İsrail’i HAMAS’ı ‘söküp atamıyor’ Kuzey yeniden ısınıyor

İsrail'in Gazze'ye yönelik sürdürdüğü savaş yedinci ayına girse de Tel Aviv rejimi, tüm sayısal, teknolojik ve maddi avantajların yanı sıra kayıtsız şartsız Batı desteğine rağmen hedeflerine hala ulaşabilmiş değil. HAMAS'ı Gazze'den “söküp atmayı” işgalin en önemli hedeflerinden biri olduğunu daha savaşın başında ilan eden ve iki yüz gündür bunu sayısız kere tekrar eden Tel Aviv, Filistin direnişini kara harekatının aylarca önce sona erdiği Gazze'nin kuzeyinden bile çıkaramadı.

BİR İLERİ BİR GERİ

Nitekim İsrail güçlerinin daha önce "HAMAS'tan büyük ölçüde temizlendiğini" ilan ettiği kuzey bölgelerinde çatışmalar yeniden başladı. ABD yayını Wall Street Journal'a (WSJ) göre bu durum, güneydeki Refah kentine saldırıya hazırlanan Tel Aviv için kazanımları pekiştirmenin ne kadar da zor olduğunun hakiki bir kanıtı.

WSJ'nin görüşlerine başvurduğu bir İsrailli yetkili, Gazze'nin kuzeyinin "savaşın ilk muharebe zamanlarını hatırlattığına" dikkat çekerek, "binlerce Filistinli savaşçının hala orada bulunduğunu" ve üç yüz bin kişinin de "hala orada yaşadığını" belirtti.

Gazze'deki operasyonları denetleyen İsrail ordusunun eski subaylarından Amir Avivi ise çatışmaların yeniden başlamasını şu sözlerle yorumladı: "En büyük zorluk savaşın ilk kısmı değil, güçlerinizin tüm alana yayılması ve bir bölgeyi kontrol etmesidir. Zorluk budur. Bu kontrolü sürdürmek ve derinleştirmektir."

İŞARETLERİ GELİYORDU

Geçen aylarda yaptığımız haberlerde gidişatın bu yönde olduğunu bildirmiştik. Önce HAMAS polislerinin Gazze kentinde sivil giysilerle devriye gezdiği daha sonra üniformalı olanların da kentsel alanda görüldüğü, sokaklarda omzunda RPG ile dolaşan direnişçilerin bulunduğu hatta HAMAS'ın memurlara kısmen maaş dağıtmaya başladığı haberleri sütunlarımıza konu olmuştu. Bir aydan az bir süre önce İsrail'in Şifa Hastanesi'ni tekrar kuşatmak zorunda kalması da daha önce “temizlendiği” belirtilen bölgeye HAMAS'ın yeniden geri döndüğünün bir başka işaretiydi. Bu süreçte uzmanlar sıklıkla Filistin direnişinin yeni oluşan koşullara uyum sağlama yeteneğinin ve İsrail ordusunun geri çekildiği bölgelere geri dönebilme maharetinin altını çizmişti.

‘İNATÇI BİR PARLAMA NOKTASI’

Çatışmaların odağı yavaş yavaş Gazze'nin güneyine kaysa da kuzeydeki gelişmeleri doğrulayan Amerikan yayını, bölgenin savaşta “inatçı bir parlama noktası” olmaya devam ettiğini kaydetti. WSJ'ye göre HAMAS savaşçıları "daha küçük birimler halinde yeniden toplandı ve gerilla taktiklerine yöneliyor."

Bir başka işaret de son dönemde İsrail ordusunun bölgeyi tekrar yoğun biçimde havadan bombalamaya başlaması. Yerel kaynakların bildirdiğine göre İsrail salı gecesi boyunca Gazze'nin kuzeyini son haftalardaki en ağır bombardımanlardan biriyle vurdu. Bölge sakinleri ayrıca İsrail tanklarının Gazze'nin kuzey ucundaki Beyt Hanun'una da yeni bir saldırı düzenlediğini aktardı. Tankların kentin içlerine doğru pek fazla ilerlemediği fakat silah seslerinin tüm kentte duyulduğu bildirildi.

Bombardımanın ise Beyt Hanun ve Cibaliye'nin doğusunda yoğunlaştığı ve diğer bölgelerde de devam ettiği bilgisi verildi. Yerel kaynaklar birkaç saniye içinde en az on saldırıdan bahsediyor. Beyt Hanun'un hemen batısında, Beyt Lahiya'da Filistinli sağlık görevlileri ve medya, saldırıların bir camiyi ve “havadan atılan yardımları toplamak için sahil yolunda toplanan kalabalığı hedef aldığını” söyledi. Görgü tanıklarından Um Muhammed, "Savaşın başından beri yaşadığımız dehşet gecelerinden biriydi. Tankların ve uçakların bombardımanı hiç durmadı." dedi.

TAHLİYE EMRİ: ‘TEHLİKELİ BÖLGEDESİNİZ’

Andrey, İsrail Savunma Kuvvetleri'nde Yarbay rütbesiyle görev yapıyor ve IDF Sözcü Birimi'nin Arap medyası bölümünün başında bulunuyor.

Yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyine ne zaman döneceği ateşkes müzakarelerinin kilit noktalarından biri ola dursun, İsrail yine salı günü bölge sakinleri için “yeni bir tahliye emri” verdi.

İsrail Ordusu Sözcü Birimi'nin “Arap medyası bölümü”nün başında bulunan Yarbay Avichay Adraee'nin yaptığı açıklamada Beyt Lahya kentinde yaşayanların diğer bölgelere taşınmaları istendi. Adraee etkilenecek bölgelerin bir listesini de yayımladı. Uyarıda, "Tehlikeli bir çatışma bölgesindesiniz" denildi. Yarbay, İsrail ordusunun bölgedeki "terör altyapısına" karşı harekete geçeceğini de sözlerine ekledi. Avichay Adraee'nin ataları arasında Türk Yahudileri olduğunu da ilginç bilgi olarak aktaralım.

EBU UBEYDE TEKRAR SAHNEDE

Savaşın 200. gününe girilmesi vesilesiyle HAMAS'ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail'in Gazze'de "sıkışmış durumda" olduğunu ve ateşkes için yapılan arabuluculuk çabalarını baltaladığını söyledi.

Ebu Ubeyde, "İşgalciler topraklarımızda olduğu sürece saldırılarımızı ve direnişimizi sürdüreceğiz.” dedi ve müzakerelerdeki önceliklerini "Saldırıların durması, düşmanın çekilmesi, yerinden edilenlerin geri dönmesi, yeniden imar ve ablukanın kaldırılması” olarak sıraladı.

Askeri Sözcü cephenin genişlemesini ve İran'ın katkılarını ise şu sözlerle ifade etti: “Çeşitli cephelerdeki direniş eylemlerine İsrail'in gösterdiği histerik tepkinin, direniş eyleminin önemini gösterdi. İran'ın tepkisi, boyutu ve niteliği itibarıyla yeni kurallar getirdi ve işgalcinin hesaplarını karıştırdı."

BRİK BUGÜNE KADARKİ EN 'KÖTÜ' HABERİ VERDİ

“General Felaket Habercisi” olarak da bilinen eski İsrailli General Yitzhak Brik, son köşe yazısında lakabına yaraşır havadisler verdi: “İsrail savaşın sona erdiğini ilan etmeli çünkü kaybettik."

7 Ekim'de olacakları aylar önceden ve harfiyen haber vererek dikkatleri üzerine çeken General Maariv'de yayınlanan yazısında, İsrail'i tehlikeye atanların Başbakan Netanyahu, Savaş Kabinesi Üyesi Gantz, Savunma Bakanı Gallant ve Genelkurmay Başkanı Halevi olduğunu belirtti ve bu koalisyonu bir “sirke” benzetti.

Brik, İsrail'in Refah'ı işgal etme planıyla ilgili olaraksa "İsrail HAMAS'ı tamamen yenemez ve Refah'a yapılacak bir askeri saldırı İsrail'in şansını arttırmaz.” dedi. Yazısının sonunda "İsrail'in yenilgisini” yineleyen “Felaket Habercisi” son olarak şunları yazdı: "Bunu henüz anlamadıysanız artık anlayın çünkü gerçekten kaybettik."