İsrail'de kriz: Netanyahu, Yargı ve Gallant'a karşı

Savunma Bakanı'nın istihbarat şefleriyle görüşmesini engellediği ortaya çıkan Başbakan'a bir kötü haberde Yüksek Mahkemeden geldi. Yargının hükümetin 'yargı reformunu' durdurma kararı Netanyahu'nun canını sıkarken, Tel Aviv'in hangi sebeple Gazze'den asker çektiği tartışılıyor

İsrail basınına göre Başbakan Binyamin Netanyahu, Savaş Kabinesi toplantısına istihbarat birimi başkanlarının katılımını engelliyor. Çıkan haberlere bakılırsa Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin de katılımıyla yapılan son görüşmeye Mossad Şefi David Barnea ve iç istihbarat birimi Shin Betin Başkanı Ronen Bar'ın katılımı Netanyahu engeline takıldı.

Haberlere göre Gallant, Barnea, Bar ve Halevi, Netanyahu'nun onayına sunulmak üzere İsrail-HAMAS savaşındaki askeri operasyonlarla ilgili acil bir görüşme yapacaktı. Başbakan'ın, Savunma Bakanı'nın üst düzey askeri ve güvenlik yetkilileriyle görüşmesini engelleme yetkisine sahip olmadığı ancak hem Mossad hem de Shin Betin doğrudan Başbakanlık Ofisine bağlı olduğu ifade edildi.

'NETANYAHU, SAVUNMA BAKANI'NA GÜVENMİYOR'

İsrail'de yayın yapan Kanal 12'ye göre Savunma Bakanı Gallant, en az iki kez Mossad Şefi Barnea'yı rehinelerle ilgili toplantılara katılmaya davet etmiş fakat Netanyahu'nun ofisinden buna onay verilmediğine dair mesajlar almıştı. Haber kanalında yapılan yorumlarda, Başbakan'ın Savunma Bakanı'na “duyduğu güvensizliğin arttığı ve bunun olası güvenlik sonuçlarına ilişkin soru işaretleri doğurduğu” vurgulandı.

Başbakanlık Ofisinden dün yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Gallant'ın üzerinde böyle bir kısıtlama olmadığı ve Mossad Şefi'nin programı elverdiği sürece Gallant ile görüşmekte serbest olduğu söylense de Shin Betin Başkanı Ronen Bar için aynı sözlerin sarf edilmemesi dikkat çekti.

NETANYAHU 'KÜPLERE BİNDİ'

Her ne kadar Savunma Bakanı Gallant ve Başbakan Netanyahu devam eden savaş sırasında uyum içinde çalıştıklarını kamuoyuna açıklamış olsalar da, “aralarındaki çatlaklar” daha önce de dikkat çekmişti.

Ynet haber sitesine göre Mossad Şefi Barnea rehine anlaşmasını görüşmek üzere Paris'e yaptığı gizli geziden döndüğünde Savunma Bakanı Gallant, Başbakan'ı atlatarak Mossad Şefi'nden brifing talep etmiş, bu girişim Netanyahu'yu “küplere bindirmişti.”

AYNI BİNADA AYNI ANDA FARKLI BASIN TOPLANTILARI

Yine Gallant'ın savaşın başlangıcında “İsrail ordusunun Lübnan'da Hizbullah'a karşı büyük bir harekat başlatması için yoğun baskı yaptığı ancak Netanyahu'nun bu fikre karşı çıktığı ve nihayetinde engellediği” belirtiliyor.

Aralık ayı başında ikili Tel Aviv'de aynı binada birkaç dakika arayla ayrı basın toplantıları düzenlemişti. Kendisine bu konu hakkındaki görüşleri sorulan Netanyahu, “Savunma Bakanı'na bu akşam ortak bir basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. O ise kendi kararını verdi.” ifadelerini kullanmıştı. Gallant'ın ofisi ise o dönemde "bazen birlikte bazen de ayrı ayrı basın toplantıları düzenliyoruz" şeklinde kaçamak bir yanıt vermeyi tercih etmişti.

GALLANT GÖREVDEN ALINMIŞTI

Netanyahu ile Gallant gerilimi 2023'ün başlarına dayanıyor. O dönemde, tartışmalı yargı revizyonu yasasını geçirmek için acele edilmesinin kamuoyu tarafından onaylanmadığını ifade eden Gallant, Netanyahu tarafından görevden alınmıştı.

Sürtüşmenin ardından İsrail'de daha önce benzeri görülmemiş spontane kitlesel protestolar yaşanmış, bunun üzerine Başbakan, kararı sessizce geri çekerek Gallant'ı görevinde bırakmıştı.

MAHKEME KARARI 'DÖNÜM NOKTASI'

Netanyahu'nun dertlerine bir yenisi ise İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından eklendi. Yargı organının üyeleri, yargıçların “mantıksız” buldukları hükümet kararlarını veto etmelerini engelleyen yasayı bozma yönünde oy kullandı. Mahkemenin kararı, İsrail hükümetinin tartışmalı yargı revizyonunun önemli bir bileşenini iptal ederek, ülkenin Filistin'e karşı sürdürdüğü savaştan önce İsrail toplumunda gözlenen çatlakları yeniden ortaya çıkarabilecek bir “dönüm noktası niteliğinde.”

Planlanan revizyon aylarca süren kitlesel protestolara yol açmış, hükümetin yargı ve yasama organları arasında anayasal bir krizi tetikleme noktasına getirmişti.

'CESARETİMİZ KIRILMAYACAK'

Netanyahu'nun müttefiki ve revizyonun mimarı olduğu belirtilen Adalet Bakanı Yariv Levin, mahkemenin kararını eleştirerek bunun "son dönemde askerlerimizin cephedeki başarısı için gereken birlik ruhunun tam tersini" gösterdiğini söyledi. Levin, hükümetin planını kısa vadede yeniden canlandırmaya çalışıp çalışmayacağını belirtmedi fakat karar "cesaretimizi kırmayacak" ifadelerini kullandı.

'NETANYAHU'NUN VASIFSIZ DOSTLARI'

İsrailli muhalifler, Netanyahu'nun “makullük standardını ortadan kaldırmaya çabaladığını”, bunun da “yolsuzluğa ve vasıfsız dostlarının önemli pozisyonlara uygunsuz şekilde atanmasına kapı açtığını” savunarak kararın önemine işaret etti.

Sonuç olarak alınan kararın Yüksek Mahkemenin kritik gözetim rolünü vurguladığı belirtilirken analistler, “Netanyahu ve müttefiklerinin yargıyı zayıflatmaya çalışarak, ülkenin güç dengelerini aşındırmaya ve bağımsız yargı organı üzerinde güç sağlamaya çalıştığını” söylüyor.

İsrail basınında yer alan haberlerde, Netanyahu hükümetinin “kararı görmezden gelmeye karar vererek, devletin hangi organının nihai yetkiye sahip olduğu konusunda anayasal bir hesaplaşmaya zemin hazırlayabileceği” öne sürülüyor.

EKONOMİK ZORLUK BİRLİKLERİ GERİ ÇEKMEYE ZORLADI

İsrail, Gazze'den bazı birliklerini bu hafta içinde çekeceğini açıkladı. Kararın, sivil kayıpları azaltmaya yönelik Biden yönetiminin baskısıyla alındığı iddia edilse de ordunun sahadaki taktiklerini değiştirebileceğinin de bir göstergesi olduğu vurgulandı. Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, her ne kadar tüm Batı basınında dillendirilse de ABD'den gelen “daha düşük yoğunluklu operasyonlara kademeli geçiş” baskısından bahsetmedi, bunun yerine savaşın ülkeye getirdiği ekonomik yüke değindi. Sözcü, birliklerin geri çekilmesinin “ekonomi üzerindeki yükü önemli ölçüde hafifleteceğini ve gelecek yıl yapılacak askeri faaliyetler için güç toplamalarına olanak tanıyacağını" söyledi.

EKONOMİ DARBE YEDİ

The Washington Post'un haberine göre İsrail'in savaş için 300 binden fazla yedek askeri seferber etmesi, “özellikle yüksek teknoloji sektöründeki işgücüne bir darbe indirdi.” Haberde yer verilen ekonomistler, savaşın hükümete yaklaşık 18 milyar dolara yani günde 220 milyon dolara mal olduğunu tahmin ediyor. İsrail Merkez Bankası Başkanı Amir Yaron pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Ekonominin uğradığı olumsuz etkinin önemli olduğu bizim için açık" dedi ve “mevcut harcamalara ek olarak gelecekteki savunma bütçesinin kalıcı olarak büyümesi bekleniyor.” ifadelerini kullandı.

LÜBNAN SINIRINA DESTEK

Ordu sözcüsü Hagari'nin açıklamasına göre iki tugay kısa süre içinde Gazze'den çekilecek bunu – henüz açıklanmayan bir tarihte – üç tugay daha izleyecek. Geri çekilecek beş tugayın binlerce askeri kapsadığı ifade edilse de Hagari, kesin bir sayı vermekten kaçınarak, çatışmaların 2024 boyunca süreceğini sözlerine ekledi.
Geri çekilmenin nedenlerinden birinin de kuzeyde Hizbullah güçleriyle süren çatışmaların her geçen gün biraz daha şiddetlenmesi olduğu belirtilirken Reuters'e konuşan bir yetkili, “Gazze'den dönenlerin hepsi evlerine dönmeyecek; çatışmanın daha da kızışacağı korkusu nedeniyle bazıları Lübnan sınırına gönderilecek.” ifadelerini kullandı.

UÇAK GEMİSİ GİDİYOR BAŞKASI GELİYOR

Diğer yandan USS Gerald R. Ford uçak gemisi ve beraberindeki savaş gemilerinin Doğu Akdeniz'den çekileceğinin açıklamasının ardından yerlerini The Guardian gazetesinin haberine göre amfibi saldırı gemisi USS Bataan ve ona eşlik eden savaş gemileri USS Mesa Verde ve USS Carter Hall alacak.

Sonraki Haber