güneyindeki kentte yeni bir katliama imza attı. İsrail güçleri perşembe gecesi, Refah'tan tahliye edilen binlerce mültecinin sığındığı ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) kurduğu çadır kampına, en az sekiz füze ve her biri 907 kg ağırlığında bombalarla havadan saldırdı. İlk açıklamalara göre aralarında bebek ve çocuklarında bulunduğu en az 40 sivil yaşamını yitirdi, önemli bir bölümü ağır olmak üzere yüzlerce kişi yaralandı.

‘GÜVENLİ’ DEDİĞİ KAMPTA KATLETTİ

İsrail ordusu, haftalardır Refah'tan yüzbinlerce Filistinliyi “güvenli” olduğunu iddia ettiği kamplara zorla tahliye ediyordu. Katliamın yaşandığı kamp da bunlardan birisi. Yerel kaynaklara göre hedef alınan bölge ise yüz bin mülteciyi kapsıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, Refah kentinde bu kadar çok yaralıyı kaldırabilecek bir hastane olmadığını söylerken, yerel basın “çok sayıda ölü ve yaralının hala kampta olduğunu, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin onlara ulaşmakta güçlük çektiğini” ayrıca “bombalama nedeniyle kampta çıkan yangının sürdüğünü” bildirdi.

UNRWA kampından gelen ve birçok sivilin yanarak öldüğünü, vücutların parçalandığını gösteren korkunç görüntüler, insaniyete dair hiçbir kuralı tanımayan İsrailli liderler üzerinde oluşturmaya çalışılan uluslararası baskının yetersizliğini ve herhangi bir caydırıcılığı olmadığını bir kez daha ortaya koyuyor. Ayrıca bu son katliam yeniden ve kesin olarak gösteriyor ki Refah'ta “güvenli bölge” yok; İsrail ordusu önce sivilleri tahliye ediyor sonra da onları zorla yerleştirdiği kamplarda katlediyor.

DİRENİŞ’TEN ‘AYAĞA KALKIN’ ÇAĞRISI

HAMAS'tan yapılan açıklamada, perşembe gecesi işlenen suçun “bir meydan okuma, tam bir pervasızlık ve Refah'a yönelik saldırganlığını durdurmasını talep eden UAD kararını hiçe saymak” olduğunu belirterek katliamdan “ABD Başkanı Joe Biden'ı sorumlu” tuttu. Direniş, Filistin halkına ise şu çağrıda bulundu: “Bu akşam işgal ordusunun yerinden edilenlerin çadırlarına karşı gerçekleştirdiği korkunç Siyonist katliam ışığında Batı Şeria, Kudüs, işgal altındaki topraklar ve yurt dışındaki halk kitlelerimizi ayağa kalkmaya ve Filistinlilere karşı devam eden Siyonist katliama karşı öfkeyle yürümeye çağırıyoruz.” İslami Cihad, saldırının “işgalcinin sahada yaşadığı askeri başarısızlığın derinliğini teyit ettiğini” belirterek, Gazze'de işlenen suçların “Amerika'nın çabaları, bazı Avrupa ülkelerinin politikaları ve Arap yönetimlerinin takındığı zayıf tutumdan kaynaklandığını” ifade etti. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ise Arap ulusunu ve dost ülkeleri savaş suçlarının ortakları olan “ABD ile Başkanı'nı” açıkça kınamaya çağırdı.

Filistin Yönetimi de saldırıya dair şu açıklamaları yaptı: "Bu iğrenç katliam, UAD'nin Refah'ın hedef alınmaması ve Filistin halkına koruma sağlamanın gerekliliği konusundaki açık ve net kararı başta olmak üzere uluslararası meşruiyete sahip tüm kararlara bir meydan okumadır.”

‘SOYKIRIM SUÇLULARI MAHKEMEYE’

İsrail parlamentosunun muhalif isimlerinden Milletvekili Ofer Cassif sosyal medya platformu X'te, "Refah'ta katliam. Gazze'nin soykırım suçluları mahkemeye.” diye yazdı. Refah sınırının diğer tarafında bulunan ve dolayısıyla krizin direkt olarak içerisinde yer alan Mısır saldırıyı derhal kınadı ve İsrail ordusunun söz konusu saldırılarıyla savaş zamanında sivillerin korunmasına ilişkin 1949 tarihli 4. Cenevre Sözleşmesi'ni ihlal ettiğini vurguladı.

Suçlamaların odağındaki Washington'dan ilk gelen açıklamalar, “saldırıyla ilgili durumun takip edildiği ve bilgi toplandığı” yönünde oldu. Tel Aviv rejiminin ordusu ise saldırının düzenlendiği kampta Batı Şeria'da etkin iki HAMAS yetkilisinin öldürüldüğünü ve sivil kayıpların “farkında olduğunu” iddia etti. Öğlen saatlerine doğru İsrail'in en üst düzey Askeri Savcısı Tümgeneral Yifat Tomer Yerushalmi Refah'a düzenlenen hava saldırısını “çok vahim” olarak nitelendirdi.

Görgü tanıkları, "İsrail ordusunun bombardımanı kamptaki çok sayıda çadırın yıkılmasına ve yanmasına neden oldu. Bu kamp, binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı Refah kentinde İsrail ordusunun boşaltılmasını istediği bölgede yer almıyor" dedi. Tanıklar, İsrail savaş uçaklarının kampa en az 8 roketle saldırı düzenlediğini belirtti.