İsrail önce Suriye'ye sonra Lübnan'a saldırdı
İsrail Suriye'nin başkenti Şam'da bir binayı hedef aldı. Saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiği 3 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail daha sonra Lübnan'ın başkenti Beyrut'u vurdu.
İsrail Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Mezze Mahallesi'nde bir binayı hedef aldı. İsrail'in saldırısının şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın damadı Hasan Cafer Kessir'e yönelik olduğu iddia edildi. Kessir'in durumuna dair henüz bir bilgi bulunmuyor.
Suriye Resmi Haber Ajansı SANA'nın askeri kaynağa dayandırdığı haberinde, İsrail yerel saatle 17.25 sularında Mezze Mahallesi'ndeki bir binayı hava saldırısıyla hedef aldı
Haberde, "Saldırıda 3 sivil hayatını kaybetti, 3 sivil yaralandı. Bölgede maddi hasar oluştu." ifadesi kullanıldı.
İsrail güçleri önceki gece de Mezze'de birden fazla askeri noktaya hava saldırıları düzenlemişti.
İsrail makamlarından saldırıya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
İSRAİL BEYRUT'U YİNE VURDU
İsrail, Şam'a yönelik saldırısından sonra Lübnan'ın başkenti Beyrut'a saldırdı. İsrail'in saldırısında kaç kişinin hayatını kaybettiği henüz bilinmiyor. İsrail'in Hizbullah'a ait olduğu düşünülen üç ana hedefi vurduğu iddia ediliyor.
İsrail'in bölgedeki insanları uyarmadığı da iddia ediliyor.
İSRAİL'İN SALDIRILARI SONRASI RUSYA'DAN AÇIKLAMA GELDİ
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, düzenlediği haftalık basın toplantısında AA muhabirinin, "Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun bitiminden hemen sonra Tel Aviv'in savaşı Lübnan ve Yemen'e kadar genişletmesinin ardından BM'nin İsrail'in saldırganlığını durdurabileceğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusunu cevapladı.
BM'nin, İsrail'in saldırganlığını durdurma potansiyelinin bulunduğuna işaret eden Zaharova, bir yıldır süren Arap-İsrail çatışmasının bölgesel bir savaşa dönüştüğünü ve eşi benzeri görülmemiş şekilde kan döküldüğünü belirtti.
Zaharova, bu durumun uluslararası toplumun ciddi tepki vermesini gerektirdiğini kaydederek, bu tepkinin de BM'de geliştirilmesinin mümkün olacağını ifade etti.
'SÜRECİ ABD VE İSRAİL TIKADI'
Derhal ateşkes, güvenli insani erişimin sağlanması ve barış sürecinin yeniden başlatılması yönünde başta BM Genel Kurulunda olmak üzere geniş bir fikir birliğinin ortaya çıktığını anımsatan Zaharova, bu süreci ise ABD ve İsrail'in tıkadığını dile getirdi.
Bir yıl önce HAMAS'ın, sadece Gazze'dekilerin değil, milyonlarca Filistinlinin toplu olarak cezalandırılması için bahane haline getirildiğini söyleyen Zaharova, binlerce Filistinlinin yanı sıra şimdi de Lübnanlılar, Yemenliler ve Suriyelilerin öldürüldüğünü vurguladı.
İnsani yardım çalışmaları açısından da modern tarihin en büyük kaybının yaşandığına işaret eden Zaharova, şu ifadeleri kullandı:
"Yalnızca Gazze Şeridi'ndeki ölüm ve yaralanma sayısının, son 10 yılda Ukrayna'daki kriz mağdurlarının sayısının iki katından fazla olduğunu vurgulamak istiyorum. Bu rakamları söylemek doğru mu? İnsani açıdan konuşursak, bunun adil olduğunu düşünmüyorum. Ama başta ABD olmak üzere Batılı uluslararası kuruluşlarda sürekli olarak atıfta bulunulan siyasi konuları tartışıyoruz. Eğer Ukrayna'daki insanlar onlar için önemliyse, belki başka insanlar da onlar için önemlidir. Bunu neden görmüyorlar? Bu trajedinin Orta Doğu'da devam etmesinin nedeni ABD'nin başarısız politikasıdır."
ABD'NİN ROLÜNE DİKKAT ÇEKTİ
Washington'un özellikle veto hakkını kullanarak BM Güvenlik Konseyinin çalışmalarını engellediği, İsrail'e silah, mühimmat ve istihbarat sağlamasının bir sır olmadığını dile getiren Zaharova, modern tarihte benzeri görülmemiş mağduriyetlerin yaşandığını belirtti.
Zaharova, "Rusya, çatışmanın daha da genişlemesini önlemek, Orta Doğu'da kalıcı ve uzun vadeli barış ve güvenliğin sağlanması için gerekli koşulları yaratmak için başta Güvenlik Konseyi ile BM Genel Kurulu olmak üzere mümkün olan her türlü çabayı gösteriyor ve göstermeye devam edecek. Bunun önkoşulu, İsrail ile barış ve güvenlik içinde bir arada var olan, iki devletli modele dayanan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıdır." diye konuştu.