İsrail birbirini yiyor

Küslükler, özür talepleri, iç kemiren şüpheler, Genelkurmay Başkanı'nın üstünü aramalar... Tel Aviv’in menüsünde yine yok yok. Savaş uzadıkça kördüğüme dönüşen sorunlar, kaynayan kazanı çeşnilendirirken, yemeğe son dokunuşu Harediler yapacak gibi görünüyor

Tel Aviv'in zirvelerinde yine fırtınalar kopuyor. İsrail Başbakanı çarşamba akşamı güvenlik ve askeri kurumların yöneticilerini “Başkanı Biden'ın müzakerelerle ilgili planını kendisine dayatmakla” suçladı. Ateşkesin belirsizliği, rehinelerin çaresizliği, askeri kayıplar, mühimmat ile insan gücü sıkıntısı, Haredilerin durumu ve Gazze'nin geleceğine dair sorular arttıkça liderler iştahla birbirini yiyor.

KÜSKÜNLÜK VE GÖREVDEN ALMA

İsrailli bir güvenlik yetkilisi Kanal 13'e yaptığı açıklamada “anlaşmanın durumunun iç açıcı olmadığını” belirtti. Başbakan'ın Filistinli savaşçıların geri dönüşünü engellemek için Netzarim Koridoru'nda varlık göstermek gibi “HAMAS'ın asla kabul etmeyeceği koşullar öne sürdüğünü” söyledi. Basın organları; İsrail ordusu, Şin Bet ve Mossad yetkililerinin “ilk kez Netanyahu ile Savunma Bakanı Yoav Galant arasındaki kişisel ve siyasi çatışmanın savaşın yönetimine zarar verdiği” uyarısında bulunduğunu bildiriyor.

Kaynaklara göre Netanyahu ile Galant birbirine “küstü.” Sadece resmi görüşmelerde “mecburen” konuşuyorlar. Bir başka güvenlik kaynağı ise şunları söyledi: “Uzun zamandır Başbakan, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı arasında üçlü bir toplantı yapılmadı.”

Kanal 13'e konuşan bir başka kaynak ise Tel Aviv'in “Gazze'de ertesi gün” konusunda bir karara varamamasının nedenlerinden birinin, Netanyahu'nun Galant'ın sunduğu planı kabul etmemesi olduğunu üstelik Savunma Bakanı'nın planının Başbakan'ınkinden pek de uzak olmadığını aktardı. Kanal 12'nin haberine göre Netanyahu ve diğer üst düzey Likud yetkilileri ile Galant arasındaki sert üslubun ardında yatan neden Netanyahu'nun Galant'ı bir an önce görevden alma niyeti. Haberlere bakılırsa son aylarda iktidar partisi Likud içinde Galant'ın “koalisyonun bir parçası olmadığı”, “görevinden alınması” ve “Likud'dan ayrılmaya zorlanması” gerektiği yönünde değerlendirmeler artıyor.

ZIT KARDEŞLER

İsrail Başbakanı, kendisine uzatılan her mikrofona savaşın tüm hedeflere ulaşana kadar süreceğini söylemeye devam ederken, Savunma Bakanı çarşamba günü şu açıklamayı yaptı: “Kaçırılan insanları evlerine döndürmek ulusal bir sorumluluk ve görevdir. Takas anlaşması için bir pencere var ve koşullar bunun için olgun. Çocuklarımızı eve geri getirmeliyiz. Anlaşmayla ilgili vereceğimiz herhangi bir karar, birtakım zorluklara yol açacaksa da bununla yüzleşmek zorundayız." Bu sözleri dinlerken Netanyahu'nun küplere bindiğini hayal etmek güç değil.

GENELKURMAY BAŞKANI'NA ÜST ARAMASI

Netanyahu'ya yakın isimler olduğu belirtilen kaynaklar Savunma Bakanı'nı, Başbakan'ın imajını zedelemek amacıyla Savaş Kabinesinin gizli toplantılarının içeriğini sızdırmakla da suçluyor. Bu konu temmuz ayı başında da gündeme gelmişti. İsrail basını o günlerde, Netanyahu'nun sızıntılara mani olmak için Galant, Mossad ve Shin Bet şefleriyle ateşkes anlaşması hakkında yapacağı toplantıları “kendi evinde düzenlenme” girişimlerinde bulunduğunu belirtmişti.

Netanyahu'nun ofisi diğer bir önlem olarak subaylardan güvenlik toplantılarına getirdikleri kayıt cihazlarını dışarda bırakmalarını istiyor. Askerlerin konuşmaları kaydetmelerinin standart ve gerekli prosedür olduğu belirtilirken, Kanal 13 şu anekdotu aktarıyor: “Başbakanlık Ofisinin güvenliğinde görevli bir kadın çalışan, Genelkurmay Başkanı'nın kayıt cihazı taşımadığından emin olmak için üst araması yapmak istedi.” Olayın ne zaman yaşandığı ordunun başındaki isim Herzi Halevi'nin nasıl bir tepki verdiği haberde belirtilmese de “büyük bir skandalın” ucundan dönüldüğü aktarılıyor.

KARŞILIK ALAMAYAN ÖZÜR TALEBİ

Halevi ise Netanyahu'ya ne kadar öfkeli olduğunu çarşamba akşamı bir başka konu üzerinden açıkça dile getirdi. Başbakan cumartesi günü ordunun “HAMAS'a yeterli baskıyı uygulamaması yüzünden son aylarda rehine görüşmelerinde ilerleme kaydedilmediğini” söylemişti. Netanyahu, “müzakerelerde ilerleme sağlanması için Refah'a girilmesini emrini verdim” diye eklemişti. Halevi tepkisini "Bu ifadeler ciddidir, Başbakan'ın özür dilemesini talep ediyorum" diyerek dile getirdi. Ancak Netanyahu'nun şu ana kadar özür dilemediğini de aktardı. Başbakanlık Ofisi, Halevi'nin Netanyahu'dan özür talep ettiğinden haberdar olmadığını açıkladı!

O TARİHE DİKKAT

İsrail ordusu, pazar gününden itibaren Haredilere ilk askere alma emirlerini göndermeye başlayacağını açıkladı. Bildiride kararın “halkın ordusu olmak için ve güvenlik sorunları karşısında artan operasyonel ihtiyaçlar ışığında” verildiği aktarıldı.

Haredilerin dini ve siyasi liderliği, topluluğun askere alınmasına yönelik her türlü çabaya şiddetle direniyor ve protesto ediyor. Gelişmelerin daha da büyük siyasi ve toplumsal çalkantılara gebe olduğu şimdiden aşikar.

Açıklamanın ardından Harediler bir kez daha sokaklara indi. Otoyolları kapattı. Polis gösterinin yasadışı olduğunu ilan ederek, protestocuları zorla dağıtmaya çalıştı. Atlı polisler ve tazyikli su ile yapılan müdahalelere rağmen göstericilerin dirençle yolda oturmaya devam ettiği görüldü.

Haredilerin önde gelen liderlerinden Haham Yitzhak Yosef çarşamba akşamı şunları söyledi: “Tüm bilgili kişiler yani Tevrat'ın evlatları, avantacı olsalar ve çalışmasalar bile askere gitmekten muaftır. Orada küfür var, kadın askerler, subaylar var. Orada korkunç şeyler var. Oraya gitmeyin, nokta.”

Sonraki Haber