Yasa tasarısı onaylandı: İsrailliler meclisi basmaya çalıştı

Yüksek Mahkemenin hükümet ve meclisin kararlarını (yasalar nezdinde) 'tutarsız' bulduğu takdirde aleyhte karar verebilme yetkisine sınır getiren söz konusu yasa tasarısı oylandı. Knesset önünde toplanan protestocular oylamanın yapıldığı Plenum Salonu'na girmek istedi, polis müdahale etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberine göre, 7 üyesi muhalefetten 9'u hükümetteki koalisyondan oluşan 16 üyeli Anayasa Komisyonunda, yargının hükümet üzerindeki denetimini sınırlayacak bir yasa tasarısı oylandı. Açıklamada 64 milletvekilinin yasa lehinde oy kullandığı, 120 Knesset üyesinden 56'sının ise karşı çıktığı belirtildi. Netanyahu hükümetinin geçirmeye çalıştığı ve ülkede haftalardır kitlesel gösterilere neden olan “yargı reformu” planının bir parçası olan tasarının, yasalaşması için ikinci ve üçüncü okumalarda oylanması gerekiyor. Söz konusu tasarının gelecek hafta Meclis'te oylamaya sunulması bekleniyor. Tasarının Meclis'te üç farklı oturumda onaylanması halinde, hükümetin aylardır direttiği tartışmalı "yargı reformu" paketinin en önemli maddelerinden birisi yasalaşmış olacak.

MUHALEFET TEPKİ GÖSTERDİ

Yasa tasarının onaylanması sonrası İsrail’deki muhalif kanadı halkı mücadeleye çağırdı. Bir çok lider twitter üzerinden çağrı yaparken, Muhalefetteki Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi ve Ulusal Birlik Partisi ortak açıklama yaptı.

Muhalefet lideri Yesh Atid Partisi Başkanı Yair Lapid twitter adresinde konuyla ilgili yaptığı paylaşımda şunları söyledi, “Gecenin içindeki hırsızlar gibi, hükümet şimdi makuliyetin ortadan kaldırılmasını onayladı ve anti-demokratik yolsuzluk yasaları dışında hiçbir şeyin onun için önemli olmadığını kanıtladı. Mücadele henüz bitmedi. İsrail Devleti'nin değerlerini terk etmeyeceğiz. Milyonlarca İsrailli sokaklara dökülüp İsrail bayrağını taşıyarak şunu söyleyecek: Teslim olmayacağız.” Muhalefetteki İşçi Partisi lideri Merav Michaeli ise şunları söyledi: "Darbe hükümeti bu gece İsrail demokrasisine bir saldırı gerçekleştirerek halka yalan söyledi ve demokrasiyi ayaklar altına aldı."

Yair Lapid

Michaeli bir tweet'inde şunları ekledi: "İsrail bir diktatörlük olmayacak - demokrasi zafer kazanacak."

Yisrael Beiteinu Partisi lideri Avigdor Lieberman ise tasarıyı "mantıksız ve demokrasiye ciddi zarar veren" bir tasarı olarak nitelendirdi. Lieberman, yasanın kabul edilmesi halinde “tüm kamu görevlilerinin (Başbakan Benjamin) Netanyahu ve ailesinin kişisel hizmetkarlarına dönüştürülmesi de dahil olmak üzere hükümetin hukuk danışmanının görevden alınması olasılığının temelini oluşturacağını” sözlerine ekledi.

Muhalefetteki Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi lideri ve eski Başbakan Yair Lapid ile Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz'ın yaptığı ortak açıklamada, Anayasa Komisyonun söz konusu yasa tasarısını kabul etmesi "ulusu parçalayacak" bir adım olarak nitelendirildi. Açıklamada, "Anayasa Komisyonunda bugün yapılan oylama, İsrail vatandaşlarını inciten, ulusu parçalayan tek taraflı bir adımdır." ifadeleri kullanıldı.

Netanyahu, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini 27 Mart'ta ertelediğini açıklamıştı.

Mayıs sonunda, 2023-2024 bütçesinin Meclis'ten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini açıklayan Binyamin Netanyahu, yakın zamanda hükümetin "yargı reformuna" ilişkin "pratik adımlar atacaklarını" ifade etmişti.

PROTESTOLAR DEVAM EDİYOR

İsrail hükümeti, binayı basan ve Knesset üyelerinin girişini engellemeye çalışan protestoculara rağmen yasa tasarısını oylamaya sunmakta ısrar etti. İsrail polisi, gösteriler sırasında düzinelerce protestocuyu tutukladı. Polis yaptığı açıklamada, Tel Aviv'de 16, İsrail'in merkezindeki bölgelerde 15, Kudüs'te 8 ve kıyı kenti Netanya yakınlarında üç kişinin tutuklandığını söyledi.

Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve diğer sağ politikalarına karşı çıkan protesto hareketi, 6 aydır ülke genelinde gösterilerine devam ediyor.

‘BU ZİYARET, MEYDAN OKUMADIR’

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in birkaç hafta önce Cenin’de düzenlediği saldırıların ardından, vatandaşların durumunu ve kampın yeniden inşasına yönelik çalışmaların ilerleyişini görmek için Cenin şehrini ziyaret etti. Başkan Abbas’ın Cenin kampındaki şehit mezarlığı ziyareti esnasında İsrail’e ait 7 askeri cip bölgeye yaklaşmak istedi. Filistin Başkanlık Muhafızları cipleri durdurarak, geri gönderdi. 2011’den bu yana bölgeye güvenlik koşulları nedeniyle nadir ziyaret düzenleyen Başkan Abbas, önemli açıklamalarda bulundu:

“Dirençli Cenin, dünyada mücadele ve kararlılığın simgesidir” diyen Abbas, “Cenin’in, işgal karşısında dimdik duran ve vatanı uğruna her şeyini, esirlerini ve yaralılarını feda eden bir kahraman olduğunu” vurguladı. Filistin lideri ziyaretinin, “bölgenin inşasını takip etmek ve aynı zamanda kendilerini yenmek ve saldırmak isteyen herkese bir meydan okuma olduğunu” belirtti.

“Filistinlilerin kararlı ve sabırlı kalacaklarını ve ayrılmayacaklarını” vurgulayan Abbas, “sökülen bir zeytin ağacının yerine bin ağaç dikeceğiz” dedi. Filistin için tek bir yasa ve otorite olduğuna dikkat çeken Abbas, Filistinlilerin bağımsız bir Filistin devleti kuracağını ve başkentinin Kudüs olacağını sözlerine ekledi. Başkan Abbas, Cenin’in inşasına mali yardımda bulunan Cezayir ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne teşekkür etti.

SAVUNMA BAKANI BAKÜ’YE GİDİYOR

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, dün iki günlük Azerbaycan ziyareti için Bakü’ye geldi. Gallant'ın Azerbaycan ziyaretinde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Azerbaycanlı mevkidaşı Zakir Hasanov ile görüşeceği belirtiliyor.

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada ziyaretin diplomasi, güvenlik ve teknoloji alanlarında ilişkileri geliştirmeyi hedeflediği ifade edildi.

KURAN-I KERİM’İN YAKILMASINI KINAMADILAR

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları ele almak üzere düzenlenen acil özel oturumda bazı Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle ABD ve İngiltere, Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırıları kınamayı reddetti. Cenevre'de, İnsan Hakları Konseyinin 53'üncü olağan oturumu devam ederken, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) çağrısı üzerine acil özel oturum düzenlendi. Son dönemde Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlık ve saldırılara ilişkin karar tasarısı, Konsey'de görüşüldü.

Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları ele almak üzere düzenlenen acil oturuma sunulan karar tasarısı, AB adına söz alan Belçika tarafından oylamaya götürüldü.

Oylama öncesi açıklamalarında bazı AB üyesi ülkelerin yanı sıra ABD ve İngiltere Kur'an-ı Kerim'i yakma provokasyonlarının kınanmasına ilişkin tasarıya "hayır" oyu kullanacaklarını beyan etti. Bazı ülkeler tarafından konuşmaların uzatılması üzerine Konsey, yarın tekrar toplanarak İİT’in kınama tasarısını oylama kararı aldı.

47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyinde alınan kararların bağlayıcılığı bulunmuyor ancak buradan çıkan görüş ulusal parlamentoların alacağı olası kararları etkiliyor. Ayrıca, uluslararası kamuoyu oluşturulması açısından bu kararlar önem taşıyor.

Sonraki Haber