İstanbul merkezli Suriye muhalefeti bölünüyor
Suriye Ordusu sahada başarılar kazandıkça, Suriye'yi bölmeye çalışan sözde muhalefet de kendi içinde bölünmeye başladı. Önümüzdeki dönemde Ankara ile Şam yönetiminin buzları eritebileceği değerlendiriliyor
İstanbul merkezli Suriye muhalefeti adım adım bölünüyor. Muhalefet yöneticileri, son günlerde birbirlerinin aleyhinde açıklamalar yapmaya başladı.
Merkezi İstanbul’da bulunan sözde “Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu”nun (SMDK) parçalanma sürecine girdiği bildirilirken, koalisyonda yer alan bazı yöneticilerin uzaklaştırıldığı, bazılarının ayrıldığı ve diğer yöneticilere karşı bildiri yayınladığı kaydedildi.
Suriye muhalefetinin tanınan isimlerinden SMDK İletişim Birimi Yöneticisi Ahmet Ramazan, koalisyondan ayrılarak “İtilaf-Teyar El Islah” adıyla bir açıklama yaptı.
Ramazan, açıklamasında SMDK Başkanı Salim Muslat’ın muhalefet içindeki gerçekleri gizlediğini belirterek gelişmeleri ve muhalefet içinde olanları açıklayacağını söyledi.
Öte yandan Muslat da bir açıklama yayınladı ve açıklamasında, ayrılan yöneticileri kastederek, İtilaf-Teyar El Islah adıyla SMDK (İtilaf) adına bazı sahte açıklamaların yayınlandığını söyledi.
ANKARA OFİSİ KAPANMIŞTI
Ayrıca mart ayında Suriye muhalefeti, Ankara'daki ofisini kapatma kararı almış, karar sonrası yeni bir tartışma başlamıştı.
Suriye muhalefeti ofisin mali nedenlerle kapatıldığını söylemiş, koalisyon temsilcileri, Ankara ofislerinin kapatılmasının geçici bir karar olduğunu ve koşullar düzeldikten sonra ofisin yeniden faaliyete geçirileceğini ileri sürmüştü.
Bazı medya kaynakları ise ofisin Türkiye hükümetinin isteği üzerine kapatıldığı bilgisini aktarmıştı.
Ankara’daki SMDK Ofisi, 2016 yılında Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerle ilgili olarak İçişleri Bakanlığı ile koordineli çalışmak üzere açılmıştı.
'SURİYE MUHALEFETİ SALATAYA DÖNDÜ'
Bundan bir süre önce de eski Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Casım bir gazeteye verdiği röportajda Suriye muhalefetinin bir “salataya” döndüğünü, muhalefet içindeki bazı kişilerin Şam yönetimi için ajanlık yaptığını ve muhalefetin para kazanma ve ticaret yapma alanına döndüğünü söylemişti.
HÜKÜMETTE ARAYIŞ SİNYALLERİ
Geçen hafta AfP ajansının yayımladığı dikkat çekici bir haberde, “Ukrayna’da savaşın sona erdirilmesi için başlatılan sürecin, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir fırsat yaratacağına” ilişkin değerlendirmeler yapılmıştı. Haberde, Türk Hükümeti'nde, Suriye yönetimiyle üç önemli başlığı içeren bir diyalog başlatma girişimlerinin tartışıldığı kaydedilmişti. Ajansa konuşan hükümet kaynakları, şunları söylemişti:
“Bu dönem özellikle Suriye ve PKK sorununun çözümü konusunda Türkiye için yeni bir fırsat kapısı açabilir. Devletten devlete zaten süren ilişki geliştirilebilir. Bu süreç doğru kullanılırsa, Türkiye’nin lehine olabilir. Hem Suriye yönetimiyle ilişkilerin yeniden tesis edilmesi hem de göçmenlerin ülkelerine dönüşünün sağlanması için fırsat olabilir. Bu konuda Türkiye üç vazgeçilmezini tüm temaslarda söylüyor: 1) Üniter yapının korunması. 2) Ülke bütünlüğünün korunması. 3) Geri dönen göçmenlerin güvenliğinin sağlanması.
“Ülke bütünlüğü ve üniter yapı, PKK’nın Suriye topraklarındaki faaliyetleri ve Kürt özerk bölgesiyle ilgili konuları içeriyor. Bu konular, kendilerine de iletildi. Özellikle Esad’ın Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti öncesinde, gerekli mesajlar iletildi.
“Suriye Devlet Başkanı Esad’ın Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti, kendisinin yeni açılımlar yapmak, yeni destek yaratma ihtiyacı içinde olduğunu da gösteriyor. Sorunun çözümü için farklı çıkışlar aranıyor. Türkiye, bu süreci BAE ile olan yeni dönem ilişkileri de hesaba katarsak, pozitif bir sürece çevirebilir. Bunun başarılı olması, Türkiye’deki göçmenlerin en az yarısının geri dönmesi anlamına gelir.”