İşsizler ordusuna son! Çalışan gençlik ordusu geliyor

Irmağın yukarısında, şehirde,

gelecek elimize bir avuç pirinç.

Tekne de bir ağır bir ağır.

Bu kürekleri taş çatlasa çekeceğiz!

Irmak da akar aşağıya doğru,

varacağımız yere zor varacağız!

Bertol Brecht

Gençlerin, işi dolaşarak değil iktidar olarak bulabileceği günler geldi. Geldiğimiz noktada kapı kapı da dolaşsanız, ilanlar da verseniz iş bulamayacaksınız. İnternet sitelerindeki ilanlar Türkiye’nin dörtte birini oluşturan gençlere yetecek kadar mı? Sanayideki “vasıfsız eleman” ilanları, kafe camlarına yapıştırılan ilanlar işsiz gençlere iş kapısı olmaya yetecek mi? İşsiz gençliğin sabrettiği günlerin de sonuna geldik. İş, iş, iş diye haykıran gençlerin günü geldi.

Üreticilerin kambur ilan edildiği sistemin sonuna geldik. Kendi ürettiklerimizin para etmediği, küresel sülüklerin milletin kanını emdiği sistemin sonuna geldik. İşçinin, çiftçinin, öğrencinin faize çalıştığı sistemin sonuna geldik. Önce teknolojide geri bıraktıkları, sonra ‘bize yetişemezsiniz alın size hazır teknoloji’ dedikleri ‘sizin ileri teknolojileriniz yok, ara mal üretin’ dedikleri sistemin sonuna geldik.

En önemlisi işsiz ordusu yetiştiren sistemin sonuna geldik, üreten Türkiye’nin çalışan gençlik ordusunun kurulacağı günler geldi. Zaman bağımsız, başı dik, zincirlerini kıran Türkiye’nin zamanıdır.

İş bulmanın iktidar sorunu olduğu günlerdeyiz. İş bulmak isteyen devrim yapmak zorunda! Türkiye’de gençler iş aramıyor, iktidar arıyor. İş sahibi olmak, nitelikli eğitim almak, nitelikli işgücü olmak, üretmek bugünün Türkiye’sinde iktidar olmakla mümkün olur.

Üretmeyen, tasarruftan kaynak yaratıp o kaynakları yatırıma ve istihdama yöneltmeyen Türkiye ekonomisinde gençlerin sonu işsizliktir! Üreticilerin Milli Hükümeti bize iş bulacak seçenektir.

KADERİMİZ ELLERİMİZDE

Bugün sokaklarda dolaşan, üniversite ve lise sıralarında yarınlardan kaygılı dirsek çürüten işsiz gençler yarının üretici güçleridir. En büyük üretici güç insansa işte o dinamik, heyecanlı, dipdiri, sapasağlam, kuvvetli gençlik de buradadır. İşte size fırsat! 2021’in son Cumartesi gününde, 25 Aralık’ta, Hacettepe Üniversitesi’nde toplanan 1600 genç, istihdam ve üretim seferberliğinin öncüsü olan gençlerdir. Bütün Türkiye gözünü buraya dikmelidir.

Kaderimiz kendi ellerimizde. Niteliksiz ve işsiz genç yetiştiren sistem çöktü. Gençlerin kaderiyle, geleceğiyle oynayan sistemin sonuna gelindi. Ya çalışacağız ya yok olacağız.

Dünya dönmeye devam edecekse, dereler akmaya, güneş doğmaya, yağmurlar yağmaya devam edecekse çalışmaya, üretmeye, doymaya, devam edeceğiz demektir. Yok olmayacağız çalışacağız. Üreten Türkiye’yi kuracağız.

ÇALIŞAN GENÇLİĞİN ÖNCÜLERİ

Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayının delegeleri ekonomik gidişatı, kurdan, faizden ölçmüyor. Doların yükselmesine, borsanın değerlenmesine yatırım yapmıyor. Türkiye ekonomisini, istihdamdan, üretimden ölçüyor. Yüksek faiz, düşük kur hikayelerine aldanmıyor, aldatmıyor. Türkiye’nin kaynaklarını daha fazla istihdam için yatırıma ayırmasının derdine düşüyor. Tasarruf yapacağız, diyor. Önce devleti yönetenler, hükümet tasarruf yapacak, millete örnek olacak, diyor. Yakınarak değil, zorluklara savaş açarak üreteceğiz diyor.

ZORLUKLARIN AŞAĞILANDIĞI SALON…

“Salur Kazan’a bir gün serhat beylerinden bir ulak on bin düşmanın üstüne geldiği haberiyle gelir. Kazan kollarını kavuşturup otağına girer. Yirmi bin düşman denilince yerinden kımıldamaz, otuz bini duyunca hiçe sayar, kırk binde çekinmez, elli bin düşman geliyor deni- lince az bulur, altmış bini duyunca Allah’ı zikreder ama atına binmez, yetmiş binde kalkmaya yeltenmez, seksen bin denilince içi ürpermez, doksan bini duyunca zırhını giyer, yüz bin düş- manın geldiği haberi verilince ise abdestini alıp namazını kılar ve cenge doğru adımını atar. Komutanlarına görevlerini dağıtır, yedi gün yedi gece düşmanla savaşır. Yedi günün sonunda etrafına baktığında yalnız yedi düşmanın kaldığını fark edince galip geldiğini anlar ve Aras’la Kars Kalesi’ni almış olur.”

Kurultayın sonunda bir gazeteci salondan ayrılmadan önce şaşkınlıkla yanımıza geldi: “Başka yerlerde uçuk vaatler anlatılır, onlar alkış alır. Bu salonda zorluklar konuşuluyor, fakat gençler o zorlukları duydukça alkışlıyor.”

Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı’nda iyimserlik alkışlandı, zorluklar aşağılandı. Zorlukları aşağılamak için önce zorlukların olduğunu kabul etmek gerekiyor. Türk gençliği, Türkiye’nin önünde zorlukları görüyor. Görmekle kalmıyor, kendinden emin, güle oynaya o zorlukların üzerine gidiyor. Kendine güveniyor. Zorlukları aşağılayarak zorlukları yeneceğimizi biliyoruz.

ÜRETİM DEVRİMİNİ YAPACAK KUŞAK

Seçim dönemlerinde gidin siyasi partilerin “gençlik buluşmalarına” bakınız. Biraz programlarını karıştırıp gençlik politikalarını bulunuz. İnternet paketlerinden, ÖTV indirimlerinden, oyun konsollarından başka ne bulursunuz? İnternet paketlerinin, oyun konsollarının alkışlandığı bir kare fotoğraf, bir saniye görüntü bulununuz. Bulamazsınız.

Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayında bunları bulamazsınız. Bunların alkış almayacağını da katılan yüzlerce gencin yüzünden anlardınız. Çünkü o salonda sahte yüzler yoktu. Alkış efektleri de yoktu. Özçekim kurguları da yoktu. O salonda alkışlanan zorluklara göğüs germe iradesiydi. Gençliğin sırtındaki yük, hayata 1-0 geride başlatan KYK borçlarının silinmesiydi. Paralı eğitimin ve pahalı ders kitapların artık son bulmasıydı. Alkışlanan “iş istiyoruz, üretmek istiyoruz” çağrılarıydı.

Salondaki bütün havayı dolduran umuttu. Nefesinizi çekin derin derin, umut dolarsınız. Ciğerlerinize dolan hava değil umuttur. Kaldırın kollarınızı ve gerin kaslarınızı, bu salonda çalışma aşkı yüklenirsiniz.

Vatan ve üretim savaşı koşullarında doğan, tarihi günlerin eşiğinde büyüyen nesiller cevher olup Üretim Devrimini yapacaklar. Çalışan Gençlik Üreten Türkiye Kurultayı bir yemin günüdür. 2022’ye girerken Türk gençliği bir söz vermiştir. İş istiyoruz, alacağız. Üretmek istiyoruz, hazırız. Tehditlerden korkmuyoruz, yeneceğiz! Üretim Devriminin kahramanlarıyız. Üretim Devrimini yapacak kuşağız.

İşte herkese bir fırsat. Bu gençliği görün. Başka bir şey yapmanıza gerek yok. Ellerine iş verin, görün o zaman güçlü Türkiye’yi, üretimde öncü Türkiye’yi. Bakmak görmek değildir. Görmek, anlamlandırmak da demektir. İş ve üretmek isteyen gençlerin arasında dolaşmadan göremezsiniz. O elleri sıkmanız gerekecek. İş isteyen gençlerin gözlerinin içine bakacaksınız. Gençlerin yarınlarına yanlarından bakacaksınız, tepeden, arkadan kenardan değil.

Türkiye’nin gündeminden işsiz gençler ordusu çıkacak, çalışan gençler ordusu girecek.

Atlantik sisteminden biçilen roller, kafalardaki ezberler tarihe karışıyor.

Bize dayatabilecekleri bir sistem kalmadı.

Biz bütün dünyaya üretmeyi dayatacağız.

Bütün dünya gençliğine harıl harıl çalışmayı dayatacağız.

Türk gençliği Dünya’ya örnek olmaya geliyor.

Çalışkanlığıyla, fedailiğiyle, zekasıyla ve güçlü bilekleriyle Türk gençliği geliyor.

Sonraki Haber