İstanbul Sözleşmesi ve LGBT siyasetlerinde yarışıyorlar

22-23 Ekim’de toplanacak olan İzmir Barosu Genel Kurulu’nda 5 grup yarışacak. Uzun yıllar baro yönetimini oluşturan Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu bu seçim döneminde de ikiye bölündü.

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun bölünmesiyle iki dönemdir baro yönetimini sürdüren Çağdaş Avukatlar Grubu neoliberal siyasetleriyle öne çıktı.

İzmir Barosu Olağan Genel Kurulu 22-23 Ekim günlerinde yapılacak. 11 binden fazla üyesi olan baro seçimlerinde mevcut yönetim oluşturan Çağdaş Avukatlar Grubu, Avukat Hakları Grubu, Mücadeleci Avukatlar Grubu ile uzun yıllar boyunca İzmir Barosu’nun yönettikten sonra ikiye bölünen Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu yarışacak. Bu beş grubun seçim bildirgelerini inceledik.

NEOLİBERAL SOLCU ÇAĞDAŞ AVUKATLAR

Avukat Sefa Yılmaz başkanlığındaki Çağdaş Avukatlar Grubu ile başlayalım. Zira vaatler “dikkat” çekici. Öncelikle mesleki sorunların çözüleceği belirtiliyor. Çözüme giden yolu nasıl inşa edecekleri “Büyük, küçük adamlara biat etmeyeceğiz” sözü ile anlatıyorlar. Eski Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu Türkiye Barolar Birliği’ni (TTB) iktidarın arka bahçesi yapmakla suçluyor:

“İzmir Barosu yönetimine geldiğimizde meslektaşlarımıza ve ülkemize bir söz vermiştik: ‘TBB’yi, hukuku teferruat olarak gören insan hakları ihlallerini görmezden gelen, siyasi iktidarın yandaşı olarak sadece kendi çıkarlarını gözeten Metin Feyzioğlu boyunduruğundan kurtaracağımız’ sözü. Sözümüzü gerçek kıldık. Baroları ve Türkiye Barolar Birliği’ni yandaş kurumlar olarak kendi arka bahçesi gibi şekillendirmek isteyen iktidara karşı yürütülen direnişte, İzmir Barosu; üyelerinin etkin katılımıyla, ‘öncü baro’ olarak yer almış, bu süreçte ülkemiz hukuk tarihinin en onurlu sayfalarını yazmıştır.”

LGBT’Yİ KORUMA ALTINA ALMA VAADİ

“Hak ve Özgürlük Mücadelesinden Vazgeçmeyeceğiz” başlığı altındaysa İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkılıyor. “Toplumsal cinsiyet eşitliği” ifadesi ile kültürel yozlaşma ve dönüşümün sembolü LGBT yapılanmasının savunuculuğu yapılıyor, LGBT hareketini cezai koruma altına alacaklarının sözü veriliyor:

“Kurduğumuz ‘Özgür Kürsü’; ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı elinden alınan kesimlerin, kadınların, işçilerin, hukuka aykırı fiili takiplere ve göz altılara maruz kalan muhalif öğrencilerin, LGBTİ+ bireylerin söz söylemek isteyen herkesin kürsüsü oldu. (…) İstanbul sözleşmesinden vazgeçmeyecek, kadının insan hakları mücadelesinin öncüsü olacağız. LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılık, nefret suçu ve cezasızlık ile mücadele etmeye devam edeceğiz.”

HEDEFTE TÜRK YARGISI VAR

“Neden Yine ÇAG” diye soran Çağdaş Avukatlar Grubu, PKK ve FETÖ terör örgütlerine karşı en kapsamlı ve etkin mücadele dönemini hedef alıyor. Yargının rehin alındığını, Anayasa Mahkemesi’nin iktidara teslim olduğunu ileri sürüyor:

“Savaş tezkerelerine ‘hayır’ dedik. Yargıyı rehin alan ve baskı altında tutan siyasi iktidara karşı söz söyleme cesareti olmayan Anayasa Mahkemesine teslim olmayın çağrısında bulunduk. Artık ayyuka çıkmış suç örgütleri ve çeteler ile ilgili iddiaların araştırılması için Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurunda bulunan tek kurum Çağdaş Avukatlar Grubu yönetimindeki İzmir Barosu oldu. Ülkemizin tüm zenginliklerinin Devletin her kademesine sızmış çeteler ve suç örgütleri tarafından yağmalanmasına karşı savcılar dava açarak bizi susturmaya çalışmaktadır.”

Grup, Türkiye’nin terörle mücadelesini hedef aldı. Yeniden “çözüm süreci” talep edilen bildirgede, “Yerel yönetimlerin kayyumlara devredilmesine, sandıktan istenmeyen sonuçlar çıktığında keyfi seçim iptallerine karşı halkın seçme ve seçilme hakkına sahip çıkacağız. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü ve dinsel azınlıkların kendi değerlerine uygun yaşaması için hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz.” ifadelerine yer verildi.

CUMHURİYETÇİ AVUKATLAR YİNE BÖLÜNDÜ

Uzun yıllar İzmir Barosu’nu yöneten Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu seçime yine bölünerek giriyor. “Güçlü, ilkeli, etkin baro” sloganıyla öne çıkan Cumhuriyetçi Avukatlar’ın başkan adayı İlke Erol, projelerinin başında Bayraklı Adliyesi yakınında yeni bir baro kurmayı koydu. Avukat Erol ve ekibinin seçim bildirisinde laiklik ilkesinin yerle bir edildiği ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılarak hukukun üstünlüğünün yok edildiği vurguları yer aldı.

Ali Barış Ercan’ın başkan adayı olduğu grup, meslektaşlarını Cumhuriyetin 100. yılında kendilerine oy vermeye davet etti. “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz, savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerinin yer aldığı seçim beyannamesinde LGBT bireylerin topluda eşit ve özgür yaşaması için ulusal ve uluslararası kurumlarla ilişki kurulmasını savunuldu.

Mücadeleci Avukatlar Grubu, seçim vaatlerini, “Hukukun hiçe sayıldığı korkunç bir istibdat karşısında; daha mücadeleci, daha direngen bir baro için” sloganı altında topladı. Çoklu baro sistemi üzerinden eski TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nu “diz çökmekle” suçlayan grup, seçim ilanında, yasama, yürütme ve yargının tek bir elde toplandığı, ülkenin tek kişinin ağzı ile yönetildiği kaydediliyor. Buna karşı eylemli mücadele yürütüleceği belirtiliyor. Kişisel ikbal için baronun sıçrama tahtası olarak kullanılmasına göz yumulmayacağı belirtiliyor.

Seçime girecek diğer grup da Avukat Hakları Grubu İzmir. “Avukatların avukatıyız” diyerek İzmir Barosu’nu siyaset dışı bir anlayışla yürüteceklerini öne sürüyorlar.

6’LI MASA BENZETMESİ

Eski İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi İrfan Koçana, yaklaşan seçimleri ve grupları Aydınlık için değerlendirerek şunları kaydetti:

“Cumhuriyetçiler ikiye bölündü. Oysa Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu ön seçim yapılması kararı almıştı. Ön seçim takviminde Avukat Ali Barış Ercan başvurdu. Tek müracaat olunca otomatik olarak başkan adayı oldu. Fakat eski baro başkanı Aydın Özcan alternatif bir toplantı yaptı ve Avukat İlke Erol’u aday olarak çıktı. İki aday arasında ön seçim yapılmasını teklif ettik ama dinlemediler. Böylece grup ikiye bölündü. Cumhuriyetçi Avukat Grubu şu anda tamamen yeni CHP çizgisinde. Çağdaş Avukatlar Grubu ile Metin Feyzioğlu, İstanbul Sözleşmesi konularında yarışıyorlar. Avukat Hakları Grubu çıktı, geçmişte Cumhuriyetçilerin içindelerdi. ‘Avukatların avukatlarıyız’, ‘Baroyu siyasetten arındıracağız’ gibi sloganlarla gençleri etkilemeye çalışıyorlar. Çağdaş Avukatlar Grubu ise Selçuk Kozağaçlı ve Can Dündar’ın yer aldığı videolarla propaganda yapıyor. Türkiye düşmanlığında konumlanıyorlar ancak bir taraftan da Cumhuriyet değerleri diyorlar. 6’lı masa koalisyonu gibiler. Listelerinde PKK çizgisindeki Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden de isimler var. Başkan adayı da Avukat Sefa Yılmaz, CHP’lileri rahatlıkla oy verebileceği bir isim. Meslektaşlarımızın genel kurula ilgisi çok düşük. Bu seçimde Milliyetçi Avukatlar Grubu ile Muhafazakar kesimler ise liste çıkarmadı. Ancak gelecek genel kurul için Türkiye cephesinde olanlar mutlaka bir liste çıkaracaktır.”

Sonraki Haber