İsrailli milletvekili, savaşın perde arkasını ortaya koyuyor

Siyaset bilimci Yunus Soner, dünya çapında en çok konuşulan soruları Knesset'in içinden bir siyasetçiye sordu. Soner, Hadash'ı (Barış ve Eşitlik için Demokratik Cephe) sol görüşlü bir oluşum olarak tanımlıyor ve partinin milletvekili Ofer Cassif hakkında şu sözleri kullanıyor:

“Cassif Yahudi ve Gazze'de olup bitenler konusunda net bir tutumu var. Ofer Cassif bir militan. 2021 yılında Kudüs'teki Yahudi yerleşimcileri protesto ederken polis tarafından dövüldü. Bir ay önce de Netanyahu'nun Filistinlilere karşı Nazilerin Yahudilere karşı kullandığı bir ifade olan 'Nihai çözüm' peşinde olduğunu söylediği için parlamentodan 45 gün uzaklaştırıldı.”

Not: Yunus Soner'in Ofer Cassif ile röportajı İngilizce olarak uluslararası siyaset dalında uzman makaleleri sunan United World International'da (UWI) yayınlanmıştır.

'ÖLENLERİN %70'İNDEN FAZLASI MASUM SİVİL'

UWI analisti Yunus Soner'in röportajı Cassif'in Filistin'de süren savaş hakkındaki görüşleriyle başlıyor:

“Öncelikle Gazze'ye yönelik bu saldırı bir suçtur çünkü Hamas'a karşı değildir. Masum sivillere karşıdır. Şimdi benim bildiğim, Gazze'de 14 bin ölü var. Bunların %70'inden fazlası Hamas ile hiçbir ilgisi olmayan masum siviller. Bu bir suçtur, savaş suçudur, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, uluslararası hukuk bunu açıkça söylüyor."

'NETANYAHU KENDİ İYİLİĞİNİ DÜŞÜNEN BİR PSİKOPAT'

Soner'in “Başbakan Netanyahu'nun daha önce herhangi bir ateşkesi reddetmesine rağmen neden bunu kabul ettiği sorusuna” milletvekili şu şekilde yanıt veriyor:

"Korkarım ki dört gün sonra İsrail Gazze'yi eskisi gibi bombalayacak. İnsanlar şunu anlamalı: Netanyahu bir lider değil; o sadece kendi iyiliğini düşünen bir psikopat. Ne İsraillileri ne de Filistinlileri umursuyor. O sadece kendini düşünüyor. Birkaç gün önce herhangi bir ateşkesin kendisi için kötü olacağını düşünüyordu. Ama sonra İsrail'de rehinelerin serbest bırakılması için ateşkes lehine yapılan protestoları ve anketleri gördü. Böylece fikrini değiştirdi."

'SAĞ GİDECEK SAĞ GELECEK'

Cassif, kısa süre içinde hükümetin düşeceğini öne sürerken yerine gelecekler konusunda pek ümitli değil:

"Savaştan sonra, birkaç ay ya da daha kısa bir süre içinde bu hükümetin düşeceğinden ve seçimlere gideceğimizden eminim. Ve kesinlikle faşist sağ kaybedecek. Kazanacak olan başka bir sağ var, sol ya da merkez kazanmayacak. Merkez ve sağ seçimleri kazanacak."

'BEDELİ AĞIR OLACAK'

Yunus Soner'in İsrail'in halkının tutumu üzerine sorularına ise Hadash milletvekili, İsrail halkının yanlışından döneceğini söyleyerek yanıt verdi:

"Ne yazık ki İsrail nüfusunun çoğunluğu intikam istiyor. Bu çok büyük bir hata. Gazze'ye Yahudi yerleşimlerini yeniden getirmeyi hayal eden insanlar bile var. Bu çılgınlıktır. Eminim ki gelecekte, ne zaman bilmiyorum, bir ay içinde, 6 ay içinde, iki yıl içinde, İsrailliler bunun bir hata olduğunu anlayacak. Tıpkı işgalin desteklendiği ancak 15 yıl sonra kamuoyunun 180 derece döndüğü Lübnan'da olduğu gibi. Ancak bu hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin ödeyeceği ağır bir bedele mal olacak."

'İSRAİLLİLER SİLAHLANIYOR'

Cassif ayrıca İsraillilerin yeni yasalar çerçevesinde silahlandığını ve bunun büyük bir tehlikeye işaret ettiğini belirterek uyarıyor:

“Şu anki Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, silah yasalarını liberalleştirdi ve bunun sonucunda yaklaşık 7 bin sivil tüfek sahibi oldu. Özellikle de seçimler varsa ve sağ kaybedecekse, bir iç savaş tehlikesi var. Bu silahlarla ateş edecekler."

'NETANYAHU'NUN HİÇBİR PLANI YOK'

İsrailli siyasetçi Netanyahu hükümetinin “olmayan planlarını” ise şu şekilde değerlendiriyor:

"Başbakan kibirli. Uzmanlara kulak vermek istemiyor. Ona göre tüm bunlar Tanrı'nın bir planı. Her konuşmasında Tanrı sayesinde başarılı olacaklarını söylüyor. Ne siyasi ne de ekonomik hiçbir planları yok.

'İŞGAL SONA ERMELİ'

Cassif, röportajın sonunda çözüm önerilerini içtenlikle sunuyor ve öngörülerde bulunuyor:

"Önce ateşkes olmalı. Ardından adil bir barış anlaşması için müzakereler başlamalı. Filistin topraklarının işgali sona ermeli, çünkü bu işgal tüm kötülüklerin anasıdır."

"İki halk sonsuza kadar kendi topraklarında yaşayacak ve var olacak. Kimse oralardan çıkmayacak. Hiç kimse. Her iki halk da güvenlik ve barış içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu nedenle en önemli şey işgalin sona erdirilmesidir. Orada kötü olan her şeyin kaynağı bu."